Hurafelerimiz

• 11 Şubat 2010 Perşembe 10:56:33

Hurafelere inananınız var mı? Ben hiç inanmam. Hatta tiye bile alırım. Aynen aşağıda okuyacaklarınız gibi... Ciddiye alırsanız takıntı edinip sağlığınızı bozabilirsiniz.

Mezarlığı parmağı ile işaret etmek iyi değildir. Parmakları ile işaret eden kişilerin parmakları kurur.
Evliyalar parmağınızı görürse sizi yanlış anlayabilir.

Kurban kesilirken hayvan dilini dışarı çıkarırsa kurban sahibi o yıl içerisinde ölür.
Tedbir olarak hayvanın ağzını bağlamanızı tavsiye ederiz.

Bir çocuk sürekli ağlarsa o evde mutlaka ölüm meydana gelir.
Çocuğunuza mutlaka komedi filmi veya çizgi film seyrettirin. Veya fıkralar anlatarak onu güldürün.

Ayakkabı çıkarıldığında ters dönerse, ayakkabı sahibinin tez vakitte öleceği düşünülür.
Ayakkabılara hacıyatmaz yerleştirin.

Yatarken çorapları baş tarafa koymak iyi değildir, insan çabuk ölür.
Korkmayın. Ölenler çorap kokusundan ölüyor zaten.

Mezarlıktan ağaç kesilmez. Ağaçta cin olduğuna inanılır.
Cini bilmem ama ölülerin ruhları çıkabilir.

Yoğurdun güzel olması için mezardan çırpı toplanarak, kaynayan sütün altına atılır.
Çevrenizde mezar yoksa evliyalardan da ihtiyacınızı görebilirsiniz.

Mezar kazıcısına para verilmezse ölünün rahatsız olacağına inanılır.
Ya verecek paramız yoksa ne yapacağız?

Yılan öldürülüp, suya atılırsa ve yılan suda kaybolursa yağmur yağar ve durmaz, seller olur.
Büyükşehirlerdeki sellerde, ormanlara ve hayvanat bahçelerine dikkat etmek lazım. Besledikleri yılan kaçtıysa başımız belada demektir.

İnek doğurunca eve ağır bir şey alınırsa ya da ağır bir şey kaldırılırsa ineğin sütü kesilir.
Ya inek, o ağırlıktan sonra doğurursa ne olacak?

İlk yaylaya çıkışta sığırların ortasından bir yabancı geçerse sığırlar hamile kalmaz, doğum yapmazlar.
Sığırları bağlayarak gezdirirsek aradan sinekler bile geçemez.

Bir kişinin önüne tavşan çıkması uğursuzluktur, mümkünse gidilen yoldan geri dönülür.
Ben olsam gideceğim yere kadar tavşanı kovalardım.

Çakal ulumaya başlayınca hava açacak, günlük güneşlik olacak demektir.
Ya çakal kara bulutlar altında ulursa ne olacak?

Ateşe tükürmek, ateşe sövmek, ateşe tırnak atmak, su dökmek uğursuzluk getirir.
Yanan her ateşin başımızın üstünde yeri vardır.

Sacayağının birdenbire devrilmesi evin başına bir yıkım geleceğini gösterir.
Devrilen sacayağından ancak yangın çıkar. Ev de yanarak çöker.

Tencerede su boşu boşuna kaynarsa düşmanlar çoğalır.
Kaynayan suyun başına nöbetçi mi dikeceğiz?

Lamba yakılmayan evin ocağı her vakit kararır. Aynı zamanda ev sahibinin öldükten sonra mezarı da karanlık olur.
Aydınlık mezara rast geleniniz var mı acaba?

Hastalanan hayvanları ateşten geçirmek iyidir.
Ateş doktor olursa tedavi ölümcül olabilir.

Ateşi söndürmek için su dökülmez, ateş toprakla örtülür.
İyi de ya topraksız sulak bir ortamda yangın çıkarsa ne olacak?

El yıkanırken önce sağ elden başlamalı, önce sol elden başlamak uğursuzluk getirir.
Uğursuzluğum solaklığımdan mıdır? (!)

Akşam soğan yenen yere melekler gelmez.
Melekler ne zamandan beri koku almaya başladı. Çizilen melek resimlerinde burun göreniniz var mı?

Gece aynaya bakanın ömrü kısa olur.
İntihar etmek isteyenlere duyurulur.

Yoğurt, süt, peynir gece dışarıya verilmez. Vermek gerektiğinde üzerine kömür, üzerlik veya yeşil bir dal konularak verilir.
Maksat komşuyu zehirlemektir.

Gece ıslık çalmak günahtır.
Mecbur kalırsanız yanınızda düdük taşıyın.

Gece evden eve tuz verilmez.
Yanlış! Komşu komşunun külüne ve tuzuna muhtaçtır.

Akşam kapının önü süpürülmez.
Yatıya gelecek misafir varsa durum değişebilir.

Çocuklar gece beş taş oynarsa düşman gelecek denir.
Çocuklar bu oyunla düşmana atacakları taşları biriktirirler.

Değirmenden ilk gelen unla yapılan ilk ekmeği yiyen kişinin karısı ölür.
Eşiyle geçinemeyenlere tavsiye edilir.

Gurbete giden kişinin azığından bir parça ekmek çalınır.
Hırsızlığa teşvik.

Bir kişinin üzerinde dikiş dikilirse o kişinin kısmeti bağlanır.
Kısmetsizseniz üzerinizdeki giysileri parçalayın.

Evin temeline karataş koymak iyi değildir.
Hazır alınan evin temelinde karataş varsa ne yapacağız peki?

Duvar dibinde uyumak iyi değildir, insan çarpılır.
Doğrudur. Zira yeriniz soğuksa çarpılmaktan beter olursunuz.

Evin içerisi temiz olmazsa oraya melekler değil şeytanlar gelir. Böylece o evde mutluluk değil geçimsizlik olur.
Şeytanı görürseniz eline süpürge verin bari.

Evden bir kişi gurbete gittiği zaman o gün ev süpürülmez, dışarıdan misafir alınmaz.
Ev leş gibiyse durum değişebilir.

Eşya taşımak için kullanılan ala iple komşunun evine girilmez. Komşunun başına bir uğursuzluk geleceğine inanılır.
Doğrudur. O iple komşunuzu boğabilirsiniz.

Kapı eşiğinde oturulmaz, insan fakir olur.
Kapı eşiğinde oturulmaz, insan bekar kalır.
Kapı eşiğinde oturulmaz, kapı eşiğinde şeytan bulunur.
Biz de kapı eşinde oturursak bekar kaldığımızda şeytanla evlenir, fakirliğimizde yiyecek ekmek bulamayınca birbirimizi yeriz olur biter.

Kadının yolda erkeğin önünü kesmesi uğursuzluktur.
Zannetmem. Belki arada aşk doğabilir.

Bir kadın iki erkeğin arasından geçerse çocuğu olmaz.
Hamileyse durum değişebilir.

Bir adam iki kadının arasından geçerse sözü geçmez.
Ya yöneticiyse ne olacak?

Bir erkek iki kız arasından geçerse köse olur.
Sakal kesmekten bıkanlara tavsiye edilir.

Yarım çay içen kadın dul kalır.
Koca dayağından mustariplere…

Ava gidecek kişi, önünden kadın geçerse avlanamaz. Bundan dolayı o kişi ava gitmekten vazgeçer.
Ben olsam ava o kadınla beraber giderim.

Kız çocuğunun ilk kez kesilecek saçını dayısı keserse saçı gür olur.
Kızımızın dayısı yoksa saç istediği yerlere doğru uzayıp gidebilir.

Oğlan çocuğunun saçını ilk kez amcası veya dayısı keser.
Acele berber amca aranıyor.

Okumazsanız yazarımız çarpılabilir.
Zararı yok. İnsanı çarpılmak değil, çarpılma korkusu körleştirir.

Çevrenizden haberdar olmazsanız ummadığınız durumlarla karşılaşabilirsiniz.
Doğrudur. Beklemediğiniz bir elektrik kesintisi bütün gününüzü aksatabilir.

Ali Haydar ÖZKAN

Hurafelerin kaynağı: arsiv.ntvmsnbc.com/news/359045.asp

İlk yayın: 1 Mayıs 2009 - Milliyet Blog