AŞK' a SİTEM
Aşk uzak dur benden, artık kırma kalbimi. Git yollara vursun sevenler, martıları beslesin sıcak simitlerle, gemi sevgilileri, kimi ağlasın kimi gülsün, kimi ısıtsın soğumuş elleri ama benden uzak kal, uzak ol, uzak dur… düşme peşime, rahat bırak beni…
Seni romanlarda okuduğum gibi hatırlamak isterim, Anna Karenina’ sında Tolstoy’ un, Edgar Allan Poe’ nun adada ölmüş masum sevgiliye şiirinde, sazında Aşık Veysel’ in dem vuruşları olarak duymak, Mevlevi’ nin sema’ da Yaradan’ a dönmesiyle, seni sanat gibi anmak isterim, Rodin’ e, tozu toprağı şekillendirip, hayran bıraktıran güzellik yaratmanla bilmek isterim…Sen yaratıcısı ol onların, ben hayranı… Beni bana bırak, çek git başımdan…
Ne mecnun gibi çöllere düşebilecek güç var dizlerimde, ne dağları delebilir kollarım, haydi git Kerem’ ine. Güç ol onlarda, ışık ol, ateş ol, umud ol çaresizliklerine…
Ne duruyorsun daha, ne geziniyorsun çevremde? Aşk!!! Tanı artık beni, benden yar olmaz, bırak ısrarı… Gözlerimi parlatma sahte ışıklarla, varsın yüzüme renk katma, birkaç anlık. Ve hayallerim bırak bende, bırak benim gibi çocuk kalsın. Geceleri uyuyayım bir bebek gibi, düşüncelerle boğuşturma beni. Olmayacakları olur tadıyla yedirme bana, kandırma beni. Senin yolun farklı, benim yolum farklı. Hiç kesişmedik hayatta, hiç karşılaşmadık seninle. Canın sıkılmıştı sadece uğradın selam verdin ve bir ömür o selamla aldandım… Bırak delikanlı yıllarımın acısını almayayım senden. Sana hesap sormadım şimdiye kadar, hiç kırmadım incitmedim sözlerimle açtırma ağzımı aşk, söyletme kızgınlığımı kırgınlığımı sana. Bu defa kararlıyım senleşmeyeceğim . Çek git başımdan, al romanlarını, şiirlerini, şarkılarını, al o yalancı bakışları içimden, kandıran sözleri, aldatan isimleri.. Sevdiğim sevmediğim ne varsa onlarda kal. Gülümset sahte yüzleri, aldatan ol, aldatılan ol, rutubet kokulu meyhane duvarlarına yaslanıp, ağlayan ol, çeyiz ol sandıklarda, ilk gece ol yanan ateşli tenlerde, arzu ol, heves ol hırs ol, ümid ol. Yeter ki rahat bırak beni.
Ne acı… böyle de olsun istemezdim aslında. Bu kadar korkmak senden. Üstelik kimilerinin yaratıcısı, kimilerin yaşam kaynağı, kimilerinin nefes alışıyken bu dünyada, seni böyle tanımak istemezdim. Kim bilir belki bende sana sitem değil, şükranlarımı yazacaktım, iyi ki hayatımdasın deyip, sarılacaktım sevgilinin kollarında sana. Kim bilir belki bir gemi güvertesinin demir parmaklıklarından sarkıtarak ayaklarımı, dilimde seni biad eden karamelli bir şarkı olacaktın. Gözlerim kısılmadan bakabilecektim gün ışığına. Ağladığımda bir mendil olarak alacaktım seni avuçlarıma. Ben gözlerimi silerken, sen göz yaşlarımdaki tuz gibi yanaklarımdan geçecektin tenime. Ne kadar kızsam da baktığımda içimin eriği bir çift göz olacaktın, gülümseyip sarılıverecektim hiçbir şey olmamış gibi.
Ey aşk, ben ister miydim seni böyle tanımak, kalemle kağıtla sana sitemkar olmak oysa kabullendim artık sen de kabul et.! Benim yolum senin yolun değil. Yıllar önce aldığım selamının diyetini ödedim üstümde kalmadın artık. Durma haydi, durma git seni çağıranlara. Ben kendimle böylece kalacağım. Olur ya bir yerde karşılaşırsak yeniden, seni hiç tanımamış hiç görmemiş gibi davranacağım… Ben unuttum senden yana tüm yaşanmışlığımı, aldatılmışlığımı, düşsel sancılarımı… Haydi sende şimdi sıra! Çık yüreğimden, aklımdan. Kapımı sıkıca kapa…Dön artık ait olduğun sevdalılara…
YORUMLAR
Kes artık kabuslarını rüyalarımdan ve düş yakamdan
Ve kederim kadar düğümlenen sen... sen
Biraz itibar et sol göğsündeki kan çanağına
Ki benim artık kırmızı değil kanım/ canım dediğimde hep uğruna akıtılan...Zd
Yaınızı okudum ve yaşananlardı ve haklı bir sitem ve beğenerek okudum duygularıma da tercumandı desem abartmış olmam. Ve nacizane birkaç dizemi de bıraktım, uzatımsa afola... Gönülden kutladım
Sevgilerimle/ selamlarımla