Gene de bir iştir beklemek. bekleyecek bir şeyi olmamaktır korkunç olan.-- cesare pavese
Göktürkmen
Göktürkmen
@gokturkmen

AYDIN, İNSAN ve İNSANIMSI

9 Şubat 2010 Salı
Yorum

AYDIN, İNSAN ve İNSANIMSI

8

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

2776

Okunma

AYDIN, İNSAN ve İNSANIMSI

AYDIN, İNSAN ve İNSANIMSI



İnsan eşittir postmodern insan yaklaşımını yüceltenleri, kimi zaman anlamakta güçlük çekiyorum !

Çokça kullandıkları ‘ İnsan kaynakları ‘ söyleminde olduğu gibi düşünür ve değerlendirirsek, lojistik stok malzemesine indirgenmiş bir meta mıdır liberallerin “postmodern” insanı ?

Prof. Hayek veya yeni türedi tezleriyle P. Romer dizgelemelerini önemseyen bu neo liberalleri, çıkarcı bireycilik ve "insan=insan" farkı üzerinde tekrar düşünmeye çağırıyorum.

Bir de hep göze batıyor.. ülke neo-liberallerinin neden çoğunluğunun başta 68’li olmak üzere her siyasi cenah döneklerinden oluştuğu…

Ve emperyalizmin emrine girip, sonra da (din, dil ve ırken) aslına rücu ederek; işbirlikçileşmesi !

Bunu normal bulanları, anlayamıyorum…

Bu çizgi sonradan etnik faşoculuğa kadar kayabilmiş, başta "Kürt" ve diğer etni maskelilerin, büyük Türk Solu kitlesinden kopmayı “mübah” görmesine değin vardırılmıştır…

Bunlar bana feodal/mikro ırkçı özlerini, ısrarla sol görünümlü maskeyle alalamalarını hatırlatıyor.

Bizler, sahiplerini bütün anlamlarda güç odağının değişmesine koşut olarak değiş(tir)ebilen bu gibileri; halâ ve nasıl kolaylıkla "insan=insan" sayabiliyoruz ?

Bu gibiler kastıyla söylersek; her ne türden olursa olsun, emperyal kapitalizm ve sömürgeciliğin buyruklarına amade olanlar "işbirlikçi" tanımına girmiş ; haliyle de insan tanımından çıkmış insanımsı müsvetteleri değil midir?!

Karikatürleşmiş değiller midir ?!

Kargaların bile güleceği dizgelemelerle:

- Emperyalizm eşittir sosyo-komünalizm, buda eşittir emperyal "Globalizm" denklemini, hiç utanıp-sıkılmaksızın kurabilenleri.. insan tanımını oluşturan soyut ve somut değerlerin dışına çıkmışlar olarak değerlendirebiliyorum…

Bu gibiler hangi siyasi cenahtan dönmüş ve işbirlikçileşmiş olursa olsunlar, insanın sıradan ve en basit tanımına dahi uymuyorlar...

- Henüz mürekkebi kurumamıştır mesela...

Bu gibilerin, Doğu ve Batı’lı sömürgecilerin emirleri doğrultusunda yazıp, altına imzalarını attıkları ülkeleri sömüge.. insanları köle, kul etmeye çağıran bildirileri ve raporlarının !

Ve o bildiriye imza atmış olmalarını, yaşamlarının önceki evreleriyle çelişir tesadüfler ve geçirdiği ideolojik elit-oryanto-eksantrik human kişilik evrimine veya sosyal darwinist(!) mutasyona bağlamaları…

- İnsan ve insan mutlaka ama biraz da sosyal statü Aristokratizm’inden öte insan..

,İnsanında kişilikli ve tutarlı duruşuyla başlangıç noktasını kompleks duymayanı...

,Özellikle de Batı’lı emperyal efendi (!)yerine Türk Devrimi’nin lideri M.Kemal Atatürk’ün "bilakayd-ü şart istiklal-i tam" kavramından başlatmış insan ve Türk insanı elbette…

"Deniz ve Mahir" ne diyordu ?!

Bu örnekleri daha çoğaltabilirim. Mahir neden "Türkiye oligarşisi " demiştir ? Hiç üzerinde önemle durarak düşünülmüş müdür ?

- Anlayana sivri sinek saz; hani ve yani !

Bu “Türkiye Oligarşisi” nitelemi, "Türkiyelilik" ve Türkiyeliler oligarşisine kolayca dönüşmez halde bir düşünsel dizge gibi mi görünmektedir ?

Sahi aklıma gelmişken; mesela bir Türksoylular birliği oluşumu sınıfsal oligarşi veya Türksoylularca oluşmuş bir burjuvazi var mıdır acaba ?

Ya da bütün sektör ve alanlarda, hiç mi örneğin sanatkâr Türk yoktur…

Saz, söz, tını, resim vs. bilirlik, gerçektende bu kadar mı uzaktır, Türksoylulara ?!

Ancak moron ölçüler içinde “dahi” sayabileceğimiz - Türkiyeliler oligarşisi- ve farazi Türk oligarşi sınıfı gibi bir yaklaşımla gidersek, ikisi arasındaki farkın ve buradan başlatarak ikisi arasındaki sıralamalı sonuç diziliminin nerelere vardığını, bir kez olsun üzerinde kafa yorarak düşünmüşmüyüzdür ?…

Türkler, afedersiniz ama o pek bilindik vecizede olduğu gibi “Haymana’da mı bolca vardır”lar sadece ?

Eni sonu Atatürk, Che, Nazım, Deniz, Mahir (bu en son yazdığım isim pek işlerine gelmediği için unut(t)u(r)lmuştur.), birer ruhsuz marka yapılmışlar, sıradanlaştırılmışlardır.

Simge ve imge arasındaki felsefi olmaktan ziyade, şimdilik edebi olan farkı somut olarak “markalaşma” ile başlatmak ve bu biçimde bir dizgeyle, düşünmeyi önerebiliyorum.

Siz bunları emperyal faşist rengi turuncu, sarı veya siyah renk baskılı ti-shirtler üzerinde, televizyon dizi istismar cukkalanmışlığı kazanımı olan Euro/Dolar –rahat(sız)lığının verdiği sahtekar -ağalama ve kusmalarda- görür, inanabilirsiniz…

Ben inanmıyorum. Böyle bir zorunluluğum da yok !

İnanmam için hiç veri, bu kadar emperyal tüketim demokratizasyonuna ve d-in/san hakçılığına oranlanmış olması hasebiyle inandırıcı ve tutarlı görünmüyor…

Bayraklar, uluslara ait kahramanlar, ti-shirt üzerine basılmışlık bağımsızlığı ile sınırlı ve bu biçimde dalgalanmak özürlüğüne mi sahiptir sadece ?


Prof. Hayek’in ” babalar gibi satarım”cıları, Prof. Huntingtonzadeler ve Fukuyamagillerin “tarih bitti, ulus devlet te bitti, buyurun; yerine size etnik, cemaat, mezhep ulus” verelimcileri...

Yeni türedi P. Romer gibilerin “Yeni Büyüme Kuramı” doğrultusunda satılık veya kiralık insan, ülke, toplum ve şehirleri…

Bunları entelektüelizm maskesiyle savunan yerel neo-liboş kahramanlarımız, insan=insan olmaktan çok, evrensel insanımsı idio beslemeleri andırıyorlar !

Hepsi maskeli ve her şeyleri sahte !

Gerçek insan, devrimci ve aydınlık insan olsalar,

-Türk Devrimi’ni, Atatürk’ü ve Türkleri- bunca küçümseyip, aşağılamazlar…

Bu kadar dış proleterya ile örtüşmezler !

Bütün tutarsızlıklarını tefavuk ve tesadüf sentezi ve saçma kavramında bir tüketim de demokrat(t)si komikliklerine bağlamazlar…

Bunların ağababaları olan, yukarıda adlarını ve güya entelektüel katkıların (!) saydığımız anlı şanlı “profösör” titrine sahip zat-ı muhteremler de, bunca Türk ve Atatürk düşmanı olmazlar…

Hani diyorlar ya ?

İç ve dış konjonktür çok örtüştü diye (!)

Hakikaten tencere yuvarlanıp, ancak bu kadar kapağını bulabiliyor…

Bu nedenle insan, halk ve ulus düşmanı bu ucubat ve ubusat ehli; hakikaten insan tanımında olsalar, Türk "ulusal sorunu"nu ve onun normal seyrinde akan mecraına yaptıkları utanmaz müdahalelerle, tarihsel çizginin nasıl saptırabildiğini görüp, kabul ederler.

Ve hepsinden önemlisi; bal gibi bildikleri halde Türk halk/uluslaşma sorununu, işbirlikçi/ırkçı karakterli siyasi ulusçu hareket" le, sırf -işlerine öyle geldiği için- kasten karıştırmazlar !

Gericilerle, etnik faşolarla ve fonlanmış mezhepcilerle "yol arkadaşlığı"nı ve aynı tabaktan beslenmeyi, alenen ve bu kadar rahatlkla içselleştirmiş olmazlar…

Sahte d-insan hakçılığı ve "cici Türkiyeli oligarşik tüketim demokra(t)si”nin fonlanmış kurşun askerleri ve beslemesi olmazlar !

Ne bileyim işte.. Globalizm = sosyalizm, Yeni Dünya Düzeni’ne de = humanizm’dir- diyerek, bizi zarflamazlar...

İnsan tanımından çıkıp, insanımsılığa ermiş neo feodalitede (sanayi kökenli) ilkel ve barbarları...

Bunların icamali üst ’elit’e ve bunların sürü ve güruhu olmuş her türden avam cemaatine hem gülüyor hem de çok acıyorum !

Birtengri bunları gerçek anlamda insan=insan olmaya doğru yönlendirsin ve de ıslah etsin !

Ahmet Kutlu AYYÜCE
Şubat/ İkibinon

Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Aydın, insan ve insanımsı Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Aydın, insan ve insanımsı yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
AYDIN, İNSAN ve İNSANIMSI yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Göktürkmen
Göktürkmen, @gokturkmen
22.11.2016 17:30:04
Şimdi, bunları yaşıyoruz ve elan buradayız; Again in the middle times and in history deja vu also!

Teorik bakmak ve dizgeli modelleme hep iyidir...
ANI
ANI, @ani
28.9.2010 08:40:08
Değerli Ahmet Kutlu AYYÜCE,yazınızı içselleştirdim. Birkaç defa okudum. 'Haklı olmak için her şeyin mübah olduğu' neo-liberal bir anlayışta söyledikleriniz az bile. Özel kurumların ve kuruluşların çalışma ve çalıştırma yöntemleri yazınızın haklılığını anlatmak için yeter de artar bile.

Çok kutluyor, selamlarımı gönderiyorum.

Tülay Aslan
Tülay Aslan, @tulayaslan
24.7.2010 18:24:46
İnsan tanımından çıkıp, insanımsılığa ermiş neo feodal (sanayi kökenli), ilkel ve barbarlar icamali üst ’elit’e ve bunların sürü ve güruhu olmuş her türden avam cemaatine hem gülüyor hem de çok acıyorum !

Birtengri bunları gerçek anlamda insan=insan olmaya doğru yönlendirsin ve de ıslah etsin



HOCAM BU KADAR İYİ YAZDIĞINIZA GÖRE ÇOK KİTAP OKUMUŞSUNUZ KUTLARIM, BAYAĞI İYİYDİ,TEBRİKLER.KALEMİNİZ ELİNİZDEN DÜŞMESİN.SAYGILAR.
Engin Tatlıtürk
Engin Tatlıtürk, @engintatliturk
10.2.2010 11:08:47
Sevgili Kardeşim; yazınız büyük bir mantık yürütme ürünü. Haklı olduğunuz yönler de var.
İçerik olarak fikirlerinize bazı noktalarda katılamadım ama bu durum sizin yazınızın değerini düşürmez elbette.
Sataşmaların fazlaca olduğunu ve sırf kanaatlerle hareket edildiğini düşünüyorum. Aydınlatıcı bir yazı mıydı? Maddi deliller olsa neden olmasın? İddialar bilimsel verilerle desteklenirse delillendirilmiş olur.

Akıcı ve kolay anlaşılır bir yazı değildi.
En iyi profosör dersini en anlaşılır ve sade anlatandır. Kullandığınız bütün kelimelerin manasını bilmeme rağmen anlamak için çaba sarfettim. Yazınızı okurken zorlandım.
Yabancı kelimeler ve az kullanılan sözcükleri itina ile seçmiş gibisiniz.
Daha önceki yazılarınızda da Türkçeyi kullanırken zor, kulağa hoş gelen, az bilinen kelimeleri özenle ve sıklıkla kullanıyorsunuz. O zaman yazılarınız herkese hitap etmiyor.

Bir dostunuz olarak bunları yazınızda oluşan olumsuzlıklar gibi görüyorum.

Herkes yanılıyor, herkes döneklik yapıyor. Bir ben değişmiyorum demek yada bu anlama getirmek sizin; sabit, durağan,
Kendini geliştiremez, içe kapalı ve ürkek fikir yapısında olduğunuz izlenimi verir.
Atatürk'ün de bir takım fikirlerinin zanan içinde eskiyebileceğini kabul etmemiz gerekir. Devletçilik bunlardan biridir. Atatürk yaşasaydı eğer; politika ve fikirleri durağan mı kalacaktı? Çağı iyi okuyup yarıştığımız devletlerden önce ve hızlı davranmalıyız.

Yazınızı kendi mantığı içinde başarılı buluyorum. Şahsi fikirlerimi de geniş anlayışınıza sığınarak iletiyorum.

Saygı ve selamlarımla.
YAŞAYANKELİME
YAŞAYANKELİME , @yasayankelime
10.2.2010 02:31:34
ilk bakista ..
kelimelere takilmadan okumaya çalistim
...

tekrar, tekrar okur gelirim ...

düsündürücü, ögretici
tesekkür ediyorum

saygimla hep

.......


Etkili Yorum
kurtoviç
kurtoviç, @kurtovic
10.2.2010 02:21:37
İzninizle katkı değil belki ama desteğimi sunmak istedim yazınıza:

***
""Bir de hep göze batıyor, ülke neo-liberallerinin neden çoğunluğunun başta68’li olmak üzere; her siyasi cenah döneklerinden oluştuğu… Ve emperyalizmin emrine girip, sonra da (din, dil ve ırken) aslına rücu ederek; işbirlikçileşmesi ! ""

-Ulusal sanaayi ve burjuvazisi olmayan ülkenin,"burjuva aydını" da olmaz.Ne yapacak devşirecek elbet."68-78" farketmez...

***

""Emperyalizm eşittir sosyo-komünalizm, buda eşittir emperyal "Globalizm" denklemini, hiç utanıp sıkılmaksızın kurabilenleri, insan tanımını oluşturan soyut ve somut değerlerin dışına çıkmış olarak değerlendirebiliyorum… Bu gibiler hangi siyasi cenahtan dönmüş ve işbirlikçileşmiş olursa olsunlar, insanın sıradan ve en basit tanımına dahi uymuyorlar""

- Sn. Göktürkmen,o denklemleri kuran işbirlikçileri "anlayacak/farkedecek" bir halk olsaydı,"insan" a yakışır güzellikte denklemleri tartışıyor olurduk.

***

""- İnsan ve insan elbette ama, biraz da sosyal statü aristokratizminden öte, kişilikli ve tutarlı duruşuyla ve başlangıç noktasını kompleks duymadan Batı’lı emperyal efendi (!)yerine, Türk Devrimi’nin lideri M.Kemal Atatürk’ün "bilakaydüşart ,istiklal-i tam" kavramından başlatmış insan ve Türk insanı elbette…
"Deniz ve Mahir" ne diyordu ?!
Bu örnekleri daha çoğaltabilirim. Mahir neden "Türkiye oligarşisi " demiştir ? Hiç üzerinde önemle durarak düşünülmüş müdür ? ""

-Türkiye oligarşisini tanımlayanlar var,bir de...

""Prof. Hayek’in ” babalar gibi satarım”cıları, Prof. Huntingtonzadeler ve Fukuyamagillerin “tarih bitti, ulus devlet te bitti, buyurun; yerine size etnik, cemaat, mezhep ulus” verelim...""

-...diyenler var.

***

""Ve hepsinden önemlisi; bal gibi bildikleri halde; Türk halk/uluslaşma sorununu, işbirlikçi/ırkçı karakterli siyasi ulusçu hareket" le ve -işlerine öyle geldiği için- kasten karıştırmazlar !""

-Bal gibi bildikleri halde sn. Göktürkmen..
Selam,saygı.
BANU ULUDAĞ
BANU ULUDAĞ, @banuuludag
9.2.2010 23:46:04
10 puan verdi
teşekkürler ,aydınlatıcı güzel bir yazı idi

onurumsun
onurumsun, @onurumsun
9.2.2010 23:41:38
10 puan verdi
Yazınız gecenin bu saatinde öylesine düştü ki sayfalara, içimizden geçen ama yüksek sesle söyleyemediğimiz her türlü düşünceleri bulmak ve insan=isnan olabilmek yolunda biraz olsun kendimizi sorgulayabilmek için adım atmamıza neden olacak galiba.

Her zaman sorduğum ama hiç bir zaman cevabını bulmadığım sorular dizlimiş ard arda. "neden insnalr bu kadar değişime uğramıştır ve neden yanar döner olmuş ve neden ilk başta uğurlarına ölümü göze aldıkları değerleri unutup mukelemun postuna bürünmüşlerdir?" diye.

Yarın sakişn kafa ile bir defa daha okuyacağım yazınızı Ahmet bey inanın. Teşekkür ediyorum paylaşımınız için saygılar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.