Günbegün Notlarım 10
...............................................
Sabah gözlerimi aralar aralamaz, pencereye koştum...
Aman allah’ım, Mardin’e ıpıl ıpıl kar yağıyordu!.. Hasret kaldığım, en sevdiğim yağış türü olan kar. Yüzüme filan su serpmeden önce, yarım saat gibi evin camında kar tanelerini izledim. izledikçe kalbim kar doluyordu sanki. Dans edercesine yere düşüyorlardı. Hiçbiri diğerine değmiyordu. Hafif hafif rüzgar esmesine rağmen, her tane ona emrolanı yerine getiriyordu yanındaki meleklerle...
izlenmeye değer bir atmosferdi dışarıda gözlerime raks edenler. Bakışlarımı kendine çeken manzara, gerçekten görülmeye değerdi...
Rahmet yağıyor diye, her an değişik diye Allah’a çok üstüne çok şükrettim...
******
Canım gidip kar’a karışmak istiyordu. Bu istek büyüktü. Lakin bir saat geçer geçmez, kar yağışı yerini karışık, sulu bir rahmete bıraktı. Hevesim kursağımda kaldı. Üzüldüm...
Oysa dışarıya zıplayıp, kar topu oynayacak, çocuklar gibi kendimi kar’a teslim edecektim. hem de kardan adam yapacaktım. Ruhum bir anda değişti. Başka güne inşaAllah Mardin’e bol bol kar yağar da, içim huzur bulur o zaman, dedim. Kendi kendime sayıkladım durdum...
******
Kar büyük bir nimet. Kar yağdı mı ekinler bir başka olgunlaşır, başak verir..
Kar yeterince düştü mü yeryüzüne, yeryüzünde hangi hastalık varsa ve yoksa kaybolur. Temizlenir duygular. Berraklaşır yüzler. Dağlar bir başka yemyeşil olur. Ovalar bir başka ihtişama bürünür. Su bollaşır. Kuşlar iyi cıvıldaşır...
Hayat güzelleşir kısaca, kar yeterli yağınca...
.....................................
Mehmet Selim ÇİÇEK
9 Şubat 2010,,,16.07
Mardin