- 968 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Dikkat! Tehlikeli Bölge
Bir gün, aracınıza atlayıp uzun, sıkıcı ve yalnız bir yolculuğa çıkarsınız.
Bu, mecburi bir yolculuktur ve emir, iç sesinizden gelmiştir.
Kilometrelerce yolu katedersiniz sessizce ve kendinizden bile kaçar gibi.
Varmak istediğiniz yer masallarda ki cennet bahçeleri değildir zaten.
Aslında, nereye varmak istediğinizi bilmeden yol alısınız..
Hedefsiz, umarsız, öylesine çıktığınız bu yolculuk da buradan sonra dönerim diyerek kendi, kendinizle ve önünüzde kıvrılıp giden yol la bir oyun oynarsınız çocukça.
Virajlar, yokuşlar aşılır çıkış noktanız çok uzaklarda kalmıştır artık ve hiç beklemediğiniz bir anda karşınız da muhteşem bir manzara beliriverir aniden,.
Yeşilin ustaca tonlamaları ve doğadaki tüm renklerin ebruli kaynaşması gözlerinizi kamaştırır.
Bu büyülü ormanın derinliklerine doğru akıp gider sizden evvel benliğiniz.
Çağlayanların hışırtısını içinizde hisedersiniz Ceylan lar sekerek koşuşur gözlerinizin önünden..
Bir anda ne kadar yorgun, sıkılmış ve bezmiş olduğunuzu fakedersiniz bu yalnız ve uzun yolculuktan..
Bu Cennet Vadi nin derinliklerine bir an önce varmak için gaza basarsınız sonuna kadar ve geride kalan hiç bir ayrıntıyı düşünmesine izin vermezsiniz artık Beyninizin..
Son bir viraj kalmıştır dönülecek, son bir hamle ve, tam bu büyüleyici dünyaya teslim edecekken tüm varlığınızı aniden, bir tabela beliriverir karşınızda.
“Dikkat! Tehlikeli Bölge, Girmek Tehlikeli ve Yasaktır? .
Ama artık çok geç! siz, o tehlikeli bölgeye çoktan girmişsinizdir zaten ve aslında bile- bile tüm tehlikeleri göze alarak hem de.
Geride bıraktığınız yola dönüp bakmak bile gelmez içinizden hatta bu yolun bir kilometresine tekrar katlanmak düşüncesi dahi ürpertir yüreğinizi.
Bu vahşi orman kuytusunda kaybolsanız da, zincirlere vurulup soğuk zindanlara mahkum edilseniz de hiçbir tehlikeyi umursamaz, büyülenmiş gibi dalarsınız ormanın derinliklerine.
çünkü siz, bu havayı içinize çekmek, sırtınızı bu ağaçlara dayayıp zamanı durdurarak huzuru dinlemek istersiniz.
Derinlerden, çok uzaklardan kulaklarınıza belki de yırtıcı hayvanların en ürkütücü sesleri gelecektir az sonra ama siz, yine de umursamayacaksınız çünkü o sesler bile geride bıraktığınız seslerin kirliliğinden sonra size ninni gibi ulaşacaktır, bilirsiniz..
Kendinizi güvenle “O Ağacın” gövdesine bırakır, derin bir uykuya dalarsınız hiç uyanmak istemez gibi ve ’sonucu ne olacaksa olsun bu büyülü an ı yaşamaya değer’ düşüncesi ile yüzünüzde sihirli bir tebessüm oluşur..
Ama aslında bu "iki kişilik" “Astral Seyahat’in” en hoş yanı, yanınıza hiç kimseyi almadan ve hiç kimseyi rahatsız etmeden bir başınıza çıkmış olmanızdır.
Zaten aslında hayatın tamamı kendi içimizde yalnız başlayıp ve yalnız bitirilen bir yolculuk değil midir?
Hepimizin dilinde hep “Kalabalıklar içerisinde çok yalnızım” nakaratı boşuna’mıdır?
İşte ben de bir gün, hemde gün ortası hayallerim de bir başıma böyle bir yolculuğa çıktım sa kime ne zararı var? .
Ben, an’lardan mutluluk çalmayı öğrendim –öğrendim ki mutluluk, asla bir kuşun kanadında gelmiyor.
O halde sen, bu yolda bana yalnızca "iyi yolculuklar" dile olurmu “Reelde ki Yabancı”
Ben zaten hiç bir zaman için sana “Bu yolculukta bana eşlik et” demedim, demiyeceğim de.
Ama lütfen o Haylaz Güvercinler’ine söyle bana bundan böyle senden “Posta” getirmesin çünkü içeriği her gün değişiyor, şaşırıyorum.
Karmaşan dan sinirlerim bozuluyor ve artık hiç bir mektubun okunmuyor..
.Durumum bundan böyle hep “Çevrim Dışı”.uykuda yani.
En son okuduğum Posta na inat, hiç uyanmayacağım bu uykudan, uyansam da, sen görmeyeceksin.
. Bu da benim sana uçurduğum son Posta Güvercin’im bilesin!.
Ya benim Güvercin’ime yükle en dolaysız Posta nı yada sana gönderdiğim Son Güvercin’imin kanatlarını sen kır –at ki bir daha asla uçamasın....
.İyisimi sen “Yine Delinin Saçmaları gelmiştr diyerek bu “Gönderilmemiş Mektubu hiç açmadan yak evet –evet bence Yak ki külleri evrene savrulsun ve rüzgarlarla yok olsun!
Nasılsa, bu yolculuğa her zaman çıkamaz bu fani.,
Görünmez zincirlerinden kurtulamaz hayali bile olsa ve inan ki gelmez bu Mektubun gerisi.
Çünkü, zannetiğin kadar güçlü değildir ve hatta tahmin edemeyeceğin kadar korkaktır aslında bu Garip Deli
Aa! ama birde Duman İşareti diye bir şeyler vardı değilmi? ?
Eh Allah’tan umut kesilmez ki,.
Dedim ya, Deli
Ne yapsa yeri
Hani yine bir gece vakti sözünde duramazsa belki? ?
Olsa da sen bilemezsin ki, duyamazsın ki!.
Meral ADAK
YORUMLAR
Herkesin okumasını önerebileceğim güzel yazılardan biri.
Yazıyı da yazarı da kutlarım.
Okurken bir ara " Aşık serçe " adlı öykümü anımsattı yazınız. Siz astral, benim serçem olağan üstü bir yatenekle seyahat ediyor. Sonları da biraz benziyor.
Belkide duygusal benzeşmemiz olduğu için aynı konuları işlemişiz.
10 numara bir yazıydı. Benim yazımı da bir iki kişi eleştirmişti. Herkesi ilgilendilendirecek konular pirim yapıyor.
Selamlar.