- 733 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Şehrin Yollarında
Yarısı gurbet, yarısı sıla; yarısı hazan yarısı bahar bu şehrin yollarına düşmekten, hem kalbimde içten içe tüten bir közle acılı, hem de semt pazarında oyuncağa meyil eden çocuk kadar coşkunum. Coşkunluğum, annemin beni kalabalık pazarın içinde, oyuncakçı tezgahının önünde bulup, omuzlarımdan çekip yola sürükleyeceğinin teminatından da kaynaklanıyor olabilir. Ama acım asla, oyuncağın benim olamayacağını bildiğimden falan değil...
Ama bu hep böyle olmayacak ve ben sadece acımla düşebileceğim kimi zaman bu şehrin yollarına. Ve yine aynı teminatla üşüşürken oyuncakçı tezgahının başına, annemin elleri kalabalığı yarıp yapışmayacak belki kollarıma. İşte o zaman ne oyuncakçının ne de oyuncak trenin bağırışlarını duymayacağım. Arkamı dönüp kalabalığı keserken, kaskatı donup kalacak; ince ve ıslakca "Anne!" diye haykıracağım. Pazar dehşetle bakacak bana, pazarcılar bıyık altından gülecekler. Koca koca boyların arasında görebildiğim bir güneş, onu da bulutlar alacak ellerimden. Çocukça sövecek dilim, hiç farkettirmeden...
Başımı dayadığım camda, damlalar annemin adını yazacaklar gözlerime. Yanımdaki adamı babama benzeteceğim, tedirgin olup başımı döneceğim...
Şahin ASLAN