Film Gibi

• 7 Şubat 2010 Pazar 20:11:17

Eveeet,
Şimdi bir arkadaşımı sizlerle tanıştırmak, sizlere biraz ondan bahsetmek istiyorum.

Bizim grupta herkes onu ’’soyu taaaaaaaa...Balkan sarayına dayalı’’ diye tanır.
Otantik yerlerden , çay-kahve sefalarından, türkçe eski kelimeleri kullanmaktan büyük zevk alır.
Ben ona turizmi değil tarihi yakıştırıyorum.
Bir evi olsa, ahşap eski tarz ama bakımlı bir ev olurdu.
Zaten kendisini görseniz birçok kişinin içinden seçebilirsiniz rahatlıkla.

Şimdi bir türk filmi izleyelim ne dersiniz?

Biz dışarıdan gelen bir arkadaşımızı bekliyoruz.Nerde mi? Çok eski bir evin önünde. Evin yanında büyük bir nehir ve nehrin kenarındaki taşlara otlara konan kuşlar ve kuş sesleri...
Bahçede bizimle birlikte bekleyen bir hizmetkar ve bahçivanda var.
Çam ağaçlarıyla kaplanmış dar uzun bir yoldan sonra ulaşabiliyorsunuz bu çiftlik evine. Karşıdan ağaçların arasından eski model bir araba yaklaşırken geliyor ve duruyor. Şoför arabadan iniyor, hemen arka kapıyı açıyor. Arabadan ayakkabılarıyla kıyafeti uyumlu , fotel şapkalı, boynunda tek sıra inci kolye ve inci küpeleriyle , birde kıyafeti gibi turkuaz renkteki makyajıyla , saçıyla, başıyla mükemmel bir bayan iniyor.

Bu bayan yürüyüşüyle, hal ve hareketleriyle gayet ağır başlı ( ağır abla modeli ). Bizi fark ediyor ve bize doğru yürüyor. Aslında yürümüyor koşuyor. Ama kollarını iki tarafa açarak,
çantasını dirseğine atarak, saçlarını savurarak, ağır ağır yaklaşıyor. Bize sarılıp öpüyor. Kucaklaşarak birbirimizle, özlemlerimizi anlatarak eve doğru ilerliyoruz. Şoför bavulları taşırken, bizde bahçede havuz kenarındaki ahşap masada muhabbetimize devam ediyoruz. Herkes üniversiden sonraki yaşamını anlatıyor. Ve böyle buluşmayla başlayan akşam, harika yemeklerle geçiyor. Yemek sonrası hafif bir yürüyüşe çıkıyoruz göl kenarında.

İzlediğiniz film arkadaşların birbirinden farklı hayat tarzı, düşünceleri, çılgınlıkları, ağırlıklarıyla göl kenarındaki yürüyüşle sona eriyor.
Ve duygusal müzikle,
THE AND

İşte karşınızda böyle bir filmle anlatılan Makedonya göçmeni bir bayan. Bu bayan üniversite yıllarında ev arkadaşlarının anaçı, sınıf arkadaşlarının güzel sesli bayanı.
Yaşamda ise ailenin ablası.

Yakın arkadaşları dışında pek muhabbeti olmayan ve dışarıya gayet soğuk, ciddi gözüken karakter.
Bakımlı, düzenli, titiz,yargılayıcı,içten,becerikli,kendine özel gelen kişileri dikkate alarak hayattan ders çıkaran ve liderlik derecesi üstün bir aslan burcu.
Ben bunları şuan ona bakarak yazıyorum, o ise yazdıklarımdan bihaber hocayı dinliyor.
Hakikaten aslan gibi kız.

Derslerde hocayı dinleyen birtek o. Ama sorun birkez ne anladın diye:)))
Aklı bizde ama korkusundan yazışamıyor. dinliyor numarasına kaçıyor:)

İşte sıra arkadaşım Esra. Ben onun gibi soylu birini tanımaktan çok memnun oldum. Umarım sizde beğenmişsinizdir.

Canım arkadaşım hayatıma hoşgeldin,

16.10.2003
emre karabaş
ilhan hocanın dersinde