- 933 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ARMAĞAN
ARMAĞAN
Hep böyle olmuştu. Hediye vermesini çok severdi. Verdiği hediyeyi alan dostlarının yüzündeki o anlık ifade onu mutlu ederdi. Hayatın bu çok küçük bir anını pay herkesi sevindirirdi elbette.
İlk aldığı hediyeyi anımsamaya çalıştı. Aradan o kadar yıl geçmişti ki. Unutmuştu bile. Sonra çalışma hayatında aldıkları geldi aklına. Doğum günü, yılbaşı, bayramlar… Belki de yılların alışkanlığıydı bu. Alırken verirken duyulan o haz. Yüzdeki tebessümse önemli olanda buydu galiba.
Küçük bir paketle verdi hediyeyi. Yüzüne baktı, iki minicik göz uzun kirpikler arasında parlıyordu. Öylesi içten bakmıştı ki kendi de şaşırmıştı. O ufacık pırıltılı gözler neler anlatıyordu, anlamaya da çalışmadı zaten. Sadece verdiği hediye yerini bulmuştu sevindi, Sımsıcak dost bakışlara baktı. Sarıldı öptü iki yanaktan. Bak ”Geldim işte yanına dedi içinden” Sevgiyle bakarken dosta , en ufak bir art niyet yoktu onlarda. “Bak ne güzel çıkmışım resimde, ben buyum, yıllar öncesindeki ben.. Kıymetsizmiş gibi görünen bu hediye onu mutlu etmeye yetmişti. “İşyerindeki masanın üzerine koymanı rica ediyorum” dedi kibarca. Sevindi resmi eline aldığında. O anda uzun kirpiklerin arasındaki o minicik gözlerdeki ışıltıyı görmek dünyanın en güzel duygusu olmalıydı.
Belki de hayatında aldığı en anlamlı bu hediyeyi başucuna koyarak yaşattığı dostun, dostluğun ne kadar değerli olduğunu hatırlayacaktı resme her bakışında. 27.6.2009alanya
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.