Herşeye Rağmen...
Herşeye rağmen yaşamak;dibine vurmuşken umutsuzluğun,cebindeki son parayı gözünün içine bakarak ‘Allah rızası için’ diyen yaşlı bir teyzeye vermişken,terk edilmişken,kırılmışken –ki o kırılmışlığı kimseye belli etmemeye çalışırken-,eski bir şarkıya güzel ,bir şiire sığınmışken yaşamak..Ne zor değil mi?Bir de evinden ailenden uzaksan ‘Anne ‘ deyip sarılıp ağlayamıyorsan,dizlerine yatıp uyumak varken telefonda sesin üzgün gitmesin diye çabalarken yaşamak..Üsüne üstlük hava pusluyken,sonbahar bu kadar sonbaharken ,sende ona ayak uydurmuşsan..Sanki kime daha çok hüzün yakışacak yarışına girmişsiniz gibi...yaşamak..ölümden bir önceki durak yani..
Yine de yaşamak lazım..herkese her şeye inat .. en çok bırakıp gidene inat..dostlar için,seni her gördüğünde gülümseyen o kız çocuğu için,şiirin hatırı içini,gelecek güzel günler için,sevda için.. aşk için.. en çok senin için belki anne senin için..cebimizde mutluluk kırıntıları,insan olmak sözcüğünün içini doldurark hatta becebilirsek daha çok insan olarak ,yağmur sonrası gökkuşağı tadında,ülkemin kendisi gibi aydınlık insanlarıyla güzel günlerinde yaşamak..Şu ‘yaşama sanatı ‘ dedikleri şeyin hakkını vererek;herşeye rağmen yaşamak...Yaşamak zor ama güzel değil mi?