- 710 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Kardeşlikten Yanayız
Kardeşlikten yanayız!..
Ülkemiz bir kaos ortamına çekilmek isteniyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümünün ardından başlayan tek partili dönemi, ülkemizi sıkıntıya ve partizanlığa mahkûm etmişti. Daha sonra çok partili döneme geçilmiş. Bir başka ifadeyle Cumhuriyet rejiminin kuralları işlemeye başlamış.
Belirli çevreler çok partili dönemin getirdiği seçme-seçilme hakkına müdahale etme sevdasına girmişler; zaman zaman da Cumhuriyet idaresi sekteye uğratılmış. Bunun adına ne derseniz deyin ama, sonuçta halkın seçme-seçilme iradesine balta vurulmuş! Övünçle söz ettiğimiz demokrasi düşüncesi yara almış; halk sindirilmiş, baskı altında tutulmuş!...
Çok partili dönemde Demokrat Partinin çıkışıyla bir Menderes olayı yaşanmış. Birilerine göre, ülkede kalkınmanın, sanayinin başladığı dönemdir; Kimilerine göre de rejimin tehlikeye düştüğü dönem!...
Ancak ne gariptir ki, Menderes’i yargılayan zihniyetin sahipleri vicdan azabı içerisinde düşüncelerini ifade ederek yanlışlıklarını dile getiriyorlar.Yanlış yaptıklarını itiraf ediyorlar. Herkesin bildiği gibi yargılanan ve rejim adına asılan Menderes de Halk Partili idi!...
O insanların neden astık, bugün kimse bunun hesabını veremiyor.
Çanakkale Savaşlarında dünyaya kafa tutan anlayış; Kurtuluş Savaşında bağımsızlığını haykıran düşünce birilerinin tekelinde kullanmaya başlanmış.
Beyhude suçlamalar, birbirimizi kıran davranışlar, düşünceleri yargılamalar ve rejim bunalımı çıkarmak isteyenler hep hâkimiyet kavgasını devam ettirmek istemişler...Açıkça ifade edelim ki, birileri memleketin güzel gidişatını kendi menfaatleri için kullanmışlar.
Tarihte belirli olayları;- cereyan eden hadiseleri, çarpıtan insanlar kendilerini hep halkın üzerinde bir sınıf-zümre gibi görmüşler!...Görmeye de devam ediyorlar. Devlet de onların, iktidar da, Cumhuriyette…
Böylesine imtiyazlı bir sınıf türemiş ve yıllarca bu hakimiyetlerini devam ettirebilmek adına çoğunluğun düşüncesine müdahil olmuşlar...Bunu da Cumhuriyeti koruma, kollama adına yapmışlar.
Olaylar ve hadiseler incelendiğinde karşımıza çok ciddi şeyler çıkıyor. Çocukların seyrettiği bir “Himen!..” kahramanı vardı: bilirsiniz “Güç bende dünya’nın hakimi benim” diye seslenen hayali-sahte kahramanlar!.. Böyle bir hâkimiyet mücadelesi ne yazık ki, birlik ve beraberliğimize, kardeşliğimize zarar veriyor, kardeşliğimizi baltalıyor.
Güç kimden yana? Türk halkından yana olmalıdır. Esas olan halkın huzur ve güvenliği refahıdır! Önemli olan da budur.
Türk Milletinin huzur ve güvenliğini bozan tüm hadiseler, olaylar bizim için ayrımcılıktır , tefrikadır!
Güçlü, dirayetli Türkiye Cumhuriyeti esas olmalıdır. Devletimiz ne kadar güçlü olursa, bizler de o kadar huzurlu oluruz. Huzur ve barışın yolu birlikten- kardeşlikten geçmektedir.
Tarihi olayları inceleyen, geçmişe göz atan herkes şu tespiti yapacaktır.
Ne zaman ki, birlik ve beraberlik içinde olmuşuz; işte o zaman devletimiz güçlü olmuş, kalkınmış, gelişmiş ve büyümüş. Bu güçlü olma hali birilerini maalesef hep rahatsız etmiş.
Bu birlik ve beraberlik duygusuyla, Dünyaya hükmeden imparatorluklar kurmuşuz... Ne zaman ki, birbirimize düşmüşüz, tefrika çıkmış, işte o zaman da devletimizi, gücümüzü kaybederek parça parça olup küçük kabilelere bölünmüşüz.
Yine tarih tanıklık ediyor ki, güçlü olduğumuz dönemlerde düşmanlarımız (Türk Milletinin Düşmanı güçler) hile- hurda ile, oyunlarla içimize ayrılık tohumları ekmişler. Bizi birbirimize düşürerek bölmeye-parçalamaya kalkışmışlardır.
Türk tarihini inceleyen herkes bu tarihi gerçeklerle karşılaşır!...
Evet biz huzurdan, barıştan, kardeşlikten yanayız!... Huzurun, barışın, kardeşliğin yolu birlikten, beraberlikten geçiyor. Türk Milletinin güçlenmesini istemeyen Türkiye Cumhuriyeti düşmanları ülkemizde kargaşa ortamı, çekişme ortamı yaratmak istiyorlar! İşte böyle bir anlayışa fırsat vermemek, uyanık olmak, sağduyu ile hareket etmek hepimizin görevi olmalıdır.
Biz kardeşiz, biz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız, biz kader birliği etmiş insanlarız.
Bu vatan bizim, bu vatan hepimizin... Onun üzerinde ecdadımızın mezarı ve kanı var.
Birliğimizi, beraberliğimizi ve kardeşliğimizi esas alıp kardeşçe yaşanın mücadelesini verelim…Allah bu milletin birlik ve beraberliğini bozmak isteyenlere fırsat vermesin!..
Biz de bu birliğe , kardeşliğe sahip çıkalım.
Yüce Mevla Türk Milletini korusun ve yüceltsin. (Amin)
Ahmet SARGIN
Yozgat Şairler ve Yazarlar Birliği Başkanı
www.ilerigazetesi.com
YORUMLAR
Sayın başkan kutluyorum sizi emek verdiğiniz yazıdan dolayı gel gör ki birliklerimiz bir bir bozulmaya zorlanıyor Arıların birliği ni bile bozmak için çomak sokanlar var milletimizin dil birliği din birliği vatan birliği bölünmek için nice çabalar harcanıyor hem bu medeniyet ve insanlık adına yapılıyor bizim birliğimiz sanki medeniyet ve insanlığa aykırıymış gibi peh bunlara diyorum...