- 1805 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Uğur Mumcu’yu anmanın anlamı..
24 Ocak 2010 Pazar günü Türk basının yürekli kalemi Uğur Mumcu, ülkenin dört bir yanında düzenlenen etkinliklerle bir kez daha anıldı.
24 Ocak 1993 Pazar günü aracına konan bombayla katledilen Uğur Mumcu’nun yokluğunun bu ülke için ne anlam ifade ettiğini bilen, ve bu yakıcı bilgiyi gelecek kuşaklara emanet bırakma sorumluluğunu yerine getirenlerin katılımlarıyla gerçekleşen anma etkinlikleri, bu ülke insanına yaşatılan acıların, halkın aydınlık bir ülke umudunu asla yok edemeyeceğini bir kez daha gösterdi.
Gösterdi göstermesine de..
Varış noktasını, karanlık yanları tarihin insanlık karşıtı sayfaları arasına gömülmüş bir Türkiye’nin oluşturduğu mücadelesini, ölüm tehditlerine karşı durarak sürdürürken katledilen Uğur Mumcu’nun, bu ülkenin yitirdiği son yürekli kalemi olabilmesi için, halkın örgütlülüğünü savunanların bunun için önce bulundukları örgütlülüğü sağlıklı kılma çabası göstermeleri gerekir artık.
Böyle bir gerekliliğe rağmen, bugün ve yakın bir gelecekte böyle bir çabanın varlığından söz etmek, ülkenin muhalefet güçlerinin gün aşırı gerçekleşen parçalanmışlıklarında pek mümkün görünmüyor doğrusu.
Uğur Mumcu’nun hala yeri doldurulamayan örnek bir yüreklilikle, bıkıp usanmadan söze ve yazıya dökerek göstermeye çalıştığı ülke gerçeklerinin, özellikle son yıllarda ortaya koyduğu insanın insanlığını sorgulamasını dayatan utanç verici gelişmelerin sarsarak uyarmasına rağmen, süren sol aymazlığın gösterdiği; yitirdiği insan değerlerini anma becerisini kitlesel karşı çıkış örgütlülüğünü oluşturma becerisine taşımanın zamanı çoktan geldi de geçti oysa.
Uğur Mumcu’nun katledildiği tarihin, böylesi değer katlinin yaşanmasına engel oluşturan bir kitlesel karşı duruş örgütlülüğünün oluşum tarihi olmasını yürekten diliyorum.
Bu dilek, güçlü bir şekilde seslendirilen ortak dileğimiz olsun.