- 959 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Şairlerimiz ve Şiirlerimiz
Şairlerimiz ve Şiirlerimiz
Sevgili okurlarım ve grup arkadaşlarım. Geçen hafta yazmış olduğun makalemde, şairliği yorumlamıştım. Bu günde şiirlerle ilgili düşüncelerimi sizlerle paylaşmayı kendime bir görev addettim. Mademki bir iş yapıyoruz, o zaman bu işin en doğrusunu yapmamız gerekiyor. Bilmemiz gerekip de bilmediğimiz bir takım kuralların var olduğunu bilmeliyiz. Bu kurallara baktığımızda, yapmış olduğumuz çalışmalarımızda azda olsa bir takım eksikliğin olduğun görmekteyiz. O zaman bir birimizden öğrenmemiz gereken çok bilgiler vardır diye, düşünmekteyim. O zaman bizler bu bilgilerin doğrusunu birlikte paylaşmalıyız. Hepimiz açısından bu hususun çok önemli olduğu kanaatini taşımaktayım.
Şiirler hakkında yapılan yorum ve tarzlara baktığımızda, karşımıza bir takım kalıplar çıkmaktadır. Edebiyatımızın ve kültürümüzün çeşitli zamanlarda, yabancı edebiyatı ve kültürü etkisinde kaldığı ve bunlardan etkilendiği görülmektedir. Günümüzde bile bunun izlerini görmekteyiz. Hatta şiir sanatımızda yerini aldığı da unutulmamalıdır.
Çağlar boyu edebiyatımıza hizmet edenler, Türk kültürünün yaşaması için gayret ve çabalarını esirgememişlerdir. Bu şahsiyetlere minnet borcumuzun büyük olduğunu, söylemeden geçemeyeceğim.
Sizleri tarihin derinliklerine götürmeden, cumhuriyetin kazanımlarıyla oluşan dil birliği ve yazı birliğin ışığında, şiirle ilgili düşüncelerimi paylaşmak istemekteyim.
Cumhuriyet döneminin belli bir süresi sonrasında, Türk şiirinin yazılım tarzında bir değişim olduğunu görmekteyiz. Bunlardan birincisi, hece ve aruzla yazılan şiirler hakkındadır. Hece şiirinin yerini hiçbir kurala ve zorlanmaya mahal bırakılmadan yazılması gereken şiir serbest tarzda yazılan şiirlerdir denilmiş ve bir değişime gidilmiştir.
Ancak, ben bu yazımda ağırlıklı olarak hece vezni ve önemini vurgulamak istiyorum. Nedenine gelince, hece vezni Türk kültürümüzün mihenk taşıdır. Sazımızda ve sözümüzde, foklörümüzde geçmişten günümüze birçok düşünce zenginliğini içinde barındırmış ve bu günlere taşımıştır. Ama ne yazık ki bir kısım ustalarımızın heceye bakış açıları, hece şiirinin yazım tarzında bir duraksama yaşatmıştır.
Bir zamanlar kullandığımız tarz “Aruz ve Divan” şiiriydi. Bu vezin türünün yazım kalıplarına sığmak çok zor ve güç olduğundan, zamanımızda bu türü yazan pek kalmamıştır, diyebilirim.
Ne var ki; hece vezni ile yazmakta pek kolay sayılmamaktadır. Bu nedenle, şiir yazarları genellikte heceden uzaklaşarak, serbest tarzı benimsemişlerdir. Onlara göre, hecenin kalıp olduğunu, şiirin ise kalıba sığmayacağını ve şair duygularını yeterince anlatamayacağını, anlatmak da zorlanacağını beyan etmektedirler. Bir takım lüzumsuz sözcükleri kullanmaktansa serbest tarzda yazım daha doğrudur demektedirler. Bu düşünceyle de hece şiirimizin gelişmesinin önüne geçmiş bulundular. Oysaki hece şiiri yazan ustalarımızın şiirlerine baktığımızda, bu iddianın hiçte doğru olmadığını görmekteyiz.
Bu bakımdan hece şiirinin kültürümüze sunmuş olduğu içeriğe baktığımızda; Türk Halk Müziğini, Türk Sanat Müziğini ve foklörümüzün zenginliğini görmekteyiz. Bu tarzlar bir birlerine sımsıkı bağlıdırlar. Bu tarzı ortadan kaldırırsanız, Türk müziğinin mutfağı olan ve kültürümüzün temel kaynağını diye anılan kaynağı kurutmuş olursunuz. Bu bakımdan hece şiirinin sayısız fayda ve anemini unutmamalıyız.
Bizim halkımızın gönlünde yerini bulan halk müziğinin, hiçbir zaman susmaması gerekir. O nedenle yazılması pekte zor olmayan hece şiirini de repertuarımıza almamızda sayısız yaraları sıralamış oldum.
Bizler şiiri para kazanmak için değil, edebiyatımıza hizmet etmek için yazmalıyız. Bizden sonraki kuşaklarımız, bu örneklemelerden nasiplenmiş olsunlar.
Milletin nasıl meydana geldiğini tarif eden sosyologlar; bayrak, vatan ve dil birliğini sayarlar. Bu üç ölçüden ikisi tarihin şartlarına göre değişse bile, dil hiçbir zaman değişmez, diyorlar. Çok doğru bir tespitin yapıldığını görmekteyiz. Diline önem vermeyen milletler, tarih sahnesinin neresinde olduğu ne yazık ki tartışma konusu olmaktadır. Bu nedenle, edebiyatımızın beslenen kaynaklarını korumak hepimizin boynunun borcudur.
Saygılarımla
NOT: Bir sonraki yazım, hece şiirinin yazım kurallarıyla ilgili olacak.
Mürsel ADIGÜZEL
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.