- 1907 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
Bir aşk masalı gibi..
Her sene yazlığa gittiğimiz yerde tanımıştım onu.Biz ailece otururken bir gün plajda .Onlarda bir kaç arkadaş top oynuyorlardı.Ve bir an bizim topun renkleri dikkatlerini çekti.İçlerinden biri koşarak geldi ve annemden bizim topu istedi.Annemde verdi.Ben o zaman anlatamayacağım kadar kavgacı ve huysuz birşeydim. Anneme neden verdin anne biz oturucağız da onlar oynayacak mı dedim ve suratımı astım.Sonra içlerinden benim dkkatimi çeken oldukça yakışıklı ,uzun boylu renkli gözlü olanı ki o her sabah bizim evin önünden geçiyor hiç bakmadan plaja gidiyordu.Yanımıza yaklaşarak anneme kızlarınız da bizimle oynayabilir dedi.Çok kızgındım hiç öyle bir niyetim de yoktu.Kız kardeşim oyuna katıldı bende annemin yanına uzandım gözlerim i kapadım kızgın bir güneş banyosuna daldım.Bİraz sonra üstüme dökülen su ile açtım gözlerimi ,bir çift yeşil göz ,o hiç bakmadan geçen sarışın çocuk ...hadi sende gel yalnız kalma dedi..Ne yapmam lazım diye düşündüm nazlandım ama onu önceden de çok beğenmiştim bir kere.Ara sıra gazioda da rastlaşıyorduk ama o hiç bakmıyordu.Biraz kendini beğeniyor gibiydi.Yazlıkta rastlaşıyorduk .İstanbulda yanyana okullarda okuyorduk aşinalık da vardı.O zaman da ben ona bakmıyordum yanımdan geçerken.Sonra bende oyuna katıldım.Ve böyle başladı arkadaşlık.Ben zayıf kısa kesilmiş saçlı erkek fatma hep koşan acemice kazalar yapa yapa bisiklete binen yüzen biriydim.ve hiç yürümez hep koşardım hep kavga ederdim annem benimle bayağı uğraşırdı.Babam uzak yol kaptanı i di seyahatleri o zamanlar yirmibir gün sürerdi.Biz annemle büyükbabama yaz olunca çiftliğe giderdik.Ve anlatılmaz severdik çiftlik hayatını.Sonra ne mi oldu dersiniz o genç adamla çok sevdik birbirimizi.Ve ayrılmaz bir ikili olduk.O benim peşimi hiç bırakmadı.Aileler tavır koydu.Ayırmak için herkes el birliği ile çok uğraştı çok...ama ne çare.başaramadılar.Babam yazlığa göndermedi ondan sonra ki yazlarda.Biz büyük adada yazlık yaptık.üstünden dört yıl geçti.ara ara görürüşüyor ve mektuplaşıyorduk.Ben liseyi bitirip o da hukuk fakültesi nde okumaya devam ediyordu. ki evlenmeye karar verdik ve ikimizde işe girdik .Babam asla müsaade etmedi ama ailenin diğer fertlerinin desteği ile onun da ailesini arzusu ile evlendik.Bir yıl gibi nışanlı kaldık ve evimizi hazırladık.Babamsız bir nikah yaşadım .Üzgünlükle mutluluk kol kola idi ama öyle işte biraz buruk evlendik.Çok mutlu olduk.Babamla barışmam için aradan sekiz sene geçti.Bu gün kırk iki yıllık bir evliliği paylaşıyoruz .Bir oğlumuz bir kızımız , oğlumuzdanda
iki erkek torunumuz var.Şimdi kısaca bitirdiğim bu hikayeyi çok mücadele ile çok sıkıntılı günleri yaşayarak geçirdik ,öyle bir sevgi yakalamıştık ki tanış mamızdan bu güne kırkaltı sene geçti..Biz gene iki sevgili gibiyiz ..Ne o bensiz ne de ben onsuzluğu düşünemem.bu gün ben bir babanne o bir büyükbaba ama hala sevgi aşk dolu iki yüreğiz.
Şimdi herkes gitti evini buldu aşk yuvamız bize kaldı.Bundan böyle yaşamın tadını çıkarmayı planlıyoruz .Çünkü biz çok yorgun günlerden bu güne geldik..sevgilerle
YORUMLAR
Akıllı ve gerçekçi insanlar, mantıklı insanlardaır. Serüven yaşamıyla, hayatın gerçek yaşam tarzını biribirinden ayırmasını da çok iyi bilirler. Aşk ve sevgiyi yüreklerinin derinliklerinde hissederken, bunu gerçek olup olmadığını hep sorgularlar. Gerçek aşk ısrarcıdır; aynı zamanda koşulları düşünerek, mantık muhasebesi yapar. İşte burada da "düzey, düzeylilik" devreye girer.
Aşk ve sevgi ilişkilerinde, mantıksal düşünce varsa, mutlaka düzeylilik de var demektir. İşte aşk ve sevgiyi değerli, hatta ölümsüz kılan kurallar bunlardır. Tıpkı temelleri sağlam atılan muhkem bir bina gibi.
Siz iki akıllı ve düzeyli güzel insanlar aşk ve sevginin bu temel kuralaını yakalamışsınız, sayın Ertence. Belki şans biraz yardım etmiş size, ama akıllı ısrarcılık, düzeyli davranış, bu uzun ömürlü aşk ve sevginin, evlilik kurumunun, mutluluklar içinde sürmesinde yüzde doksan oranında etkili olmuş. Umarım ve dilerim yansıttığınız bu harikulade güzel örnek, evlenecek her çifte sizler gibi düşünüp davranma fırsatını verir.
Sizler aklınız, mantıgınız, düzeyli davranışlarnızla hakkınız olan mutluluğu ziyadesiyle hakketmişsiiz. Umarım... dilereim...
İki güzel yürekleriniz daha nice uzun yıllar beraber çarpar, ALLAH ın bahşettiği yaşam nimetlerini sağlık içinde birlikte bolca tadarsınız. Sonsuz saygı ve esenlik dileklerimle. KEMAL POLAT
kempol tarafından 2/25/2010 1:50:27 AM zamanında düzenlenmiştir.
serapertence
ne düzeyde nereye kadar bu bozulmuşluk.Ben ve eşim 42 yıllık evliğiz bugün evlenmiş gibiyiz,bunu da herkesle konuşmam aslın da,kalbim de
saklarım birbirimizin gözlerinin için de yaşarız .Her kez aşıksa böyle olmaz mı? Sevgi her kapının anahtarı ve herkesin de bir anahtarı vardır diye düşünüyorum.saygılarımla...
serapertence
serapertence
Her sene yazlığa gittiğimiz yerde tanımıştım onu.Biz ailece otururken bir gün plajda .Onlarda bir kaç arkadaş top oynuyorlardı.Ve bir an bizim topun renkleri dikkatlerini çekti.İçlerinden biri koşarak geldi ve annemden bizim topu istedi.Annemde verdi.Ben o zaman anlatamayacağım kadar kavgacı ve huysuz birşeydim. Anneme neden verdin anne biz oturucağız da onlar oynayacak mı dedim ve suratımı astım.Sonra içlerinden benim dkkatimi çeken oldukça yakışıklı ,uzun boylu renkli gözlü olanı ki o her sabah bizim evin önünden geçiyor hiç bakmadan plaja gidiyordu.Yanımıza yaklaşarak anneme kızlarınız da bizimle oynayabilir dedi.Çok kızgındım hiç öyle bir niyetim de yoktu.Kız kardeşim oyuna katıldı bende annemin yanına uzandım gözlerim i kapadım kızgın bir güneş banyosuna daldım.Bİraz sonra üstüme dökülen su ile açtım gözlerimi ,bir çift yeşil göz ,o hiç bakmadan geçen sarışın çocuk ...hadi sende gel yalnız kalma dedi..Ne yapmam lazım diye düşündüm nazlandım ama onu önceden de çok beğenmiştim bir kere.Ara sıra gazioda da rastlaşıyorduk ama o hiç bakmıyordu.Biraz kendini beğeniyor gibiydi.Yazlıkta rastlaşıyorduk .İstanbulda yanyana okullarda okuyorduk aşinalık da vardı.O zaman da ben ona bakmıyordum yanımdan geçerken.Sonra bende oyuna katıldım.Ve böyle başladı arkadaşlık.Ben zayıf kısa kesilmiş saçlı erkek fatma hep koşan acemice kazalar yapa yapa bisiklete binen yüzen biriydim.ve hiç yürümez hep koşardım hep kavga ederdim annem benimle bayağı uğraşırdı.Babam uzak yol kaptanı i di seyahatleri o zamanlar yirmibir gün sürerdi.Biz annemle büyükbabama yaz olunca çiftliğe giderdik.Ve anlatılmaz severdik çiftlik hayatını.Sonra ne mi oldu dersiniz o genç adamla çok sevdik birbirimizi.Ve ayrılmaz bir ikili olduk.O benim peşimi hiç bırakmadı.Aileler tavır koydu.Ayırmak için herkes el birliği ile çok uğraştı çok...ama ne çare.başaramadılar.Babam yazlığa göndermedi ondan sonra ki yazlarda.Biz büyük adada yazlık yaptık.üstünden dört yıl geçti.ara ara görürüşüyor ve mektuplaşıyorduk.Ben liseyi bitirip o da hukuk fakültesi nde okumaya devam ediyordu. ki evlenmeye karar verdik ve ikimizde işe girdik .Babam asla müsaade etmedi ama ailenin diğer fertlerinin desteği ile onun da ailesini arzusu ile evlendik.Bir yıl gibi nışanlı kaldık ve evimizi hazırladık.Babamsız bir nikah yaşadım .Üzgünlükle mutluluk kol kola idi ama öyle işte biraz buruk evlendik.Çok mutlu olduk.Babamla barışmam için aradan sekiz sene geçti.Bu gün kırk iki yıllık bir evliliği paylaşıyoruz .Bir oğlumuz bir kızımız , oğlumuzdanda
iki erkek torunumuz var.Şimdi kısaca bitirdiğim bu hikayeyi çok mücadele ile çok sıkıntılı günleri yaşayarak geçirdik ,öyle bir sevgi yakalamıştık ki tanış mamızdan bu güne kırkaltı sene geçti..Biz gene iki sevgili gibiyiz ..Ne o bensiz ne de ben onsuzluğu düşünemem.bu gün ben bir babanne o bir büyükbaba ama hala sevgi aşk dolu iki yüreğiz.
Şimdi herkes gitti evini buldu aşk yuvamız bize kaldı.Bundan böyle yaşamın tadını çıkarmayı planlıyoruz .Çünkü biz çok yorgun günlerden bu güne geldik..sevgilerle
ZEVKLE HAZLA KEYFLE OKUDUM MUTLU BİR TABLO MUTLULUĞUNUZ DAİM OLSUN SEVGİ VE SAYGILAR.
serapertence
mevla mutluluğunuzu artırsın her dem...
paylaştığınız ömrünüzü ve güzellikleri
bizimle de paylaşma inceliğinize teşekkürler..
çokta yakışıyorsunuz efendim
Allah ayırmasın.