- 780 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
sessiz mektup
sevgili aydınlık yüzüm,
sırtımı ürperten bir gecenin içinde genzimde düğümlenen bir acıyla yazıyorum sana.
şiirler yazdım okumadın ama...belki mektubum ulaşır bir güvercinin ayağında.kendime mi yoksa mecnunuma mı bu mektup bilmiyorum .zarfın üzerindeki adı belirleymedim daha ama sen de ben de açmalıyız belki bu zarfı.
çıldırtan bir sessizliğimi"yeterince sevmediğim"hükmüne getiren sana,bir cevap yazabilmeliydim,karanfil kokulu bir ayrılık sahnesi tamamlanmalıydı ve ben hayatıma kaldığım yerden en güzel yerden devam edebilmeliydim.
ki gene sağır yalnızlığın duymaz beni
ki gene sağır yalnızlığın duymaz beni
ki gene sağır yalnızlığın duymaz beni...
halbuki bir bebk kokusuydu tenimi tutuşturan
buğday saçlarının arasında kaybolan ellerim,ellerim ah ellerim kırılası ellerim...
başını yasladığın yastık kadar şanslı değilim
başını yasladığın yastık kadar şanslı değilim
seni uyurken düşledim en acılı anlarımda öyle uyuyabildim bunca zaman
hıı bi de umulmaz hatalar yaparak unutmayı denedim
çivinin çiviyi sökmesini bekleyerek
senin buğday saçların ve yeşil gözlerine inat
esmer bir adamın kahve gözlerine açtım yüreğimi...
hıı bi de o seni daha çok özletti
bir adamı daha yarı yolda bıraktım.ve o bildik sokaktan -düşler sokağından hani-saptım bir çıkmaz bir yola.kaybettirdim izimi.
günah çıkarmak mı bu
sana yıldızlı bir ümit vadetmek mi
gel hadi bekliyorum demek mi
hayır hayır bin kez hayır
duyulmayan bir hayır
yoruldum artık dur biraz büyüme içimde,debelenme hırçınlanma çocuk şşşşş uslu dur artık nolur uslu dur...
sen de unutmadın biliyorum
biliyorum ya işte
ama sen rol yapabiliyor musun sana
ben yapamıyorum
aynaların kahkasından yoruldum ağlıyorum
aynaların kahkasından yoruldum ağlıyorum
kendimden başkası acımıyor bana
ve ne de acımasızım yine de ruhuma...
her gün yalvararak Allahıma geçiyor işte günlerim
bir gün kendimden uzaklaşmak ve kendimi öldürmeden ölebilmek umuduyla...
aşkına saygımla
ve gene sükutla...
hoşcakal