Yürek Yansıması

• 1 Şubat 2010 Pazartesi 08:54:09

KÜÇÜK İSKENDER’İN ’BİR NEDENİ YOK’ YAZISININ YÜREKTEKİ YANSIMALARI

1
Aslında sevdikleriz bize birer yabancı... Ama bir noktada yüreğimizi, onun avuçlarına verecek kadar seviyoruz, yeri göğü Yaradanımın yarattığını sevmek ne güzel, keşke sevdiğimiz kadar da o, sevse bizi. Belki de seviyordur yüreğinin gizli bir köşesinde de biz yoklara karışınca anlayacak varlığımızın önemini. Ne etmeli ki, yok olmalı belki de -Fuzuli olmaktansa yok olmalı belki de- ama bir kez öpmeli o gül yanakları. Bir nedeni yok... Sadece içimden geldi. 28.7.2009

2
Kişi, sevdiğinin hayatında bir yeri olacağını sanır. Düşünür de der ki kendi kendine ’ Ben onun için önemliyim... Bunu bir gün anlayacak’... Oysa o, kendi galaksisi içinde,kendi yalnızlığında mutludur ve sokmaz içeriye kolay kolay bir başkasını. Sevdi sanırsın, bakarsın ki yoklara gitmeye meyilli. "Dur, gitme1 Korkma benden... Bir gün arayacaksın benliğimi."
Neden mi yazdım bunları? Hiç.. Hadi öptüm ben,hoşçakal. Yazdım işte...29.7.2009

3
Seninle ben olmaktı birlikte dertleştiğimiz anlar. Sen anlatırken seninle yaşıyordum çocukluğunu, geçmişin unutulmaya yüz tutmuş anlarında dolaşırken seni neden sevdiğimi bir kez daha anlıyordum. Senden asla sıkılmadım. İnandım ki sen de beni hep can-ı gönülden dinledin. Bunlara inandım deli gönlümce... Neden mi anlatıyorum bunları? Bir nedeni yok. Sadece söylemek istedim.

Sanırım cümle insanların bir sürü insanı sevmesi, belki daldan dala atlamasının nedeni, bunca terk etmeler, terk edilmeler hepsinin nedeni insanın anlaşılma arzusundan kaynaklanıyor. Kimse, kimseyi anlamıyor. Neden biliyor musunuz? Herkes, sarhoş muhabbeti içinde, kimse can kulağı ile dinlemiyor. O, anlatırken ’Sussa da ben anlatsam.’ derdinde. Böyle olunca da anlaşılmak imkansızlaşıyor. Gene konuşmaya başladım kendi kendime. Neyse gideyim sessizce... 4. 8.2009
4
Yıllar alıp da götürdüğünde sana ve bana dair tüm yaşanmışlıkları sakın suçu yıllara yükleme, sen unutulmasına izin verdiğin sürece yokluklara siner anılar. Şimdi ben kime kızayım? Şimdi ben nerelerde arayım sensizliği?
Konuşturma beni, yaram derin. Yazdım işte gene. Neden mi,hiç. Öptüm. 4.8.2009

5
Arama! Gelse de gider gene sessizce ve yıkar yüreğini de gider. Boşadır hayatta kendine eş yüreği aramak ya da bulsan da yüreğini alır gider. Kalırsın sen onun ’Aynaya bak, kendini benim gözümle gör...Ne kadar güzel olduğunu sen bilemezsin, çünkü sen kendini benim gözümle göremezsin.’ deyip inadına savrulup gidenin ardından kalakalırken... Onun için bekleme, oyalan bir şeylerle... Yüreğini al onun, ver yüreğini de ama vefa bekleme, sadakat bekleme. Gene de "Beklerim." diyorsan ne denir ki yüreği elde olana...
Kal sağlıcakla, öptüm. 4.8.2009

6
Sen yüreğime girmek için verdiğin uğraşı göremiyorsun giderken çünkü yüreğin gitmiş artık benden çok uzaklara... Aşk denen olgunun artık anlamsızlık olduğunu kesin olarak idrak ettim. Giden, görmüyor gözyaşlarımı, duymuyor hıçkırıklarımı. Artık bitti, yüreğime gömdüm seni. Ağlasam da ağlamasam da inlesem de inlemesem de asla hissettirmeyeceğim sana. Bilemediğim tek şey, bunu nasıl bu kadar kolay başardığın. Nasıl unutabildin?
Hiç... Boş ver... Neyse... Önemli bir şey yok... Bana ’Sen de kendine başka bir yürek bul.’ diyecek kadar vefasız ya da ne bileyim belki de sevdasız - evet, sanırım en yakışanı bu oldu- olmana anlam veremeyerek seni gönlümden süpürüyorum va adını dilime asla almayacağım artık şiirimde. Gönlüme mi, orasını bilemem...

Neyse, gideyim artık; sana huzur diliyorum Rabbimden.

Bir nedeni yok değil, bin nedeni var. Öpmüyorum ama...Elveda.5.8.2009

7

Yokluğunun acısını düşündüm bu sabah... Tarifi yok. En kötüsü de ne biliyor musun, seni sen öldürmeye çalışıyorsun benliğimden. Oysa bilmiyorsun ki buna muktedir değilsin. Buna ben bile muktedir değilim. Bu nasıl bir sevgidir ki benimle adımlıyor yüreğimin her duygusunu. Benim gözlerimin sahillerindeki dalgalarda sen de savruluyorsun ama boş ver, bilme. Anladım ve inandım ki insan denen varlık tekmiş bu dünyada. Acıda da sevinçte de… Neyse, hadi gideyim ben. Neden mi yazdım? Yüreğine sor.10.8.2009

SERAP DEMİRTÜRK ÖZALTUN -SERAP HOCA-