- 655 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
İHANET PLANLARINA DİKKAT
Niçin ülkemizde huzurlu ve rahat yaşayamıyor uz’un cevabı, o kadar zor olmasa gerek. Vatan, millet ve din düşmanlarının hedef ve ideallerini bilirsek, çözümü de bulmuşuz demektir. Bir ülkede köklü devlet politikaları ve bunun uygulayıcıları iktidarlar, uzun vadeli hesaplar yapıp, kimlerle ne zaman ve nasıl, ne yapacağını bilmezlerse işin içersinden çıkılamaz, ülke ve millet zarar görür.
Hıristiyan Batının ve Siyonizm’in, bir İslam toplumu olan milletimiz üzerindeki her türlü baskısı, tahribatı, kültürel saldırısı; ahlaki ve manevi sahalardaki dejenerasyonu gün be gün kendisini daha etkili hissettirmektedir. Bu sinsi ve planlı çalışmalar asırlar evvel başlamış, milli, manevi ve ekonomik sahalardaki, hatta medeniyetimiz üzerindeki tahribatı; Çökertme, çözülme, parçalama ve yutma olarak devam etmektedir. Bu planlar düşmanlarımız tarafından gün be gün uygulanırken, yok etme olayında hiç de acelesi yoktur, asırları alabilir…
Toplumların geleceğinde inanç ve milli değerlerin önemi büyüktür. Milletimizin can damarlarının kesilmesi, hayatiyetinin sona erdirilmesi için, sinsi planlara bakılmalıdır.
Şu an yaşadıklarımızın nedenlerini asırlar evvel alınmış Yahudi ve Hıristiyanların gizli kararlarının günümüzde altın çağını yaşaması olarak değerlendirebiliriz. İbretle ve dikkatle değerlendirilmesi gerekir.
Türk ahlakına ve İslam dinine ait politikaları; Türk milletini ahlak, milliyet, din ve gelenekleri bakımından çürütmek. Bunun için de; Küfürler öğretmek, küfrü Türkler arasına yaymak, laubalileştirmek.
Hocalara, din görevlilerine yanlış vakıalar anlatıp, her türlü uydurma inanışlara saptırmak. Toplumu hurafelere göre yönlendirmek, Kuran’dan uzak tutmak. Türk ahlakı ile hocaların arasını açmak. Türkleri zinaya, diğer ahlaksızlıklara teşvik etmek. Türk aileleri arasına yabancıları yerleştirerek, aile yapılarını, milli dil ve duygularını bozmak.
Gençlerine külhanbeyi ruhu aşılayarak, Türk geleneklerini bozmak, çürütmek. Gençler arasında kabadayılık ruhunu yayarak, sevgi, saygı ve bağlılıkları kırmak. Onları birbirine düşürmek. Milli terbiyeyi bozmak.
Türk halkı arasına daima fitne ve fesat sokarak, devletle millet arasını açarak. güvensizlik oluşturmak. İdarecileri zaafa uğratmak. “ Devlet idare amirleri rüşvet, ziyafet, hatta kadın ikramları ile emrimiz altına alınmalıdır.”
Sanayinin ziraatı ezmesine imkân verilerek, böylece köylü sınıfını ortadan kaldırmalı.“Türk çiftçisi ağır faizlerle toprağından edilecek.” Alınan borçların kolay kabarabilmesi için, kredi, senetlerle, borç para vererek borçlandırmak, daha sonrada borçlarını ödeyemeyenlerin arazilerini ellerinden almak
Atatürk ilkelerine, demokrasiye ve hürriyetlerine, her türlü terakkiye düşman gruplar ve fertler oluşturma. Bu maksatları gerçekleştirecek cemiyetler, dernekler, siyasi partiler kurmakta serbest olmak.
“Genç nesilleri ahlaka aykırı telkinlerle ifsat etmeli. Aile hayatını yıkmalı.
Mukaddesata hürmeti yıkmalı, hürmetle anılan kimseler hakkında rezilane vaka’lar uydurmalı. Hudutsuz bir lüks, baş döndürücü modalar icat etmeli, çılgınca sarfiyatı teşvik etmeli. Kalabalıkların vakitleri eğlenceler, oyunlarla oyalanmalı herkes düşünmekten alıkonulmalıdır.”
“Hayat pahalılığını körüklemeli. Mali istikrarı bozmalı, iktisadi krizleri çoğaltmalı, spekülasyonlara, enflasyonlara yol açmalı, altını mahdut ellerde toplamalı, muazzam sermayeleri felce uğratmalı.” Başlıca bankalar, bütün dünyanın borsaları, bütün hükümetlerin kredileri, bugün elimizde bulunuyor. Hükümetleri ve insanları, iş yapmak için değil, harcamak için borçlandıracağız.
Toplumumuza baktığımızda bir çözülme, bir yabancılaşma kendini göstermektedir. Bizler değerlerimize; inancımıza, vatanımıza, devletimize, milletimize, bayrağımıza sahip çıkamazsak, bunları toplumsal bir olgu ve gerçek olarak nesillerimize öğretmezsek, toplumdaki çözülmeler kaçınılmazdır. Bir toplumu ayakta tutan inancı, milli değerleri, örf ve adetleridir. Kısaca kültürüdür. Bir topluluk bunları koruyamayıp, yok ederse, köle olmaya, ya da tarih sahnesinden çekilmeye mahkûmdur.
Tüm sıkıntıların hallinde, her şeyin başında değerlerin, ülke egemenliğinin, hükümranlık hak ve hukukunun korunması esası dikkate alınarak değerlendirilmelidir. Her platformda devletin, milletin hakkı korunarak, inançla barışık, devlet, millet, ordu bütünlüğü içersinde sıkıntıların üstesinden gelebiliriz.
Türk milletinin aleyhine, kültürüne, sinsi saldırılara, milli, manevi ve ahlaki sahalardaki erozyona karşı tedbirler alınmalı, çözümler üretilmelidir. Aydınlar, Strateji araştırma merkezleri, sorumlular gerekli hassasiyeti vakit geçirmeden göstermelidirler.Yoksa düşmanlarımız bu ülkede istediklerini yapmaya devam edeceklerdir.
YORUMLAR
yahya demeli
Bu satırlar aklımızdan çıkmamalı ''Hıristiyan Batının ve Siyonizm’in, bir İslam toplumu olan milletimiz üzerindeki her türlü baskısı, tahribatı, kültürel saldırısı; ahlaki ve manevi sahalardaki dejenerasyonu gün be gün kendisini daha etkili hissettirmektedir. Bu sinsi ve planlı çalışmalar asırlar evvel başlamış, milli, manevi ve ekonomik sahalardaki, hatta medeniyetimiz üzerindeki tahribatı; Çökertme, çözülme, parçalama ve yutma olarak devam etmektedir.''
Kaleminiz yüreğiniz var olsun.
Güne düşsün dilerim.
Sonsuz saygılar
Göktürkmen
Bu alıntılayarak destek verdiğiniz kısma hani; birey özgür iradenizle mi, yoksa ait olduğunuz cemaatsal yapı adına mı destek katkısı yazdınız?
Soru masum olup, sizin bana sürekli yaptığınız gibi, kşkırtma, ve aşağılama amacı gütmememktedir.
Esenlikler dilerim.
Haticcay
Göktürkmen
Kırkta yılda bir ortak nokta bulmuşum, bunu size teyit ettirme sorusu sormak olarak anlayın. Başka amacımız yoktur değerli hanımefendi...
Soruma cevap vermediniz; vermek istemesseniz de anlarım, dahada soru sormam. Uygun mudur?
Esenkalınız...
Haticcay
Göktürkmen
Saygılar.