Kış geldi hüzün yağdı Bingöl’le
Türkiye üşüdü...
Okullar tatil oldu, katil oldu Çapakçukur Deresi...
Ama o yine özgür, o yine başıboş...


Türkiye onları bir sitenin güvenlik kameralarından tanıdı.
Huzur kokulu yürüyüşleri vardı kameralarda.
Birkaç saniyede orman olmuştu onları sevmişliğimiz.
Küçüktüler...
Büyüktü umutları...
Okuyorlardı...


Bir caddede, can cana yürüyorlardı; cennette gider gibi
doğru bir yol üzerinde yürüyorlardı.
Yüzlerinde nurlu bir neşe vardı...


Saçları son defa örülmüş bu sefil taşra kızları;
umutlarına kitap taşımak için yola çıkmışlardı.
ölümün soğuk cinlerinden habersiz; başka bir göğe yürüyorlardı aslında.


Bingöl’de;
Kurtuluş Şişmantürk İlk Öğretim Okulunda öğrenciydiler.
13. Yaşındaki Zeynep Varış 8. sınıfta,
8 yaşındaki Asliye Ayaz 3.sınıfta okumaktaydı.


Ne bir sapık saldırısı,
ne organ mafyası;
yüz elli kuruş için yit- ti-ler.


Asliye Ayaz, Çapakçukur deresinin birleştiği Köynük Çayı kıyısında,
Zeynep Varış Gayt Deresinin ıslağına sonsuzluğa uyuyordu...


Kitap almaya gitmişlerdi.
Var olmak için.
Okumak,
anlamak ve anlatmak için hikayelerini...


Beş Türk liraları vardı.
Ve vermişlerdi tamamını göz kırpmadan...
Kar ve soğuk ve yürümek kaderleriydi artık...


Büyük adam olacaklardı...
Saçlarını süpürge değil, akıllarını kullanacaklardı...
Tatil de olsa kitap okuyacaklardı...
Olmadı.
Merhametsiz ölüm onları kıstırdı soğuk ve derin sularda...
İçim sancılı...
Bingöl, bin dert oldu...


5 liraları vardı kitaba verdiler,
150 kuruşları yoktu; öldüler.