Düşündüm de prensesisi de yazmalıyım dedim .Onu bir yaz günü ailesi yazlık yoluna atmışlardı.İki yaşındaydı henüz.Bir arkadaşım bulmuş,senin çocukların köpek istiyordu bunu alın ne olur çok tatlı bir şey diye telefon etti bize.Tanıştık onunla biraz agrasif bir hali vardı.Bizi görünce başını havaya kaldırıp uzun uzun havladı.Bir gece sokakta kalmış çocuklar da onu hırpalamış üstüne su döküp dövmüşler,iyice korkmuş bir haldeydi.Onu bize bir akşam vakti getirdiler .atıldığı evde genç bir kız olduğu için hemen kızımın yanına sığındı,verdiğimiz yemeği yedi o geceyi de kızımla geçirdi.Sonra biz onu sahiplenince aile duymuş bize nüfus kağıdını yolladı.Beraber istanbula döndük ,yalnız ne zaman arabayla gezmeye çıksak yolun bir noktasın da ağlıyordu,sonradan öğrendim ki o nakta onun atıldığı yol kenarıydı.nüfusun da adı prenses yazıyordu ve yaşı atılma sebebi ise aile büyüklerinin hacca gitmesiymiş.Presesle on iki yılı paylaştık.Bize geldikten tam iki ay sonra prenses doğum yaptı dört yavru doğurdu ,meğerse hamile imiş.Biz bir anda beş köpekli olduk.Ve bu doğum evimizde gerçekleşti.Prenses anlatılmaz iyibir anne oldu ve bir arada lohusa humması geçirdi .süt verdiği için gece klinik açtırıp ona kalsiyum yüklemesi yaptırdık dr getirmeseydiniz ölürdü dedi.SOnra yavrularınikisini arkadaşlara verdik bir yavru öldü.prense ölen yavuyu ve verilen yavruları bütün evde tek tek aradı sonra oyuncağını getirip önüme koyup havlaya havlaya bana yavrularını sordu.Yavrulardan birisi bende kaldı onula senelerce yaşadık.prenses her akşam yalan rüzgarı oynayan dizi vaktin de tv nin yanına gelip ağladı sanırım o aralar tv de en popüler dizi ona eski ailesini her gece hatırlattı .onu çok sevdik o tatlı bir terier di
ve çok vefalıydı bizi de sevdi ama ailesini hep aradı.sonra kanser oldu çok acı çekti bizde onunla çok çektik ameliyatlar yaşadık ve onu kaybettik.Dün gece rüyama girdi benim sevgili tangomun annesiydi onu da yazı malıyım dedim. o bir vefa örneği idi.