- 751 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
KESİN DÖNÜŞ
En büyük hayaliydiuzaklara gitmek.Memleketinden çok uzaklara...Bu hayaline kavuştuğu gün nasıl da sevinmişti.Artık,kuşlar kadar mahsum,kuşlar kadar özgürdü.Doğup büyüdüğü yerlerden kilometrelerce uzaktaydı.Aslında kim isterdi ki bunu?Ama bu,Selda için ne sıradan bir istek,ne de tozpembe bir hayaldi.Sadece kazanılması gereken bir zaferdi..
Selda’nın çok tuhaf bir hayat hikayesi vardı.Zorlu bir hikaye.Hani,birisi yazmaya kalksa.eminim nerden başlayacağını bilemezdi.Fırtınalı bir yolculuğun ardından hayat onu buralara sürüklemişti..
İlk görev yeri Şırnak olmuştu.Ne kadar da acemiydi geldiğinde.Deyim yerindeyse sudan çıkmış balık gibiydi.Bir elinde valizi,diğer elinde yedi yaşlarında bir evlat.Onu ilk gördüğüm günü daha dün gibi hatırlıyorum.Çocuklar kadar şaşkın.çocuklar kadar heyecanlıydı.Bahar gelmiş diye kanat çırpan kuşlar gibiydi.Kimbilir,belki de ömründe ilk defa güneş açmıştı..
Kısa zamanda kendisini tüm ekibe sevdirmiş,mesleğine alışmıştı.Ben de ona çok alışmıştım.
Bana:
-’’Bu zamana kadar birçok arkadaşım oldu,dostum dediklerim de oldu ama can dostum sen oldun’’. derdi
O da benim hem en güze lmeslektaşım hem de en hakikatli dostumdu artık.
Selda ile ne zaman havadan sudan sohbetlerin dışına çıksakgözleri dolardı.Bir damla yaş düşürmemek için başını alabildiğine dik tutardı.
-’’çok inatçısın Selda hadi ağla ki rahatlayasın’’ dediğimde nasıl da kızardı bana.
Belliydi..Gözlerinden belliydi..Geçmişe öfkesi,kırgınlığı,yaşayamadıklarının özlemi bakışlarından belliydi.Öyle gariptir ki;ne zaman karşısına bir suçlu getirseler,aynı bakışlar çöreklenirdi gözlerine.En garibi de,hiç izin kullanmazdı.Bayramlarda bile.. ’’Gidecek yerimiz mi var’’ der geçiştirirdi.
Yine sıradan bir bayram arefesiydi. İki günlüğüne memleketime gidecektim.Selda’ya sormuştum;
-’’Var mı bir isteğin’’?
-Selda:’’yolun bizim oralardan geçecek,bana biraz memleket havası getir.’’
Ben de;
-Yorma beni hadi kır şu inadını da, git kendin kokla memleketininhavasını suyunu.. diyerek takılmıştım.
Aynı günün gecesiydi.Karakol saldırıya uğramıştı.Dört polis şehit olmuştu.
Nerden bilebilirdim ki,o gün onu son görüşüm olacağını.Bilsem,tutup yakasından götürmezmiydim Selda’yı..Bilsem,bu bayramı da orada geçirmesine müsade eder miydim hiç.
Olay,basına yansıdığında ’’keşke’’ diyen birileri daha vardı.Çok uzaklarda,televizyonun karşısında,elli yaşlarında bir adam.. Öylece donakalmış, ’’kızımdı o’’ diye sayıklamaktaydı.
Selda’nın cenazesini memleketine göndermişlerdi.Meslek hayatımda karşılaştığım en acı gerçekti bu.Artık Selda yoktu..Hasret kaldığı halde gidemediği yerlere kesin dönüş yapmıştı.
Bu kadar mı canın çekmişti be Selda,taşının toprağının kokusunu..!
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.