çalıkuşu’m..canım benim..

.......günler sonra bugün kaçmayacak kadar güzel duruyor istanbul.....kar durdu mu..?..buradan yağmıyor açık pencereden ışıklı şehre bakıyorum uzanabildiğim kadar yer yer beyaz örtü yanında kardan uzak yerler de var....tadımlık yağdı demek..gökyüzüne güneşe açık mavi gök ve denize doyuyor insan....geçmiş günlerin biriydi ama dün değildi..)))))))..bugün de değil..)))))))..çok öncelerden bir gündü canım çekmişti yanlızdım çay içmek için kaldım üç çınar yanyana beyazıd camii yanıbaşındaki çay bahçesinde....ah ne zaman meydana doğru gözlerim ve zihnim odaklansa kaç güvercin konup havalanır ona takılırım ...istanbul’da olmak bu demek dedim kendi kendime şu enerji dolu canlı kalabalık ve kalabalığın onca ses görüntünün en anlamlı gerçeği meydanı ve istanbul’u resmeden güzellik olarak düşüyordu ikindi ezanları kaçıncı bardağı içiyordum seni benzettiğim yüzü izledim sahafların kapısından girinceye kadar çiseleyen yağmuru tutmaya çalışan şemsiyenin yeni olmadığına bakılırsa kitapları daha çok seviyor olmalı kıyam-kıraat-ruku-secde gerçeğimi tehir edemezdim yağmur iyice azıtmıştı camiiden çıktığımda.. ..herkes ve hepimiz bir şekilde sıkıntı-acı-keder yüklenmişizdir...katlana katlana gidiyoruz..sıkıntı..elem..keder..sabır-iyilik güzellikler sırtlanarak ...yeniden başladı yağmur dün öylesine açık bir hava güzel bir gökyüzü ve sıcak bir güneş vardı ki..daha parlak ve daha aydınlıktı hiç güz mevsiminin alışık olmadığı gece başladı soğuk ve yağmur bugün yelkenlerim inik buruk ve bozgun haldeyim istanbul kapalı ben kapalı ......ah bilsen bugün çok daha bir yoğun yağmur var..fırtına ve soğuk güzelim şehri nasıl üşümüş bırakıyor güvercinleri düşünüyorum ....ve şartları zor insanlarımız-kış..kar-fırtına-soğuk..her şey düzlüğe çıkar çalıkuşu...bak sana yazdığım karalama şiirlerimden bir kaç satır .....evet bütün yaz bekledim...bütün yaz...güz gelecek ve seni düşünecek / bu yürek..her şey güzel geçecek / ti...gelmedin....gelmedin.../ ....şiir devam edecek ve ikimizi yazacağım çalıkuşu..dostluğumuzun yıkılmaz güzelliğini ..sevgilerimizi...özlem yüklü gün ve gecelerimizi yazacağım...sahilde yanıma kadar sokulan kuşların tedirgin gezişlerine baktım...bir kuşun gözlerini uzun yıllardır dikkatle görmemiştim..meğer dikkatle bakıldığında farklı bir derinlik-huzur yatıyor o minik ama büyük durağanlıkta..küçük iki siyah noktada....yine bana su birikintilerine konan güvercin ve kuşları seyretmek var diye düşündüm bir an....yine bana hasret yürüyüşler görünüyor akşamın yarı aydınlık yollarında....gün boyu üşümeleri atamayan bedenimi yağmura bırakacağım bu akşam biraz ıslanıp çay içmek istiyorum...çok istediğim yağmuru bulmak için bu akşam ne yaptıysam bulamadım...öğle sonrası çisil çisil yağan yağmurun yerini akşama doğru tatlı bir rüzgar ve ılık bir gökyüzü aldı....göç yapmaya hazır kuşların bu kararlarından vazgeçtiğini görüyorum nakkaştepe’den seyre daldığım boğaz manzarasının önünde.....şimdi bir rüzgar çıktı sıcak havanın içinde serin bir ses sardı umutlar ekerek....dün üşümüş ve çok gafil avlanmıştım yaşama sevincim çekilmiş gibi hissettim yalnızlığımı farkettim birden tek tesellim bir kalem ve kağıt ile paylaşmak oldu duygularımı ...tek çıkış yolum biricik aydınlığım yazmak..yazmak ve rahatlamak....bir an sen zannettim gördüğüm yüzü..ne kadar benziyordu sana çalıkuşu..yanında yaşlı annesi ve kızkardeşi ile yürüyordu ağır ağır.. az da olsa böyle rastlantıların getirdiği güzellikleri yaşarız bir hoş seda kalır içimizde..takdiri ilahinin bizlere iltifatı olarak görürüm ben bu heyecanlı benzetmeleri çalıkuşu..veya yeniden muhasebe gözden geçirme yüzleşme ya da testten geçmenin rastlaşmalarıdır bu gizemli kareler...ah çalıkuşu birden mahzunlaştım..eve dönmeliyim..kendimi divana atıp içime kıvrılmalıyım...gözlerimi kapatıp uyuyor gibi olmalıyım..uyumalıyım belki sabahı bulmalıyım...seni gördüğüme emindim çalıkuşu..bir hikmeti ve sebebi var mıydı ? bu rastlantı benzeşmesinin diye düşünüyorum..mektubunu bekliyeceğim....Allah’a emanet ol ...iyi olduğunu görmek ve duymak isterdim şimdi....


MUSTAFA KAYA/ üsküdar