- 13358 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
PLATONİK AŞK A MEKTUP
Merhaba, adını bile binbir güçlükle öğrendiğim sevdiğim. Dün seni gördüğümde gözlerin
pırıl pırıl parlıyordu. Belkide gözlerini böyle pırıl pırıl hale getiren bir sevdiğin var bilmiyorum.
Belki benim dudağımdan ismin düşmüyorken,seninde dudakların başka bir ismin türküsünü
mırıldanıyordur. Hayalin sürekli gözümün önünde,sürekli seni düşünüyorum ama biliyorum ki
ben senin için sokakta gördüğün binlerce yüzden sadece biriyim. Kim bilir belki sende kalbinin
zihninde oluşturduğu bir resmi yüreğinde taşıyorsundur...
Güzeller güzeli yarim, sen yüreğinde kimi tutarsan tut ben seni sevmeye devam edeceğim.
Aşk zorlukları aşan bir kudrete sahip değil midir? İşte bana bu yüzden deli diyorlar yarim.
Bana sürekli açılamıyorsun, git sevdiğini söyle diyorlar, senin bana vereceğin red cevabının
ruhumun tam kalbime sıkılmış bir kurşun etkisi yaratacağını bilmiyorlar. Onlar sadece bedenin
ölümlü olduğunu sanıyorlar oysa ruh öldükten sonra bedenin nefes alıp veren bir ceset
olacağının farkında değiller.
Canım, geçenlerde bir arkadaşım telefon numaranı vermek istedi bana. Almadım, türkçe
karakter kullanmadan yüz karaktere sığdırılmaya çalışılan aşklardan değil benimkisi. Bin
kısa mesaj ile kalıplaşmış cümleleri birbirine sesli harf kullanmadan gönderen aşıklardan
olmadım ben hiç. Bir kısa mesaj ile başlayan bir aşkın bir kısa mesajla biteceğini bilenlerdenim.
Kalp krallığımın prensesi, mail adresini bulup mail atmamı önerdiler geçen gün. Nazım’ın
Piraye’sine yazdığı mektuplar gibi aşk kokan mektuplar yazmak varken. Sanaldan online
ilan-ı aşk etmemi istiyorlar. Kalem ile mürekkebin aşkını bilmeden, mis gibi kağıt kokusunu
içine çekip, boğuk mürekkep kokusunu tenefüs etmeden nasıl aşk mektubu yazılabilir ki?
Hayatımın tek anlamı, facebook kullanır mısın sen? oradan sana aşkımı ilan etmemi söyledi
bir arkadaş. O tam olarak öyle yapmış. Hani ilk gün aşkından ölüp ikinci gün sevdiğine küfür
ederek ayrılanlar var ya. Benim aşkıma yalan diyerek kendi aşkı yatsıya kadar sürmeyenlerin
aşkları varmış orada. Her üç günde bir ilişki durumunu değiştirip ona buna gösteriş yapanların
içinde nasıl aşk ilan edilir? nasıl sevgi sözleri kullanılır ki?
Zavallı kalbimin tek sahibi ,birde aşkı parayla ölçenler var. Bana pahalı bir hediye alıp
karşına çıkmamı öğütlüyorlar. Sahi sen pahalı hediyeler ister misin? Sana aşkından değerli
birşey veremeyecek olan beni bundan mıdır görmeyişin? sanmıyorum. Sevgisini sadece şubat
ayının on dördünde pahalı hediyeler alarak gösterenlerin ışıltısına kanmazsın sen. Aşkın
cüzdanın büyüklüğü ile değil kalbin byüklüğü ile ölçüldüğünü bilenlerden olmalısın.
Kara kışımın baharı, birde sevgilisini aldatanlar var, onlarda beni hiç anlamıyorlar.Bana
küçümseyici sözler sözleyip tek kıza bağlanılamayacağını söylüyorlar .Bilmiyorlar ki kendisini
seven bir insanı aldatmak altın ile çakıl taşı satın almaya benzer. Anlamıyorlar, kendilerini
sevdikleri olmasına rağmen kabul edenlerin onları ufak nedenlerle terk edeceğini.
Kara gözlüm, bu mektubu sana ne zaman vereceğimi merak ediyorlar. Aslında sen bu mektubu
asla okuyamayacaksın. Geçenlerde gizlice ağlıyordun hatırlıyor musun? Belki sende başka
birine platonik bir aşkla bağlısın bilinmez. Senin gözünden akan her damla yaş benim acılarla
yoğrulmuş ömrümden birşeyler alıp götürdü. O kara gözler ağlamayı değil sadece
gülmeyi hakediyorlar. Bu mektubun seni ağlatmasından korkarım sevdiğim. O gözlerden yaş
akıtmanın nedeni ben olacağıma ölmeyi yeğlerim bilesin....
Veda ediyorum şimdi sana, belki kader bir mucize gösterirde bizi kavuşturur.Belki sana
hayran hayran bakan bir çift gözü farkedersin belli mi olur? Kendine iyi bak demeyeceğim
veda sözlerinden hoşlanmam. Onun yerine birgün karşına geçip merhaba diyeceğim ansızın...
İLKER METİN ÖZBEK