BİR KARNE HİKAYESİ VE KAR
BİR KARNE HİKAYESİ VE KAR
Bu gün 23.01.2010 Pazar .Cuma gününden başlayan kar yağışı Cumartesi hızını artırarak devam etmiş ve sabahın erken saatlerinde yerler yaklaşık 5 -10 cm kalınlığında beyaz örtü ile kaplanmıştı.İçimden bu kadar tesadüf olamaz dedim kendi kendime,çünkü Cuma günü 2009-2010 Eğitim Öğretim yılının 1.dönemini tamamlamış ve öğrencilerimize zorda olsa karnelerini vermiş ve eskilerin deyimi ile Sömestri tatiline girmiştik.Eğer bu kar birkaç gün önce yağsa televizyonlar Gazeteler olayları abarta abarta okulların tatil edilmesini isteyecekler ardında Türkiye tatil cenneti bu kadarda tatil olmaz ki diye başlıklar atacaklar.Hatta daha da ileri giderek bu kadar tatilin olduğu bu ülkede iyi bir eğitimden söz edilemeyeceğini bile iddia edeceklerdi.Neyse ki bunları yazmalarını ilahi bir güç engelledi.
İlköğretim Kurumaları Yönetmeliği gereği notlar dönem sona ermeden 5 gün önceden sisteme girilmesi gerektiği ifade edilmiştir.Bu hem sistemin işleyişi hem de kontrol açısından önem arz etmektedir.
Bizlerde bu konuyu yaptığımız toplantılarla öğretmelere duyururuz.Her şeye rağmen yinede zaman zaman hatırlatmalar yaparız ki bir tatsızlık yaşanmasın.Bürün bu uyarılara rağmen son gün son saate kadar notlarını girmeyen yada teknoloji kullanım sıkıntısı çeken bazı öğretmenler olmaktadır.Ni tekim bu yılda öğretmelerin çoğunluğu notlarını sisteme aktarmış ancak 2 öğretmen notlarını Salı gününe bırakınca 1-5 sınıfların karneleri yazılmış ancak 6- sınıflar ile ana sınıfı gelişim raporları ertesi güne kalmıştı.sabah erkenden katlım okula gittim.Mesai başlamadan karneleri çıkarıp zamanında öğrencilere dağıtmaktı.
Okulda bilgisayarın başına geçtim yazıcıya karneleri yerleştirdim.Sisteme girmek için tıkladım olmuyor.Önce hatalı yazdığımı düşündüm yeniden denedim olmadı.Acaba şifremi yanlış diye bir daha tekrarladım ne mümkün. Şöyle bir estafirullah çektim.Tekrar denedim bu kez de bakanlığın sitesine bile giremedim.Kalktım başka bir bilgisayarın başına geçtim.Sandalyeye kuruldum şöyle kendime bir çeki düzen verdim.İşe şeytan karışmış olabilir diye ya Allah Ya Bismillah deyip korka korka internet e tıkladım.Yok yok bilgisayar ekranının alt kısmında açılan kutucuğun içinde bir kadran taramaya başlıyor gözüm kadran içindeki yeşil renkte ha doldu ha dolacak nerde kadranın 4/1 doluyor orda kalıyor.Acaba sayfayı yenilesem mi diye içimden geçiyor,sanki bilgisayar duyarda ilerlemez diye kendi kendime kızıyorum.Tam o sırada bir uyarı sayfa görüntülenemiyor.Çarşamba günü tam 10 saatim böyle geçti.Artık parmaklarım uyuştu tıklamaktan.Sonunda bir baktım saat 18.00.Hizmetli bile gitmiş okulda benden başka kimse kalmamış.Çaresiz son bir kez daha deneyip sayfa görüntülenemiyor uyarısını aldıktan sonra uyuşan ellerimle kızaran gözlerimi ovuşturarak kapıları kilitledim.Alarmı kurdum ve düldülü çalıştırıp(Düldül benim 15 yıldır kahrımı çeken 1986 model Reno 9 )eve hareket ettim.Eve geldim hanıma bir merhaba dedikten sonra evde bilgisayarımın başına gittim.Mutfaktan hanım sitemkar bir ifade ile yemek hazır "Ekrem bey "diye seslendi.Akşama kadar okuldan gelmeni bekliyorum sense gelir gelmez bilgisayarın başına geçtin.Ben okulda olan olayları kesinlikle kimseye anlatmam o nedenle geçiştirmeye çalıştım ama olmadı.Sonunda sistemde bir hata olduğu için okulda yapamadığım bir işi burada yapmaya çalışacağımı söyledim.Gönülsüzde olsa tamam dedi.
Yemeği birkaç dakika içinde bitirdim.Hemen bilgisayarın başına geçtim.Değişen bir şey yoktu.Karar verdim kendi kendime gece herkes uyuduktan sonra denemeye.Saat 02 ye kadar tüm çabalarım boşa gitti.Sonunda çaresiz yattım.Sabah saat 6 gibi kalktım acele ile tıraş oldum ve biraz çavdar gevreğini sütle karıştırdım ve içtim.Yanıma öğle yemeği olarak 1 portakal,bir yeşil elma ve birde havuç alıp çıktım yola.Bir taraftan Düldülü çalıştırıyorum bir taraftan da bildiğim bütün duaları okuyorum işim rast gitsin diye.Saat 07 gibi okula vardım yine aynı sorunlar.O günde bütün denemelere rağmen siteye giriş yapamadım.İlçe Milli eğitimden bu bölüme bakan Şube Müdürünü aradım.Bana sisteme kendilerinin de giremediklerini söyledi.O akşam televizyonlarda Sistemin çöktüğü ve öğrencilerin karne alamayacakları biçiminde haberler çıktı.O zamana kadar kendimi şuçluyordum.Tüm Türkiye de bu sorunun olması beni biraz rahatlattı.Sabah olayı çocuklara duyuracaktım ve sistemde hata olduğu için karnenin daha sonra verileceğini söyleyecektim.Sabah yine erkenden gittim hep sistem açılırda girerim diye ama olmadı.Bakanlığın sitesinde basın açıklaması.Bazı televizyonlarda sitenin çöktüğü yolunda haberler çıktığı bunun doğru olmadığı,sadece bir gün teknik bir aksaklık olduğu bununda kısa sürede giderildiği belirtiliyordu.
Ant töreninde öğrencilere durumu anlatıp yetişirse karnenin verileceğini yetişmezse daha sonra vereceğimizi belirttim.
Bu arada sınıf öğretmenimizden biri- Ankara da bir arkadaşıyla görüştüğünü ve siteye bilinen adresin dışında bir adresten girerek çıktı aldıklarını söyleyince hemen aramasını istedim.Aradı adresi aldı bizde o adresten siteye ulaştık.Ama buradan da normal işlem yapmak mümkün eğil.Her öğrenci için ayrı işlem yaparak 3 ayrı bilgisayardan üç ayrı kişi öğle yemeği de yemeden saat 14.30 karneleri çıkardık.
Karneleri ve diğer belgeleri hava yağışlı ve soğuk olduğu için içerde sınıflarda verdik.
Bu 30 yıllık meslek hayatımın en sıkıntılı üç uzun günü ve tüm Türkiye de sisteme giriş yapılamazken sistemde sorun yok diye yapılan basın açıklaması.
Ne ilginç değil mi?