- 684 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
KARALAMA YAZILARIM
karalama yazılarım
....ne günlerdi ya rabbim...ne günlerdi..!!..cevizlibağ’ın soğuğu istanbul’da hiç bir yerde görmedim..orada otobüsü beklemek yiğitlik olmalı.. ..istanbul’a geldiğim ilk günler aklıma geliyor da gülümsüyor kendimi gerçekten çok taşralı görüyorum... ..usançlar kahırlar vermiyor mu ? şehrin çıldırmış halleri .. ve insan kasabı trafik..ve modern dayatmalar.. . ..çok yalnız bugünlerde kız kulesi..çok yalnız....günlerdir aradığım şiiri buldum..bir çocuk gördüm benim çocukluğumu onda aynı çocuktuk elinde bir sapanı en korkusuz en kahraman en güçlü sanıyordu bir silah gibi tutuyordu daha üstünü icat edilmemiş gibi..ona ayırdım vaktimi kendimin son versiyonunu tanımak için..iyi mi.)))....mazlumun duasından sakınınız.. ..nefes almanın gittikçe zorlaşan ve gittikçe hasreti çekilen temiz bir toplum duyarlılığı hiç geçmeyecek zihinlerimizde....nasıl gidiyor yazıılar ve şiirlerin diye seslendi başını uzatıp odaya hiç beklemediğim bir andı cevapsız bıraktım günlerdir sormuyor ve okumuyor şiirlerimi..yeni bir kalpsiz hikayesi canlandı zihnimde çok alıngan ve çok gergin çok beklentileri olan insanlar kalpsizleşiyorlar gittikçe acımasız ve zalimce....kalbimi kıran kalpsiz dünya hiç gönlümü almasını bilmeyen zalim er geç senin de paramparça olmuş halin gelip çatacaktır hayattta.. ..her insan o anlar içinde gidip gelir hayat koşusu neleri yaşatır kendisine.. ..bir gün ansızın gelecek kıyamet...bir gün ansızın kopacak önce kendi kıyametimiz sonra hakikat..ahıret.. ..bir gün oldu bir ağacın yaprakları çiçekleri rüzgarın esmesi ve gölgesi ne kadar güzel göründü yaklaştım yanına orada okudum kitabımı ..orada en güzel düşünceleri düşündüm.. ..ne güzel olmalı gül ve kokusu ..ve ne manidar aşklar yaşanmış-yaşanıyor -yaşanacak olan yeryüzünde daha ne kadar açmalı çiçekler …Aşk bir güldür Yusufa(as) benzer kokusunu almaya bir Yakup(as) ister…..bir daha ..kaç kez yaşanır ki aşk aslında yanılgılar ikilemler ve arayışlar girdabında dönüp durmakta mıyız..* ah bu dünya ne kadar da oyalayıcı.. ...sabah...ezanlar okunmadı daha..ardına kadar açtığım pencereden dinliyorum birazdan atacak şafağı..tertemiz bir hava serin mi serin bu sabah bir kışlık giyeceğe sarınıyorum ellerim üşüyor gök alaca karanlık az sonra olacakları resmediyorum zihnimde…..hazerfendi ahmed çelebi işte bu bahçeye inmiş...ne kadar eksik bir tarih bilgisi vardı genç kızın anlatmak ihtiyacını hissetmiş olmasına sebep buranın en mütena bir nokta olmasının insan ruhuna gayesine ölüm ve sonrasına ilaç gibi gelen havasına ağırlık vermemdi üsküdar’da ayazma semtinde bir bahçede oturuyorduk .. ..neden içimde hiç saklayamadığım bir coşku ve hiç uslanmaz bir taşkınlık var..hayatımda sen varsın diye mi ?.. ..denizden gelen serinlik ve akşamın içinde çınara konan kuşların cıvıltısı..gittikçe kalabaklaşan şehir ve sahil .. ...hiç tükenmeyen yüzünü gördüm sevinçlerin hiç geçmeyen enerjisini aşkın ...suyu bol olan bir akarsu şelale gibi okyanus gibi..bu ne güzel bir coşku olmalı ahıreti de içine alan ölüm sonrası daha güzel olan ... ..bir gün biri bana anlatmıştı da olacak şey değil idrak ve gözüyle bakmıştım meğer mayamızın hangi noktasında saklıyormuşuz da başımıza geldiğinde hazırlıksız yakalanıyoruz..adı aşk ...ağırlıklarını atınca insan hem ruhundan hem bedeninden gerçekten yeni doğmuş gibi olmakta insan .. .suya ve rüzgara salınca düşünceleri birikmiş ne varsa huzuru yakaladım ..
"..efendimiz uyarıyor..mazlumun duasında perde yoktur..bugün ortadoğu çok karışık ve daha da karışması mümkün bir sürükleniş var..keşke oyunları farketmeleri mümkün olsa sünni ve şii gruplar..işgale uğramış yurtlarını kurtarma mücadelesine yoğunlaşsalar birbirlerinin kanını akıtacaklarına.. ..hayatımda bir kez vurdum..kuş yere düştü..çırpındı ve...o gün bu gün..yine ilk kez bu suçum ve günahımı itiraf ediyorum...gözlerimin ve rüyalarımın içinden gitmiyooorrrr...evet çok haklısın bu ben olamam....ama biz insanlar...ahhh canavarlardan daha baskın oluruz bazan..çocuklarıma ..o minik ve küçük durumlarında kızdığım..ve belkide vurduğum zamanlar da aynı acı haaalaaa içimdedir.. ..bugün şiddetli bir yağmur var istanbul’da..soğuk ve fırtına..çıkmalıyım mı...çıkmamalıyım mı..?..yağmurlu gün istanbul’u sevmek çok güzel ama bugünkü gibi olanı diiiillllll.....ıslanmak ....bahar yağmurları için düşündüğüm huzur...neden olmasın herkesin bunu duymasını isterdim yağmurla yaşamak mutluluğunu...yavaşladı..yağmadı sonra yağmur..ıslak su birikintili yolar ve son yaprakları ağaçların şenlik hali vardı ...çıkıp yürümeyi şimdi düşündüm üşümek biraz yağmur kokusu almak boğazı hissetmek güzel gelecekti...şimdi soğukları olan bir ikindi sonrası güz kaldı istanbul’da... ..bir cuma sabahıydı ramazanın ikinci günü...uzunca bir yazı yazdım aralarında serpiştirdiğim kelimelerden bir şiir doğdu içimden ..şiirin girişi alışılmadık bir adım belki..ama gerçekten sabahın vaktinde ele alınan bir şiirdi ve bir gün önceki iftar sevincini de hatırlayarak... ..kaçıncı sahur saatlerine kalkıyor olmalıyız ki gittikçe alıştığımız alıştıkca huzur aldığımız kalbi bir coşku altındayız... ..işte ben bu ilginç rastlantıların bir çoğuna şahit olanlardanım....o kadar mutlu yürüdüğüm bir an güneşin buz tutması gibi hayal kırıklıkları yasşadığım kopmalar..üşümüşlükler ..sessizlikler teneffüs ettim..insana gülerken bir yüzün canavari niyet ve dişlerini farkettim açıklanamaz biçimde..en sevinçli en tutkulu zamanlarımdı en çok parçalandığım kırıldığım yabancılaştığım anlar...işte uzayıp giden bir paradokstur bu.. ..bazen hayatı zıtlıkları ile sevmek ya da zıtlıklar içinde ilginçlikleri de yaşamayı unutmamak..bu değil midir hayatı ve duyguları şekillendiren sır.. ..bir gün hiç durmayacağım hiç yorulmayacağım zamanın duraklarından geçerek bir bir ... ..iftar saaati..iftar saati beni en çok mağlup eden terbiye... ..çok geç değil yeniden yeniden tekrar başlamak için hiç bir şey geç değil yeter ki niyet etsin gönül ..yeter ki nedametle yürüsün ta yürekten insanoğlu bu herkesin ayrı dünyası farklı duygularıyla çeşit çeşit dönüşü olacaktır.. ..yaa aslında bu şiir bu mübarek ramazan günlerinin ruh-haleti değil tabi..ramazan gününün aydınlık ileri insan profilinin sözcükleri değil..yılları muhasebe ederken acı ince bir tebessüm bırakan bir hatıranın karesidir.. ..kendimi neden bugün yıllar öncesi yazdığım bir şiir ile görüyorum ve neden çok sıkkın gönlüm..yağışlı ve siyah bir gökyüzü yanında üşüyor olmamı da eklersem bu mu ? sebep..yoksa bu mübarek bu bereketli bu yenilenme gençleşme ve diriliş günlerini gereği gibi yeterince değerlendiremeyişim mi ..?.. ..günahları farkedebilmek te bir nimet ... ..amin..iyilerele olan iyi olur ashab-ı kehf mağara sakinleri ile olan kıtmir ( rivayet olunur ki iman edenlerle kaldığı için bu yolda beraber oldukları için cennet ehli sayıldı.) bile hayırla anılır.. ...ama maalesef meleklerin yaratılışı böyle ...biz insanlar nefislerimizle kimsenin üstlenmediği yüklenmediği kabul etmediği sorumlulukları alarak zorlu bir mücadeleyi seçtik...başarılı olmamız halinde bizi meleklerden de üstün hale getirmektedir..olmuyor mu ? şöyle uzun geniş kırlara çıkmak yuvarlanmak çimenler üzerinde otlar arasında gelincikleri severek papatya yapraklarını kopartmadan toplamak fallara aldanmadan sevginin güzelliklerini yaşamak.. ..ne zaman anlatacaksın yaz bitti güz geldi uzun kış gecelerinde mi ? ..şimdi seyre durmak gerek şu yağmur şu fırtına nasıl dalgalar içindedir deniz ve nasıl yanaşır bir vapur iskeleye şimdi merak ve heyecan vardır kaç kez yakalandım bilirim İstanbul lodosunu poyrazını parmak uçlarını üşüten ayazını bilirim işte yaşanacakları...bilirim.. ..nasıl acı çekiyorsa bir vapur iskelede bağlı beklerken yolcularını aynı acıyı paylaştığımı düşünüyorum... ..herkes herşey acı çekiyor veya çile dolduruyor ya da bir kaderin sevimli kollarında rüyalardan rüyalara geçiyor.. ..her zamanki gibi etkileyici insanın başını alan sahil ve deniz ve martılar ...bir de iskeleye en çok yakışan vapurlar.. ..yıllar ne çabık geçmiş olmalı bembeyaz saçlarıma hayretle baktığını görüyorum simsiyah gür halini görüp yıllar önce demek kaç yıl geçmiş olmalı... ..evet..versinler yıllarımı yıllarımı harcatanlar ve harcayan zaman...ve her şeye rağmen mutluyum olanlardan...sağlıkçı-ormancı-avukattan..)))))))) ...yaa dün gün boyu hiç uğrayamadım..kendime izin verdim..sağ olun gündüzün güneşi gecenin yıldızları sağolun yağan yağmur akan dere mavi bakan deniz.. ...şiirlerim bir kaç kişi tarafından okunuyor olması beni çok sevindiriyor..bu en içten samimi duygular yeter bana...bir gün muhakkak istediğim şiiri yazacağım...henüz kendimi yeterli görmüyorum.. ..evet yine bir hafta sonu aynı mekanda geziyorum durup bir bankın üzerinde istanbul gülünü kokluyorum mavi gülümü.. ..siyonizmin nilden fırata kutsal topraklar ideali demek olan siyonizmi gerçekleştirmek adına ortadoğu da yaptıklarına bakın...bu ne vahşet ve terördür ki sessiz kalan dünya ve islam aleminin uyuşuk duruşu bu barbarca insanlıok dışı saldırıyı şımartmaktadır...haddi bildirilmeyen israil’in daha neleri bahane ederek neler yapacağını kestirmek zor değil..peygamberlerini tarih boyunca başını kesmiş...baskı ve terörle yurtlarından göçe zorlamış bu lanetli topluluğun nankörlüğü Kur’an ile de bildirilmekte ve karekter mizaç huy davranış itibariyle bunu sürekli yapacağı vurgulanmıştır...artık taşlar ve ağaçlar dahi dile gelecek bu mel’un kavmin zulüm-vahşet-katliam -gaspcı hırsız pisliklerinden durumlarından şikayetçi olacak...benim arkamda bir yahudi var diyecek kadar dile gelen cansızların gerçekleşeceği o gün uzak olmasa gerek...yahudi karekteri gasp ve soygun...ırkçılık ve nankörlük...vahşet ve yalan-iftiradır...uzatmak istemiyorum...çok doluyum ve fazlasını dünya biliyor...ama susuyor....keşke müslüman ve islam dünyası ebabil kuşlarını hakedecek bir duruş sergileyebilseler...ah keşke... senden vazgeçmek yok sen üsküdar,saçlarımda sonradan gezinen rüzgar hayatıma gülen bahar.. ..evet güzü beklemek..yarınlar ne getirecek kimse bilmiyor işte yarınları bize sevdiren bu konu olsa gerek .. ..bütün bütün yıllarca beklediğim duygu-heyecanım sendin... nerelerdesin..yooo inanmak istemem...halinden habersiz olmaları mümkün değildir konu-komşu-hısım-akrabanın...nasıl olur da bir hurma dahi olsa iftar açtırmayı düşünemez davette ve ikramda cimri davranırlar..yooo hayır bunu yapamazlar... ...heyy bırakma kendini..ağlamak güzeldir bazen kısa sürer inşaallah bu ayrılık şimdi her tanıdık davet ediyor seni hiç yalnız bırakmıyorlardır..bu tarafı da var hüzünlerin...aranılmak ve ikram ve sevgiye boğulmak... ..yaslı gözlerinin , birikmiş gözyaşlarının yükünü her zaman taşırım ben ..işte içime işleyen bir sabah geceden kalan bir üşüme haliyle uyandığımda ilk yaptığım pencereye koşmak perdeleri çekmek ve camı açmak gece ne kadar sıkıcı geçmiş odaya dolan temiz hava ile kabusla uyandığım uykularımı attım üzerimden..ezanlardan az sonra uyanmış olmamı her zaman istemişimdir hem güneş doğmadan önce ayakta olmak en temiz havayı ciğerlerime çekmek abdestle dirilen ve uyanan beden ve ruhumla yeni güne hazırlanmak güven ve moral katıyor bana ..sağlıklı ve güleryüz taşıyorum o zaman...istanbul yine güzel bir gökyüzüne doğru açılarak bulutsuz bir hava ancak sıcakların hayli yoracağı ve tehlikeli olacağı bir gün olacak sanırım..bulutsuz ve açık mavi bir gün...şimdi iş başına yine soluksuz sürekli ayakta..... ..BUGÜN YAĞMURLU BİR İSTANBUL VAR...ah yağmur ve istanbul...fırından simit ve poğçalar..yanımdasın evet..hiç ayrılmayan ..öyle sıkı sıkı tutuyorsun ki.....arkasından çay... yağmurlar geliyormuş aylardan beri tek damla düşmedi .....çiçekler her zaman ve hiç bir zaman insanı değiştiren gücü olduklarını hiç bozmadılar.. ..masallara merak sarmış olmama inannamıyorum..en olmadık bir huy kaptım çocuk kitaplarını inceliyor okuyorum kendimi mi arıyorum ne ..? ..bir kurt masalından düşme susamışlığın derin özlemlerin en ummadık zamanda beliriveren arayışlarım..taçlı başlar egzotik çiçekler duman ve alevler altında gelişen hayat..daha ne güzel sözler ve kelimeler cümleler bekliyor olmalı.. ..insanın ruhu çiçek çiçek açtığında ..insanı yüzünde çiçekler güldüğünde kokuların en güzeli en renklisi dolaşır.. ..gece ve gündüz sıcak ve soğuğun hayatımızdaki refleksleri bir aksiyon bir zenginlik ...daha binlerce milyonlarca iyi kötü kol geziyor hayatın içinde.. ..bu akşam akşam olacak mı ..?..arada bir sesli söylediğimde konuşulacak ve uyarılacak bir yığın söz-cümle-konuşma dinliyorum iyi mi ?..can sıkıntısı işte..iftar için yemek listelerine kağıt yetmiyor ama iftar edince de bir kase çorba ile birden doyuyor insan .. ..çok geç değil yeniden yeniden tekrar başlamak için hiç bir şey geç değil yeter ki niyet etsin gönül ..yeter ki nedametle yürüsün ta yürekten insanoğlu bu herkesin ayrı dünyası farklı duygularıyla çeşit çeşit dönüşü olacaktır.. ..o an o saate her zaman hazırdır müslüman insan..sevgiliye kavuşmak demek olacaktır o an yeniden ihya olmak için.. ..evet tek düzey bir noktadan sonra bu boyutta hep aynı güzel de olsa monotonlaşacaktı..veya insan kendi zaafları yüzünden öyle yapacaktı .. ..ömür geçer gözyaşı ve yalnızlık devam eder sevinçlerimizde bile hep vardır ... ...suçluluk duygularımızı yüzleşme saatlerimizi hep canlı tutmalıyız tevbe istiğfar melekelerimizin şuuru ile …. ..gerçekten soğuk bir kış sabahı gibi sürekli sarılıyorum kışlıklara giydiğim kazağı bir görmelisiniz çok üşütmüş olmalıyım ki kendimi battaniyelerle uzun dinlenmelerdeyim üstelik...zühre’nin öksürüklerini anlıyor gibiyim...yanıbaşımızdadır bu.. ..istersen bir şans ver seni hayal kırıklığına uğratanlara..belki hiç bilemediğimiz telaş-sıkıntı-yoğunluk-sıkıntı-unutkanlık sarmış ağırlaştırmıştır dikkatlerini..hııı..ne dersin..eminim ki çok üzüleceklerdir sen hesap sormaya başladığında bir bir..veya hatırlattığında vefasızlıklarını...ah gittikçe zayıflayan akraba bağları insan ilişkileri komşu hakları müslümanların davranışları..oysa dünyayı aydınlatan insana insanlık dersi veren müslüman ahlakı ne yüce ve ne eskimezdir..ne oldu bize..* ne değiştirdi böyle bizi... ..suya ve rüzgara salınca düşünceleri birikmiş ne varsa huzuru yakaladım ....bugün güneşli ve sıcak bir hava açık gökyüzü boğazın rengiyle bütünleşmiş öylece masmavi parıldıyor .. ..hayır her zaman sürekli kendimizi suçlayarak yaşamak değil ama bir yerlerde suçlu olduğumuzu hep itiraf edelim arada bir bunu söyliyelim...insanız ve hatadan-günahtan-isyandan uzak değiliz.. ...suçlu ayağa kalk...ayaktayım..
Mustafa kaya / İstanbul
15.10.2007
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.