Düşize / Bölüm 2
Düşize büyüdükçe tekerlekli sandalyesiyle daha fazla zaman geçirmeye başladı. Müzik zevkleri, bakış açıları değişti. Biraz daha agresif olmaya başladı. Bir gün herkes işteyken evi darmadağın etmişti. Müşerref Hanım eve geldiğinde mutfağı öyle görünce eve hırsız girdiğini sanıp evin içinde telaşlı bir şekilde dolanmaya başladı.
Düşize için telaşlanırken onu odasında şarkı dinlerken buldu. Düşize ona mutfağın dağılma sebebinin üst raflarda duran bir reçel kavanozu olduğunu söyledi. Müşerref Hanım tepki göstermeyerek mutfağı topladı ve reçel kavanozunu alçak bir yere koydu.
Düşize engelleri dolayısıyla ilkokula gidememişti. Ortaokul ve lise çağları da boş geçti. Eğitimden kaynaklanan bu eksikliği kitap okuyarak gidermeye çalışıyordu. Ya da bilgisayardan ilgilendiği konularla ilgili araştırmalar yapıyordu.
Dışarıya pek çıkamadığı için evinin camından dışarıda olup bitenleri izliyordu. Bazen kağıda bu insanları çiziyor ve odasının duvarına yapıştırıyordu. Düşize, annesi kadar iyi çizim yapıyordu. En büyük zevklerinden biri de odada kendi kendineyken süslenmekti. Ayna karşısına geçip dudaklarına ruj sürer ve bir süre kendini öyle izlerdi.
Şahin bey ziyaretlerine devam ediyordu. Düşize’nin devamlı olarak Şahin Bey’i evde görmesi onun için mutluluk vericiydi. Ona baba yarısı gibi davranıyordu. Gününün nasıl geçtiğini soruyor ve Düşize’ye espriler yapıyordu. Ara sıra Gökhan abisiyle Şahin Bey’in kapışması onun pek hoşuna gitmese de aralarındaki köprüleri kurmaya çalışıyordu.
Bir gün Müşerref Hanım eve iş arkadaşı Birgül hanımla beraber geldi. Misafir odasında Şahin Bey’i çekiştirdiler. Şahin bey, Müşerref Hanım’ı iş yerinde de rahat bırakmıyordu. Bundan bir mutsuz bir mutlu olan Müşerref Hanım’a Düşize ara sıra bu tutarsız davranışları için sinirleniyordu.
Günün yorgunluğunu odasında atan Düşize kağıtlar arasında uyuya kaldı. Uyandığında dudağına sürdüğü ruj kağıtlara ve yatağa bulaşmıştı. Bir tane lekenin kağıdın sağ alt köşesinde bir imza oluşturduğunu fark etti. Bu imzayı artık yazdığı her makale de kullanmaktaydı.
Gökhan bir gün elinde bir kağıtla Düşize’nin odasına girdi. Düşize’den ona bir şiir yazmasını istedi. Düşize merakla bunu niye yapmak istediğini sordu. Okuldaki bir kıza vereceğini anlattı. Bir süre uğraştıktan sonra bir yazı hazırladı. Gökhan abisi o gün sabahı yazıyı kızın kitabının arasına koydu; fakat olumsuz bir cevap aldı. Bu durumdan dolayı ikisi de suçu kendi üzerine attı.
Düşize bir cumartesi günü Gökhan abisiyle beraber evden çıkmaya karar verdi. Çünkü evde sıkılmıştı. Beraber cennet parkına doğru yöneldiler. Yaz geliyordu insanlar cıvıl cıvıl etrafta dolaşıyordu. Bu sırada ikisi de acıktığını fark etti ve etrafta yemek yiyecek bir yerler aramaya başladılar.
Bir simitçi gördüler ağacın kenarında. Hemen oraya doğru yöneldiler. Düşize, simitçininde kendi gibi engelli olduğunu fark edince hemen onunla konuşmaya başladı. Çocuk(Kadir) ilk başta biraz çekinerek davransa da daha sonra açılarak ufak tefek hikayelerini Düşize ve Gökhan’la paylaştı. Uzun bir süre Kadir’le zaman geçirdiler.
Eve dönerken Düşize Gökhan abisiyle Kadir hakkında konuştular. Gökhan, Kadir’den dolayı Düşize’ye kıskançlık yaptı; bu yüzden bir süre tartıştılar.
Yazan: Emre Evren YALÇIN
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.