- 2638 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
SEVGİLİYE.. ( 3 ve 4)
SEVGİLİYE... (3)
Benden habersizsin şuan biliyorum. Belki bir eğlencede, belki bir toplantıda, belki de yatağında uzanmışsın. Eğlencede isen, ben çoktan silinmişimdir usundan. Toplantıda isen, karşındaki kalabalık beni zaten unutturmuştur. Yatağına uzanmışsan eğer, mutlak elinde bir kitap vardır. Onun akışına kapılmış, tamamen başka alemlere uçmuşsundur. Belki de elinde kağıt-kalem vardır da yazılar, şiirler yazıyorsundur. İşte o zaman... Evet; o zaman, belki beni hatırlamış, bir lahza aklından geçirmiş olabilirsin. O da, bir lahza sürer belki... Gözlerin bir noktaya dalıp gider. Düşerim aklına senin... Buğulu gözlerin, uzaklara akıp sürüklenir. İşte o; bir lahzalık dem, seninle olabiliyorum belki ben... Sonrası, yine eski terane. Unutulur giderim, hayatın akışı içinde... Doğrusu bu, güzelim. Senin dünyanda ben buyum. Bu kadarım belki... Hele o uyku vakti geldiğinde, o ısıtılmış, erkeğin nefesi sinmiş yatakta, çoktan yok olur, giderim. Soğuk geceler boyu o sarılışlarda, hatırlanmam bile...Geceleri, “İyi geceler öpücüğü” anında hatırlanmadığım gibi.
Sen; böyle değilsin, benim yaşamımda. Günümün her deminde seninleyim ben. Her anımda benimlesin... sana, ne diller döktüm. Neler, neler yazdım. Söyledim. İnandıramadım, ölümsüz sevdama. Zaman geldi, bir kağıt mendil gibi çöp sepetinde buldum sevdamı.
Bunca zaman hep boşa üzüldüm. “ Neden “ diye, çok sordum kendime? İnan ki, bir cevap bulamadım. Sabaha zor varan gecelerde yastığımı, sessizce ıslattığım çok zamanlarım oldu. Yoktun... Amma sen, yoktun yanımda. Soğuk, yalnız yatağımda, çok ahlar çekerek, sabaha vardı gecelerim.
Bak, az önce aşağıdaki şiiri yazdım sana. Şaşırma sakın emi? Bu şiir senin alışkın olduklarına pek benzemiyor. Artık, o şiirdeki noktaya geldim canım. Canımıniçi... İçimden o şiiri yazmak geldi. Geldiği gibi de yazdım. Belki benim sevdamın acısını onunla daha iyi anlarsın. Belki de taş yüreğin, biraz sızılar...
DEĞER MİYDİ HİÇ...?
Üzülmeyeceğim artık olaylara
Acı veren, ağlatan boş sevdalara
Bu kadar değersiz mi, seven yüreğim?
Gülüp geçeceğim zalim sevdalara.
Kasılanlara dönüp bakmayacağım
Elimle kalbimi uzatmayacağım
Giden sevgiliye ağlamayacağım
Günümü gün edip de yaşayacağım.
Ne oldu ki, yıllarca gözyaşı döktüm
Kılı kırk yararak ömrümü tükettim
Her sevgimin önünde boynumu büktüm
Sevgilim yerine yalnızlığı öptüm.
Değer miydi bunca yılı harcamaya?
Değer miydi tüm gençliğimi yakmaya ?
Değer miydi ömrümce yalnız kalmaya?
Değer miydi hiç, boş yere ağlamaya?
17. 01. 2010
Suat TUTAK
Sevgiliye; (4)
Biliyorum, benden çok uzaklardasın şimdi... Belki, Avrupa’nın soğuk, çok soğuk ülkelerinden birinde, belki Anadolu’nun ücra ve karlı bir köşesinde, belki de adını bilmediğim, koyamadığım bir yerde iki haftayı aşkın bir zamandır yaşıyorsun . Sevmek bu değil. Aşk bu değil... İçin için tükenmek, erimek değil sevda. İçim yanıyor desem, inandırabilir miyim bilmem... Onu da bilmiyorum. Şüphelerim var. Ayrılmadan sıkıntılı son anlar yaşadık birlikte. Biraz kırıcı, biraz sitemli, biraz kavgalı oldu ayrılışımız... Elbette iki tarafta da hata vardı. Ama ben sana kıyamam... Tüm hatalar benim olsun. Kabul ediyorum. Sevgim onu söyletiyor kalbime. Bilmem.. Son zamanlarda inanmaz oldum sözlerine . Onun için şüpheliyim senin duygularından. İlk günkü gibi duygular kalmamış sanki sende... Bunları söylemek acı veriyor bana inan canım. Niçin biz bu noktaya geldik. Onu anlamış da değilim. Gerek var mıydı tüm bu acılara, kırılmalara, üzülmelere.. İnan, an geliyor beynimin ağrısından çıldıracak noktalara geliyorum. Neden böyle olduk.. Bilmiyorum... Kıskanmak ne kötü bir şeymiş. Bu ayrılık çok ağır geldi bana... Her gün şiirlerde karşılaşıp varlığımızdan, dostluğumuzdan yaşama gücü, sevgimizin sevdasını yaşama şansımız var ken. 0nlar da yok artık. Haftalar, günler oldu ayrılalı, tamamen yalnızlık çöktü gecelerime. Elbette yakınlarını görmek, hasret gidermek, özlemlerini dindirmek senin de en doğal hakkın... Saygılıyım. Sözüm yok. Fakat Nisan, Mayıs aylarına kadar ayrı ve uzak kalmamız dayanılır gibi değil canım.Hiç değilse arada bir msn.den mesajın gelse, şiirlerini göndersen bir parça teselli olacağım. Onu da yapamıyorsun. Yapmıyorsun. Nasıl çekilecek bu hasret. Bugün bazı şiirlerini okudum sayfana girerek.. Gözlerimde buğulanan bakışlar, yüreğimde inceden inceden bir sızı, çeşitli yanmalar olmaya başladı güzelim. Hala, verdiğin tüm acılara rağmen, seni çok seviyorum canım. Bunu bir kez daha yaşayıp da anladım güzelim. Sultanlar sultanım anlıyorsun beni değil mi? Bunları da anlamıyorsa kalbin, sızlamıyorsa, hızlı hızlı atıp, titremiyorsa, için için yanmıyorsa... Diyecek sözüm yok artık. O zaman şunu anlamak lazım bence; araya giren günler, iki hafta, selamlaşmadığımız, yazışmadığımız zaman, bizi ayıran yollar, kilometreler, miller, dağlar, karlı soğuk tepeler, yalnız yaşadığımız gün ve geceler seni, benden koparmayı başarmış sanırım canım derim. Son ayrılışta sen de biraz onu ister gibiydin ya... Hala o sözlerini kabul edemiyorum. Sanki, bir kırmızı kalem çekmiştin sevdamıza, sevgimize, kalplerimize. Özellikle benim kalbime...Tek suçlu benim ya..! Canın sağ olsun. Eğer bu uzaklaşman, bu uzaklara gidişin, bunu başarmak yani, sevdamıza son vermek içindiyse, kutlarım seni... Tek taraflı sen onu başardın. Benim cephemde her şey yine aynı... Ölünceye kadar da ne yaparsan yap hiç değişmeyecek. Umutsuz da olsam, güçsüz de kalsam, ayaklarımın dizleri üstünde de sürünsem, sevmeye devam edeceğim. Sen kendi kararını kendin ver. Bana ilişme canım. Ben sevdim mi, adam gibi sevenlerdenim. Sevdasıyla ölenlerdenim. İster inan, istersen inanma... Ne zaman inandın ki zaten... Ayrılıyorum satırlardan .Beni biraz düşünmen devam ediyorsa, yerim adresim belli. Sende var. Birkaç satır mesajını beklerim. Belki can bulup tekrar yeşerir susuz kalan umutlarım. Sevgimin suyu bitmiş, yüreğim de yanmış... Bir bardak su verir misin ...? Sevgilerimle kal. Duygularımı en nadide çiçeklerden bir çelenk yapıp kalbimi de üstüne sevdanla yapıştırıp, en kutsal bir hediye halinde kapına bıraktım. Soldurma onları olur mu canım. Soğukta üşütme.Göğsünde ısıt olur mu?
21. 01. 2010
Suat TUTAK
SEVGİLİYE.. ( 3 ve 4) Yazısına Yorum Yap
"SEVGİLİYE.. ( 3 ve 4)" başlıklı yazı ile ilgili düşüncelerinizi ve eleştirilerinizi diğer okuyucular ile paylaşın.
YORUMLAR
14 Nisan 2010 Çarşamba 11:26:02
üstatbaşlık itibarı ile okudum yazınzı ..begendim ve e şaşırdım ..bir erkekdemi ..aglar yani sevdaya..
boş ver gidene gel deme ki gelen ayakda kalmasın..diye teselli edicegim sizi...
Suat Tutak
@suattutak
Sevgili Deniz şairem, tşklr güzel yorumunuz için.Mutlu oldum onurlandım. Çok güzel bir mantık ile gidene gel deme ki, gelen ayakta kalmasın sözünüz beni daha da duygujlandırdı.Sağolasın. Ben ömörümce zaten gidene gel demedim şairim .Desem de, kalbim gel dese de giden gelmez ki... Gelecek kişi gitmezdi zaten... Ama yılların yarasını alan yürek orada bir hezeyan göstermiş... Çünkü giden anlamasa da, gideni önceden çok sevmiş... Amma yaradana sığınıkp yeni nasibini aramak ve de bujlduğunu kabujllenmek en dolğrusu.. Çünkü sonunda Rabimizin yazgısı olacakthır.Yazgısı değişmeyece ktir. Bunu iliyorum ve de inanıyorum. Siz bakmayhın gönülün feryatlarına.. O zaten ağlamaya alıkşık... Sevgilerimle... ([email protected]) Belki birgün gerek duyarsın .. Allaha emanet ol.