- 805 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
MARDİN İN BİLGE KÖYÜ...............
YAKIN GEÇMİŞTE BENİ ÇOK ETKİLEYEN HERKESİN BİLDİĞİ KONU ÜZERİNDE BİR YAZI YAZMIŞTIM , PAYLAŞMAK İSTEDİM..
]Henüz 9 yaşındaydı,
O hiçbir zaman annesine ,içerisinden gelen duygu çoşkunluğuyla gösterememişti sevgisini.
Hep ürkekti yüreği,ezikti.Zaten anneler günü nedir bilmezdiki o . Sadece okula gitme şansına erişmiş arkadaşları konuşurken kulak misafiri olmuştu.Konuşmalara katılamamıştı,nedir ne değildir bilmiyordu ki,bir fikri yoktu ki.
Hem arkadaşları o özel gün için annelerine hediye almayı da düşünüyorlardı.Kimi şehre inip (gidip) hediyesini kendi alacağını ,kimide şehre inen babasına tembihlediğini söylüyordu.Hediye neydiki,o hiç hediye almamıştıki.
Düşündü,kendince küçük aklının almıyacağı bir şeyler vardı.Bir tuhaflık vardı bu işte.
Hep tedirgince yaklaştığı,sevgisini çoşkuyla belirtemediği annesine hediye almak ve ona vermek nasıl bir duyguyduki.Zaten annesine çok nadir zamanlarda dokunabiliyordu o.Annesi hep bir şekilde meşguldü,ona zaman ayıramıyorduki sevgisini gösterebilsindi.Bazen tarlada,bazen ahırda,bazen tandır başındaydı.Bir şekilde hep meşguldü.Bırakın annesini kendi bile öyle meşguldiki,tüm bu işleri yapan annesinin yetmediği yerde bir şekilde annesine yardım etmek durumundaydı ve geride ilgilenilmesi gereken beş küçük kardeşi vardı.
Bazen kendince düşünürdü --- Ez çima nikarin herim dibistane ---- (BEN NEDEN OKULA GİDEMİYORUM) sordu kendi kendine yanıtını bulamadan.Oysa çok istemişti okula gitmeyi,o güzel önlüğü giymeyi…Ancak ağanın kapısında maraba (HER İŞİ YAPAN SÜREKLİ İŞÇİ) olan babası gönderememişti onu okula,o kadar bile paralarının olmadığını o küçük beyniyle oda anlamış ve yüreği sızlamıştı. Hep imrenerek bakmıştı,her sabah önlüklerini giyinerek neşe içerisinde okula giden arkadaşlarına,zaman zaman kardeşleri uyuduğunda diğer işlerini bitirdiğinde, evlerine yakın olan okula gitmiş,neşe ile çığlık atan,eğlenen çocukları ezik bir duygu ile izlemişti duvarın ardından.
Tüm bunları düşünürdü,tek bir yorgan altında beş kardeşiyle birlikte yatarken ve yorgunluktan uyuyup kalmazsa,küçük birer su damlası akıtırdı adını aldığı o menekşe rengi gözlerinden.
Bu dağ köyünde yaşam bu şekilde geçip gidiyor ve menekşe gözlü Menekşe hep anneler gününü düşünüyordu.Ne yapabilirdi ve nasıl bir hediye alabilirdi ve hiç tadmadığı bir duyguyu tadabilirdi.Annesine hediyesini verip ona --- ez yade --- (ANNEM) diyerek diyerek çoşkuyla nasıl sarılabilirdi.
Tüm bunları düşünürken köyde bir eğlence bir nişan olduğunu düşündü.Sevindi birden,değişik bir gece geçirebileceklerdi.Nişan sahibi akrabalarıydı ve annesi ve babası da davetliydiler.Eğer fırsat bulup izin alabilirse,kardeşleri uyuduktan sonra o da gidebilirdi.Belki orada fındık,fıstık,şekerleme bile yiyebilirdi.
Unutmuştu anneler gününü,hediyeyi,şimdi başk bir umut sarmıştı o küçük yüreğini.Akşama nişana gidebilme umudu.
Akşam olmuş annesi tüm işlerini tamamlamıştı,çocuklarıda doyurduktan sonra,evin tek döşeğini (YERE SERİLEN İÇİ PAMUK VEYA KOYUN YÜNÜ DOLDURULMUŞ YATAK) ve tek yorgan ortalığa konulmuştu.Çocukların yatma zamanı gelmişti.Artık henüz iki aylık olan kardeşinin dışındakiler yatağa sıralanmışlardı.Yavaş yavaş uykunun dingin kollarına kendilerini bırakmışlardı bile.Anneleri yorganı üzerlerine örtmüş ve özenle sakladığı ,sadece özel gün ve bayramlarda giyindiği,üzerinde küçük sökükler ve yıpranmalar oluşmuş,nişanından kalma giysisini asılı olduğu duvardan indirmişti.
Demekki,nişana gitme zamanı gelmişti.Umutla annesine baktı onunla göz göze gelmeye çalıştı,Bir olur verecek bir mimik,bir hareket bekledi.Ancak en küçük bir belirti yoktu o yorgun ve bezgin yüzde.Yinede umutla bakmaya devam etti annesini yüzüne,bir süre sonra annesi tek bir söz söyledi,tek bir şey çıktı ağzından --- bira u xwışker xwe xewandinke u were --- (KARDEŞLERİNİ UYUT ÖYLE GEL) .
Bir sevinç yumağı oluştu o küçük yüreğinde,hemen kardeşlerinin yanına yatağa girdi usulcacık,uyuyanları uyandırmamak için çok dikkatli davranıyordu ve henüz uyumayan iki kardeşine kendince içerisinde kendi özlemlerininde dillendirildiği bir ninni söylemeye başladı.--- xewandinbe biçukemin.Di naw xeyalan ves xwe bigrın.Çile nu li xwekin.Balonen rengin bilizin.Şekire rengüreng bixun u di xew herin piçukemin di xew herin u mezin bivin. --- (UYUSUN BENİM MİNİKLERİM DİNLENSİNLERDÜŞLERİNDE TEMİZ GİYSİLER GİYSİNLER RENKLİ BALONLARLA OYNASINLAR RENK RENK ŞEKERDE YESİNLER UYUSUN BENİM MİNİKLERİM UYUSUNDA BÜYÜSÜNLER. --- Bu arada kendiside uykunun derin sessizliğine yenilmemek için uğraşıyordu.Ancak bir süre sonra kardeşleriyle birlikte kendiside yenik düşmüştü uykuya,küçük bedeni daha fazla dayanamamıştı tüm bu koşturmacaların verdiği yorgunluğun tatlı rehavetine.
Birden büyük bir gürültü ve patlamalarla irkildi,sıçradı doğruldu yataktan.Sessiz,ürkek adımlarla yaklaştı pencereye doğru,baktı dışarıya --- Şehane heyi li mala nişane --- (NİŞAN EVİNDE ŞENLİK VAR) diye düşündü.Belliki nişan olmuştu ve artık kutlamalar yapılıyordu.
Ancak,bir gariplik vardı,kendisine ulaşan bağırtılar,şenlik bağırtılarına benzemiyordu.Sanki bunlar korku haykırışlarıydı.Ansızın o küçük yüreğinin yandığını hissetti,korkunç bir sızı,bir yanma belirmişti yüreğinde.Panikledi,sessizce korkuyla sindi,çöktü olduğu yere.Bir süre bekledi ve ortalık sessizliğe bürününce,kardeşlerine döndü baktı şefkatle,uyuyorlardı ve kapıya yöneldi,evden çıktı nişan evine doğru yürüdü.
Ağır ağır çıktı merdivenlerden,bir gariplik vardı,kimseden ses çıkmıyordu,derin bir sessizlik hakimdi ortalığa.Şimdi iyice korktu,
Ancak,gerek merak,gerekse annesini,babasını görme isteğinin önüne geçemiyordu.İlerledi,ilerledikçe gözleri korkuyla açılıyordu.Korkunun yanına dehşette eşlik etmeye başlamıştı,Tüm ev vurulmuş insanlarla doluydu ve bir katliam olmuştu
Yüreği iyice yanmaya başlamıştı,dua ediyordu,belli belirsiz, --- Xwede ez kurbanatebim xwede bila ne ewbin --- (ALLAHIM,YALVARIRIM ALLAHIM YALVARIRIM ONLAR OLMASIN) Anne ve babasını kastediyordu.Giysilerinden tanıdı annesini,ileride yatıyordu,o çok özen verdiği tek giysisi başından akan kanla kırmızıya boyanmıştı.Diğer odaya yöneldi bir umut vardı yüreğinde --- ka dıbı , ka dıbı --- (BELKİ BELKİ) .Ancak babası da,o kavruk benizli,hep ezik fakat gururlu babasını,kapının önünde yatar buldu.
Geri döndü,koşarak çıktı oradan,o küçük yüreği daha fazla dayanamadı,olduğu yere yığılıp kaldı.
Gözlerini açtığında,bir gariplik olduğunu hissetmişti,daha sonra olanları anımsadı,bir düşmüydü acaba,baktı çevresine,çevresinde ki herkes ağlıyordu,ağır bir yas havası hakimdi ortalığa.Ağıtla yakılıyordu --- Gıvanamin xweşikamin vah bukamin,xwin a sor buye geziyate,bukamin --- (CANIM VAH BENİM GELİNİM GÜZELİM ALKANLAR GELİNLİĞİ OLMUŞ BENİM GELİNİM)
Kalktı,koşmaya başladı,köyün dışına yeni oluşturulan mezarlığa gelmişti.Ve aradı onları,bulmuştu kırık dökük bir tahta konmuştu başuçlarına,anne ve babasının mezarı olduğunu söylediler ona.Yanyana yatıyorlardı,iki toprak yığınıydılar şimdi.Bakındı etrafına,BAHAR tüm coşkusuyla,yaşama katkı sağlıyordu.Ancak o bunun farkında değildi.Yalnız bir ara eğildi lale,menekşe,papatya ve yeşil dallardan bir demet kır çiçeği oluşturdu.
Ve annesiyle babasının arasına geldi,oturdu toprağa ve ilk kez o küçük yüreğinde hep sakladığı ancak açığa çıkaramadığı duygularla sarıldı,o küçük yüreğinden geçiripte yapamadığı şekilde sarıldı,annesinin üzerini örten toprak yığınına ve anımsadı o an --- Dayikamin Dayikamin a xweşik bine wa ez hatim Roja te piroz be..--- (ANNECİĞİM GÜZEL ANNEM BAK BEN GELDİM ANNELER GÜNÜN KUTLU OLSUN) diye geçirdi içinden.
Bir eliyle de,babasının topraklarını sardı,kucakladı.
Bir süre öylece kaldı ve anımsadıkardeşlerini,kardeşlerinin ona gereksinmeleri vardı,kalktı yürüdü eve doğru.
Boynu bükük,beli bükük,büyüyemeden beş çocuk sahibi olmuş bir anne ciddiyetiyle, Ve düşündü kendince..--- Edi dayika biçuk bu ew berpirsyeriyen eşkere liser bu --- (ARTIK KÜÇÜK BİR ANNEYDİ O BELLİ SORUMLULUKLARI OLAN)….. ..............VE KENDİNCE SÖZ VERİYORDU YAŞAMI SÜRESİNCE HER ANNELER GÜNÜNÜ ANIMSAYACAK VE KARDEŞLERİNEDE ANIMSATACAKTI...................................EMİN NAMIK BÜLBÜLOĞLU
YORUMLAR
O çok üzücü olayın, dramatik anlatılışı. Türkçe anlamları verilerek Kürtçe cümlelerin kullanılması öyküye renk katmış.
Olay, bir insanlık dramı. Sorumluları her kimse lânet olsun.
Yazara tebrikler.
YORGUN DEMOKRAT
DAHA ÖNCE SÖYLEMİŞMİYDİM BİLEMİYORUM . BEN GEREK ŞİİR VE GEREKSE YAZILARIMIN KONULARINI GÜN İÇERİSİNDE YAŞADIĞIM VEYA BENİ DERİNDEN ETKİLEYEN GÜNCEL OLAYLARDAN SEÇERİM . BU NEDENLE HER YAZI VEYA ŞİİRİMİN AYRI BİR ÖYKÜSÜ VARDIR...
BİLGE KÖYÜ KATLİAMI DA İŞTE BÖYLE BİR ŞEY . AYRICA YÖREYİ VE KÜLTÜRLERİNİ ÇOK İYİ BİLMEM , BENİ DAHA ÇOK ETKİLEDİ..VE BU YAZI DÖKÜLDÜ KALEMİMDEN.....
EVET KÜRTCEYİ YÖREDE UZUN ZAMAN KALMAM NEDENİ İLE BİLİRİM . ANCAK YAZIM KONUSUNDA DESTEK ALDIĞIMIDA SÖYLEMEDEN GEÇEMEYECEĞİM.....
YORUMUNUZ İÇİN SAĞOLUN..............
YORGUN DEMOKRAT
BEN GEREK ŞİİR VE GEREKSE YAZILARIMIN KONULARINI GÜN İÇERİSİNDE YAŞADIĞIM VEYA BENİ DERİNDEN ETKİLEYEN GÜNCEL OLAYLARDAN SEÇERİM . BU NEDENLE HER YAZI VEYA ŞİİRİMİN AYRI BİR ÖYKÜSÜ VARDIR...
BİLGE KÖYÜ KATLİAMI DA İŞTE BÖYLE BİR ŞEY . AYRICA YÖREYİ VE KÜLTÜRLERİNİ ÇOK İYİ BİLMEM , BENİ DAHA ÇOK ETKİLEDİ..VE BU YAZI DÖKÜLDÜ KALEMİMDEN.....
EVET KÜRTCEYİ YÖREDE UZUN ZAMAN KALMAM NEDENİ İLE BİLİRİM . ANCAK YAZIM KONUSUNDA DESTEK ALDIĞIMIDA SÖYLEMEDEN GEÇEMEYECEĞİM.....
YORUMUNUZ İÇİN SAĞOLUN..............ZOR SPAS
guzel bır yazıydı ılk önce bunun için tebrik ediyorum ikinci tebriğim ise kürtçeyi cok doğru ve güzel bir şekilde kullandıgınız için. dostcakalın.. gellek spas hevale heja dembaş...
YORGUN DEMOKRAT
BEN GEREK ŞİİR VE GEREKSE YAZILARIMIN KONULARINI GÜN İÇERİSİNDE YAŞADIĞIM VEYA BENİ DERİNDEN ETKİLEYEN GÜNCEL OLAYLARDAN SEÇERİM . BU NEDENLE HER YAZI VEYA ŞİİRİMİN AYRI BİR ÖYKÜSÜ VARDIR...
BİLGE KÖYÜ KATLİAMI DA İŞTE BÖYLE BİR ŞEY . AYRICA YÖREYİ VE KÜLTÜRLERİNİ ÇOK İYİ BİLMEM , BENİ DAHA ÇOK ETKİLEDİ..VE BU YAZI DÖKÜLDÜ KALEMİMDEN.....
EVET KÜRTCEYİ YÖREDE UZUN ZAMAN KALMAM NEDENİ İLE BİLİRİM . ANCAK YAZIM KONUSUNDA DESTEK ALDIĞIMIDA SÖYLEMEDEN GEÇEMEYECEĞİM.....
YORUMUNUZ İÇİN ZOR SPAS.....