Kız Kulesi Efsanesi !
İstanbul’un mimari öğelerinin en güzelidir Kız Kulesi.Salacak açıklarında kayalıkların
üzerinde bulunmaktadır.Üsküdar’ın sembolü haline gelmiştir..
Mavi Marmara da ,Asya ile Avrupa arasında M.Ö 2475 yıllarında yapıldığı tahmin edilmektedir ..
Bakıldığında gözlerin ilk
hedefidir.Öyle masum dur ki ;aşıkların dalıp gittiği kırık beyazıyla
hayallerini süslediği,şairlerin ilham kaynağıdır. Asil duruşuyla kucaklar durur düşlerimizi...
Martılar ki her gün dönüp
dururlar ,beyaz beyaz, şölenleriyle büyüler gönüllerimizi, beyaz gelin masumiyetiyle...
Bir çok kez ,restarasyona uğramıştır,Osmanlı döneminde,karantina,hapishane,hastahane
olarak ta kullanılmıştır.1959 senesinde Askeriye’ye devredilir ve radar istasyonu olarak
kullanılmıştır.
Kız Kulesi Efsanesi,
bir Kralın kızı sürekli rüyalarında ,yılanın onu öldürdüğünü görmektedir,ve bu durum Kralı
çok üzüp düşündürmektedir,bilgesine danışır,bilgesi de yılanların gelemeyeceği bir
yere ,denizin içine yüksek bir kule yapmasını önerir. kral bu düşünceyi ve çok olumlu bulur,
rahatlar ,Kız Kulesi tabir edilen kuleyi yaptırtır ve kızını bu mekana yerleştirir.Şu var
ki,kaderden kaçışın olmadığı şu şekilde görülür.Sandallarla
kralın kızına yiyecek ihtiyaçları taşınır.Mevsim yaz olduğu dönemde küfeyle üzüm
gelir .Ne yazık ki üzümlerle birlikte yılanda gelmiştir.Ve Kralın kızını zehirlemiştir.Çok
üzülen Kral ,çok sevdiği biricik kızını yılan koruyamadığına üzülüp,tabutunu toprağa
vermez ki,yılanlar tabutuna girmesin diye.Kral kızın naaşını yılanlardan ciddi bir korumaya
alır ve çelikten yaptırtır.Çok acıdır ki yılan çeliği deler .Bu çelik tabut bugün Ayasofya
Müzesinde sergilenmektedir .Sevgili okurlar o güzelim Kız Kulesi efsanesini
DİNLEDİĞİMDE , ilkokul öğrencisiydim ve müze gezimizde bu efsaneyi rehberler bize
anlatmışlardı.Çok etkilenmiş ve kaderden kaçiş olamayacağını öğrenmiştim...
Oya Gedik
Anı defterimden!
YORUMLAR
Altı ya da yedi yaşımdaydım ilk İstanbul'a gittiğimde. Denizin ortasında bu muhteşem yapıyı gördüğümde annem sormuştum ama o bilmiyordu nbe olduğunu. Sonar dönüp dedeme sordum " Dede bu nedir" diye. İlk o zaman dinlemiştim dedemden kız kulasinin hikayesini. Okuma yazma öğrendiğimde defalarca okumuştum.
Unutulur mu İstanbul'un en güzel eserlerinden biri.
Sevgiler yüreğinize.
İstanbul'da yaşayıp Kızkulesi'ni bilmeyen,hikayesinden etkilenmeyen yoktur sanırım.
Restaurant işletmeciliğine döndürüldüğünde içteniçe kızmıştım.
Bazı şeyler gidilmediğinde,dokunulmadığında daha güzel,daha herkezin,daha bizim olmaz mı sanki.
Ve,kimbilir nicedir,Kızkulesi Aşıkları...
Kızkulesi ...
Selam,saygı.
kafam karıştı. iki zaten iki tane (benim bildiğim) kız kalesi vardıi bunların hikayeleri de mi aynı yoksa? ben Mersin-Silifke'dekini biliyorum, ve onun hikayesi de şurada
http://www.kizkalesi.nerededir.com/
ve şurada
http://www.hikayeler.net/yazilar/98531/silifkeve-kiz-kalesi/ (neredeyse aynı şekilde )
anlatılıyor...
neyse, efsaneler işte... ama doğrusunu merak ettim doğrusu..
edebiyatla kalın.