8
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1006
Okunma
EL İNSAF
2007 Dünya silahlanma harcaması BM’nin resmi açıklamasına göre Bir trilyon üç yüz kırk milyar dolar.
Bu rakam’ın o/o 1’i de atlıkta yapılan insani yardımın toplamı. Bu 1’in de ne zorluk ve fedakârlıklarla toplandığını herkes biliyor. Devletlerin katkısı ise bu rakamın da yarısı kadar.
Ey Avrupa, Ey kokuşmuş Amerika; Bırakın insanlardan sömürüp, palazlanmayı. Adaletsizliği inşa ettiniz ama dünyayı yok etmek üzeresiniz. Silah üretimini sınırlayın. Paraları insan refahına, eğitim ve bilim’e ayırın. Dünyanın hayır ve selametine projeler e katkı verin. Adaleti tekrar inşa edin. Sömürüde değil hizmette yarışın. Lütfen feryatlara kulak tıkamayın. Lütfen başkalarını da anlamaya çalışın. Lütfen el insaf.
Çevre sorunlarına duyarlı bir TV programında bir takım çok Ömemli meselelere değinilirken; Telefonla katılan dinleyiciler fikir ve önerilerini anlatıyordu. Derken, Ağusturalya’dan bağlanan bir dinleyici; bir sürü yağlı cümleden sonra şöyle dedi: “ Ben …….. tarihinde doğmuşum. Burcum başak. Yükselenimi hesaplayamıyor, geleceğimi bilemiyorum. Çok sıkıntıdayım, uykularım kaçıyor. Ne olur yardım edin.” Dedi.
Sunucu ayıp olmasın diye konuklardan birine attı pası.
“- Yükselenin terazi. Aşk hayatın güzel olacak, sakın bir şeyi kafana takma” dedi.
Dünya orospu çocuğu doluyken gel de kafana bir şey takma. Fakirlik ne olacak kardeşim, fakirlik?
Bir sohbet sırasında Abdülhak Hamid’e sormuşlar; “ efendim, zenginle züğürdün farkı nedir?” O da demiş ki; “ Zenginin derdi bin türlü ekonomik sıkıntıdır. Fakirin derdi beslediği ailesidir. Onun için aralarında bir fark yoktur. Çünkü ikisinin de derdi çoktur.” İnanmak saflık olmaz mı? Yine aynı Hamid otomobiliyle Beyoğlu tararafında Abdülhak Hamid caddesinden geçerken hem iç çekerek hem de gülerek şöyle demiş; “ İstanbul belediyesi benim ismimi bu caddeye vereceğine, bu caddenin bir apartmanını bana verseydi daha çok iyilik etmiş olurdu.”
Para çağımızdaki hastalıkların hem sebebi hem ilacıdır. Bizim idarecilerimizin para ile arası nasıldır acaba?
Edebiyatçılarımızdan birisi konağında musiki faslı verirken, adı şüpheli birçok olaya karışmış olan milletvekili; “ Siz burada ne çalıyorsunuz?” diye merakla sorar. Bunun üzerine aldığı cevap düşündürücüdür; “ Biz burada saz çalıyoruz, ya siz Mecliste ne çalıyorsunuz?” Kötü yönetmek için çalmak da şart değil. Liyakatli insanlar ne zaman idareye geçecek? Külli irade Allah’ındır. Ama cüz-i irade serbesttir. Fakirlik, zülüm ve çürüme kader değildir o zaman. Fransız İhtilalından yüzlerce kat büyük ve etkili bir işçi ve halk hareketi kıvılcım almıştır. Dünya İşçileri ve Halkları Hareketi, Kapitalizmi çok değiştirecektir.