- 708 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
Çocuklarımızdan elinizi Çekin!
Bir dostum taziyede olmamdan dolayı görüntüleri izleyemeyeceğimi düşündüğünden arayıp haber verdi;
“Hakkâri’de 13 yaşlarında bir çocuk polis tarafından feci şekilde dövüldü”...
Bunun üzerine gece haberlerini izlemek için televizyonu açıp izledim;
“Aman Allah’ım! hangi ülkede, hangi devirde, ne tür insanlarla yaşıyoruz”?
Kanım dondu, öylece kalakaldım.
Bir yanda ölen akrabamın acısı, öte yandan özel sorunların verdiği acıyı dindirmem gerekirken bu son haber acımı katladı.
Sivil güvenlikçilerin Hakkâri’de 13 yaşlarında bir çocuğu evire çevire dövdüğünü izledim televizyonda.
Sivil emniyetçiler Hakkârili çocuğu çevrede kendilerini kimsenin görmediğini anladıktan sonra tekme tokat dövüp bayıltmalarını izledim. Sonra da çocuğu saçlarında sürükleyerek götürmelerini izledim. Vicdan sahibi hiç kimsenin kabul edeceği görüntüler değildi.
Bu çocuğun “suçu” ne olursa olsun dövmeyi hak etmeyeceğini; güvenliğimizden sorumlu güvenlikçiler tarafından dövülmesini de asla kabul edilemeyeceğini yetkililere buradan seslenerek duyurmak istiyorum.
Nedir bu?
Bu ne iştir?
Ne demek oluyor?
Sivil güvenlikçilerin bu küstah, çirkin, zalimane davranışları neyin nesi, bu iğrençlik de ne demek?
Emniyet içinde hala insan, insan hakları ve saygı nedir bilmeyenlerin yanı sıra, hükümetin kardeşlik söylemlerine muhalefet eden kesimin sabrımızı taşırmasını mı istiyorlar? Eğer böyleyse söyleyeyim:
Sabrımızı zorlamasınlar.
Bu çirkeflik ilk değil; daha önce de kolu kırılan, cadde ortasında saçından tutulup sürüklenen çocuklar oldu. Bu ülkenin barışını bunlar görevde oldukları sürece sağlayamazsınız.
Kendini bilmez, Ergenekoncu kafayla hareket eden, halkların kardeşliğini sabote eden bu kesim acilen yaptırıma tabi tutulmalıdır.
Bu resmen emniyet içinde özellikle sivil kıyafetli görevliler eliyle barışa darbedir, barışa düzenlenen komplodur, provokasyondur. Yetkililerin bu tür kendini bilmezlerle ilgili tedbirlerini daha da arttırmaları gerekmektedir.
Bu tür çirkinliklerin halkın vicdanını nasıl yaraladığını, devlete-hükümete bakışını nasıl olumsuz olarak değiştirdiğini bilmek için ortalama zekâya sahip olmak yeterlidir.
Bu yapılanların “hükümete rağmen” ve kasıtlı yapıldığına inanıyorum. Allah için bu manzarayı hak ediyor muyuz?
Hükümetin başlattığı “kardeşlik açılımı” süreciyle ne kadar uyumlu?
Peki, ne yapılmalı?
Buna dur demek için acilen bu kendini bilmezleri caydıracak yasal düzenlemelerin yapılması ve tabi öncelikle söz konusu görevliler hakkında ciddi işlem başlatılması gerekmektedir. Aksi takdirde kamu vicdanı bunu kabullenmeyecek ve kendi sivil tepkisini ortaya koyacaktır.
Yetkililer birilerinin “sağlanmaya çalışılan güveni” bozmaya çalıştığını fark etmeleri gerekmektedir.
YORUMLAR
Pek çok konuda fikirlerimiz uyuştu şimdiye kadar. Mesele çocuk dövmek olsa ve inansam ki sırf bu kaygı ile bu yazı yazılıyor yine sizinle olurdum.
Ama maksat üzüm yemek değil bağcıyı dövmek diye düşünüyorum. Ben görünenin arkasına bakarım. Bu yazının çok masum olduğunu düşünmüyorum. Çocukları olaylara sokup ta yaygara koparan şoven gurupların ağzı ile yazılmış gibi.
Muhterem kardeşim niye dehşete düşüyorsun? BeN çocuklar dövülsün, oh, iyi oldu mu diyorum? aksine çocuklarımızı kullandırtmayalım diyorum.
Kapkaççılık ve her türlü kirli işlerde çocuklar kullanılıyor. Çocuklar tiner çekip yol kesiyor, cinayet işliyor. Otobüs yaktırılıyor. Kamu kurumları tahrip ettiriliyor.
Çocuklaru çok düşünüyorsan önce bunları yaz da ana ve babaları uyansın. Çocukların bu konularda uyandırılıp eğitimi sağlansın diye yazmanız daha doğru olmaz mı?
Sen evvela bir öz eleştiri yap.
Ana babalarada söyleyecek bir şeyin yoksa kimseye birşey söyleme inandırıcılığın yiter.
Bu yazın kısmen doğru kısmen yanlış ve taraflı bir bakış açısıyla yazılmış.
Kendi içinde tutarlı olduğu için kötü değildi. Hatta güzeldi. Ama çocuklarla ilgili bölümde samimiyetinize inanmadım. Bu benim kanaatim. Harkes katılmayabilir. Ama göreceksin kimler sana destek veriyor. Kimler verir söyleyim. Ayrıntıyı fark edemeyenlerle ayrılıkçı düşünceye sahip aşırıcı kesim.
Hiç kimse aşırıcı olduğunu da kabul etmez.
Buradaki satırlarla inancımız değişecek değil. O nedenle daha uzatmayacağım. Ben yazıdan algıladığımı yazdım. Doğrudur veya yanlıştır zaman gösterecektir. Yeminle söylüyorum dilerim ki; ben yanılmış olayım.
Bir yasa çıkartılsın ve güvenlik güçlerinin eli kolu bağlansın diyorsunuz. Saqdece gülüyorum. Çünkü zaten bağlı. Aksine elleri kollarını çözecek yasalar yolda. Fazla naz aşık usandırırmış.
Selam ve saygılar.
Allah'a emanet olunuz.
Engin Tatlıtürk tarafından 1/20/2010 7:33:47 PM zamanında düzenlenmiştir.
Ahmet AY 21
Ömrümde tek bir kere bölücü, ayrılıkçı ülkenin selametine ters bir alayış içinde olduğum görülmemiştir. Ben olayı anlatırken Hakkari ve Kürt olduğu için değil sadece çocuk olduğu için karşı çıkmışımdır. Anlatttığı diğer olay Orta Anadoluda Konya'da meydana gelmişti. Polisin eli kolu bağlansın anlayışından öteye bir zihniyetten bahsediyorum.
Ha kimler beni takdir eder ona bakmam. Bütün peygamberler (as) tek başına çıkarlar. Bendenz ise ülkemin insanının barışından öteye bir amaç taşımıyorum.
selam ile.
Ahmet bey yazıya diyecek tek şey var. Güzel ama eksik.
Bu güzel yazıdaki her satıra katılırım ne varki ailelerin de çocuklarına sahip çıkmalarını önemeliydiniz. Avrupa ve ABD'de polise nasıl bir saygı var biliyor olmalısınız. Polis ve asker varlığımızın da teminatıdır.
Öldüren suçludur da ölen haklı mıdır? Hak, suç ve ceza ayrı kavramlardır. Araba yakmak, çatışmalara iştirak etmek, askere polise taş atmak hak değil suç olabilir. Çocuk dövmekte suçtur. O zaman sürekli bir tarafı günah keçisi yapmak da insafa uymaz.
Kamu vicdanının sivil tepkisinden gaye ne demek?
Yazıda eğer gizli tehdit varsa ki şaibeli; hoş olmamış.
Oyuncak ve harçlık dağıtan polise taş atmak tasvip edilebilecek bir durum mu? Bunların ana babaları çocuğumuza bir şey olur kaygusu duymuyorda ırkçı mihraklar mı dert ediniyor? Elbette ki devlette dert edinecek ve herkes dert edinecek. Ama madalyonun arkasında kullanılanlar kısmına da dikkat çekilmeli.
Yazınız güzel. Katılmamak eksik olmaktır.
yazınız da eksik taraf vardı. Görmemek yanlış yada taraf olmaktır.
Selamlar.
Sevgi ve saygılar.
Engin Tatlıtürk tarafından 1/20/2010 7:02:48 PM zamanında düzenlenmiştir.
Ahmet AY 21
Kamu yani halk; sivil yani şiddet içermeyen/legal ve demokratik tepki ve yine yani
açlık grevi, oturma eylemi...
Yazınızı dehşetle okudum;
1. Olay falan yok,
2. Olay ols da güveniğimi sağlayan bana, çocuğuma bunu yapamaz,
3. Saygı karşılıklıdır,
4. Her ne olur ise olsun adı üzerinde çocuk...
Anne-babalara söylememiz gereken bir şey yok. Herkes çocuğunun nasıl yetişmesi gerektiğini biliyor. Güvenliğimden sorumlu olanlar beni vurmasınlar diyorum.,Polise taş atmak vs. yasalar ne emrediyorsa onu yapsınlar;
yasalar dövmeyi emr etmiyor yasaklıyor.
saygılar
bu ülkenin bir vatandaşı olarak, bir anne olarak, bir insan olarak kanadı kalbim...
ülkemde böylesi bir olayın olması beni utanca boğdu, bir vatandaş olarak tepkisizliğimden ötürü..
bir anne olarak ise, çocuklarımın yaşamı beni endişelendirdi.
bir insan olarak ise onurum zedelendi...
duyarlı ve tepkili kaleminize teşekkür ederim arkadaşım.
Ahmet AY 21
Teşekkür ederek duyarlılıklarımızı kaybetmeden arttırmalıyız.
Muhabbetle.
Suçu ne olursa olsun bir çocuğa hiç kimsenin şiddet uygulamaya zerre kadar hakkı yok.
Dile getirdiklerinizde, endişelerinizde çok haklısınız...
Kameraların kayıt etmesi şans olmuş. En azından bu sadistlik, çirkinlik bu provakasyon yanlarına kâr kalmaz. Umarım tez cezalarını bulurlar.