BELEŞ CENNET
BELEŞ CENNETİ BIRAKIP PAHALI CEHENNEME KOŞANLAR
“Günahkâr bedenler, yediden yetmişe tüm hisler, tek bir şeyi arzu eder. Cennet.”
Bu serüven işte böyle başladı. Bu amaçla niyetlendi canlar. Kulaklara çınlandı ezanlar. Tek gaye huriler, ırmaklar, sonu olmayan can. Ve peygamberdi kimi için. Kiminin korkusu cehennem! İstenilen ve beklenilen yerdi, cennet.
Herkesin adının Müslüman olduğu bu dünyada ayırt edilmez bilinmezliği yaşarken. Bunca işin içine sokuşturu vermek lazımdı cennetti. Kapağı atmalıydı hesap günü. İçmek lazımdı aşkın şarabını. Resulullah ile aynı sofrayı paylaşmalıydı.
Üçkâğıtçı bakkal; “Elhamdülillah Müslüman’ım”. Hırsız araya girer; “hoppp bizde Müslüman’ız”. Köprü altında ki ablanın kimliğinde de; dini: Müslüman diyor. İşte bilinmezlik ve karmaşıklık bu!
Yoğun ve bıktın İstanbul günlerinde herkeste bir koşturmaca, bir heyecan, yoğunluk. Koşar adım yürüyüşler zamana mı yoksa boşa mı? İşler bitmek bilmiyor. Nefesin hesabını yapan yok. Soldaki mübarek melaike yoruluyor mu acaba? Cennetin çocukları. Cehenneme odun mu oluyorsunuz.
En büyük özelliğimizdir beleşçilik. Güleceksiniz, belki de; bu laf da edilir mi arkadaş diyorsunuz. Ama öyleyiz. Bu kurnazlığını nedense cennet için kullanamıyoruz. Mubah olmasına rağmen! Bu hususta beleşçiliğini bir yana bırakıp cehennem için bonkörlüğe soyunuyor. Göz ucuyla iğrenti-iğrenti dilenciye bakıp geçen, bir Cuma çıkışı (!);
- Camimize yardım edelim. Bir tuğlada siz koyun.
Diye camiye üç kuruş yardım toplamak için nara atan, safta omuz verdiği arkadaşıyla
göz-göze gelmemek için havaya bakınan adam cehennem için saçıyor mangırları.
Cennet için yapılması gereken tek hamle ve birkaç fikir. Sevgi, samimiyet, arzu! Dinini “seven” yaratıcısına karşı “samimi” olan ve cenneti “arzu” eden… Namaz niyaz, oruç, birde yasak elmadan uzak duracaksın. İşte bu kadar beleş cennet! İşin içine fantezi karmak istersek bunların da kendi çapında zorlukları var aslında. Ama hiçbiri cehennem kadar pahalı ve yorucu değil. Birde rezil. İçkiye para vereceksin, zina desen aynı. Sonra haramın peşine düşüp rezil olacaksın. Zaman ve beden! Kirlenecek eller, birde yürek. Hislerin seni terk edecek. Sahtekârlığın gözlerinden okunacak. Nefesin kokacak leş gibi.
Haramı ve tadanı dillendirip kalbimi karartmak, kulaklarınızı ve ruhlarınızı paslandırmak istemiyorum. Doğruya, güzele ve hakikate aykırı ne varsa kereste olmaya doğru giden yola çıkar hepsi. Beleş cennete araç olan dünyayı atlayıp huzura ermektense, paralı cehennem için amaç edinilen dünyanın peşinde olanlar;
Size iyi yanmalar…
YORUMLAR
ne de olsa riyakarlık hamurunda yoğrulmuşuz ...Rab diyoruz ama bakkal defteri gibi tutuyoruz tüm yaptıklarımızı
şu kadar namaz kılarsan şu kadar sevabın dökülecek amenna..
yahu ben anlamakta zorlanıyorum sen Rabbinine secde ederken hangi yüzle karşılık bekliyorsun ...sevgi bu mu ?
çok yazmak istedeğim bir konuydu fakat susma vakti ..
Tebrikler...
Güzel yazı fakat sonuç bölümü kişisel kanaatim yeterince ağır değil....
elnino_35 tarafından 1/19/2010 5:04:00 PM zamanında düzenlenmiştir.