- 839 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
sonsuz aşk
murat yoksul bir ailenin çocuğuydu
sınıfında çok başarılıydı öğretmenleri
murat’ı çok seviyordu annesine söz verdiği gibi
okuyup kaptan olucaktı aslında muratın hayatı
evleninceye kadar’ki hayatı bunun üzerine kurulmuş
tek amaç okumak ve annesine verdiği sözü tutmaktır.
gerçektende murat okumuş ve bütün zorluklara karşı
koyarak kaptan olmuştur annesine verdiği sözü tutmuş
ve kendisininde çok sevdiği kaptanlık mesleğini yapıcak
olması kendisine heyecan veriyordu annesinin sevinci
ise görülmeye değerdi oğluna sarıldı ve göz yaşları içinde
seni seviyorum,seni seviyorum oğlum değişi peki annesi
oğlunun neden bu denli ısrarla kaptan olmasını istemişti?
tek nedini vardı canından bile çok sevdiği eşide kaptandı
ve onu hazin bir gemi kazasında kaybetmişti o yüzden
oğlununda kaptan olması çok önemliydi işte oğluda artık bir
kaptandı ve bu sevinç dünyada hiç bir şey bukadar değerli olmazdı.
murat annesini kaybeder...
murat için bir yıkımdır zaten babasını küçücük bir çocukken kaybetmiş
yüzünü bile görmediği babasına büyük bir hasret çekmekte iken
birde çok sevdiği annesini kaybetmesi gerçek bir boşluğa itmiştir muratı,
murat kendine sorar ben ben şimdi kime sarılacağım!ve gözleri dolar
ağlamaklı olmuştur aslında ağlayacaktır fakat halk arasındaki
erkekler ağlamaz denilen o anlamsız söz aklına gelir ve kendini tutar.
annesiz yanlız bir hayat...
murat alışmaya çalışıyordu bu yanlızlığa çamaşır bulaşık
ev temizliği alış veriş vs gibi o günde alış verişe gitti
murat evin ihtiyacı olan biraz gıda maddesi birzda
temizlik maddesi alıcaktı ihtiyacı olan herşeyi aldıktan sonra
kasaya geldi murat’ın gördüğü bir prenses’miydi yoksa bir melek’mi
vurulmuştu kasiyer kıza kızın boynundaki kartta kasiyer sibel yazıyordu.
aşk başlıyor...
o akşam bir türlü uyuyamamıştır murat aklına sibel geliyor
sevgiye muhtaç olan murat,sibelin o sıcacık gülüşünde kendini
bulmuştu sabah olmasını sabırsızlıkla bekleyen murat
sabah olur olmaz soluğu market!te alır diğer kasalar boş olduğu halde
sibelin kasasına gider bakışlarıyla davranışlarıyla sibelin dikkatini
çekmek ister bu böyle 2 ay kadar sürer fakat elini çabuk tutup mutlaka
tanışması lazımdır çünki yakında engin denizlere açılacak
belkide yedi sekiz ay göremeyecekti sibeli kararını verdi murat
bir yolunu bulup sibelle buluşup engin derinlerdeki ona olan aşkını
hislerini mutlaka anlatmaktı .
sibelde kendisini fark etmiş diğer kasaların boş olduğu halde kendi kasasına
geldiğini biliyordu biliyordu muratın
anlaşılan murat dikkati çekmişti sibelin
murat sabah markete gelir sibel kasadadır dolaşır gibi yapar murat
ama bir gözü sibeldedir bir ara sibelin bulunduğu kasanın boş olduğunu
görür ve tam zamanı der ve hemen kasaya gider günaydın sibel hanım der
sibelde günaydın der murat elindeki ekmek ve gazeteyi uzatır ve sibel hanım der
sibel efendim der murat sibel hanım size olan hayranlığımı bir kahve içerken
anlatmama müsade edin lütfen der ve ekler akşama köşedeki cafe’de sizi bekliyorum
sibel’in bilmemki der gibi yüzünde bir ifade oluşur ama konuşmaz
para üstünü murata uzatır murat para üstünü alır iyi günler sibel hanım
saat yedide unutmayın der.
sibelin içinde büyük bir sevinç oluşur onunda murata karşı bir hissettiğini biliyordur
murat saat yedide cafe!de dir sabırsızlıkla sibelin gelmesini bekleme koyulur
acaba gelecekmiydi sibel,ona olan aşkını anlatabilecekmiydi saat neredeyse yedi olmuştu
gelmeyecekti heralde diye düşünmeye başlamış ama yanılıyordu sibel
kapıda belirmişti saatlerce ona olan tutkusunu anlatmıştı murat
güzel bir ilişki başlamıştı aralarında evlenmeye karar verdiler hemen nişan yaptılar
murat italya’ya gidip döndükten sonra evleniceklerdi uzun bir yolculuktu
sekiz ay ayrı kalacaklardı ama bu muratın işiydi gitmek mecburiyetindeydi
italya yolculuğu başlamıştı sadece telefonun çektiği yerlerden görüşüp hasret gideriyorlardı
dile kolay tam sekiz ay geçmişti ve murat türkiyedeydi kavuşmuşlardı birbirlerine
sade bir düğünle evlendiler.çok mutlu bir hayatları vardı
murat gene uzun bir göreve gitmişti sibelden aldığı bir haber onu
dünyanın en mutlu insanı yapmıştı sibel hamileydi ama uçsuz bucaksız denizlerde
belkide çocuğunun doğduğu günü göremeyecek çok sevdiği sibelin yanında olamayacaktı
aylar geçmişti çocuğunun doğumunu görememişti bile ama genede heyecanlıydı
ismini kaan koymuşlardı çok hemde çok heyecanlıydı türkiye’ye oğluna,sibele
kavuşmasına bir ay kalmıştı ve zaman gelmişti kavuşmuştu yavrusuna sibeline
çok tatlı bir çocuktu yıllar geçmişti kaan artık onsekiz yaşındaydı
zaman akıp geçiyordu ama aşkları hiç bir zaman azalmamıştı bir birlerine
murat birgün midesindeki ağrı için doktora gitti önemli bir şeyi yoktu
aslında ama doktor genede geniş çaplı bir kan tahlili yapmamız gerek dedi murata
murat kan verdikten sonra eve gitti zira tahlil sonuçları bir hafta sonra verilecekti
bir hafta sonra doktorun yanına gitti murat ayrıca bugün kaanın mezuniyet törenide vardı
çok sevinçliydi yüzü tebessüm doluydu doktor hayırdır murat bey çok seviçlisiniz dedi
murat evet oğlumun mezuniyet töreni var bugün doktor nasıl yani sizin bir oğlunuzmu var der
evet der murat niye benim oğlum olmazmı yani doktor valla bu tahlil sonuçlarına göre olamaz der
nasıl yani der murat ve murata anlatır çocuğunun olamayacağını ve kısır olduğunu
murat yıkılır adeta ölmüştür nasıl olur der böyle bir şey sahilde bir yere oturup uzaklara dalar
düşünür,düşünür,düşünür demek çok sevdiği sibel onu aldatmış kendisinin denizde olduğu zamanlarda
yasak aşk yaşamış birde çocuk yapmış ne yapmalıyım ne,ne diye düşünür sibeli hala sevmektedir
ona asla zarar veremem der kendi kendine ve sibele bir mektup yazıp intahar etmeye karar verir.
mektup....
aşkım hayatımda yaşadığım en güzel yılları seninle geçirdiğimi
bilmeni isterim seni tanıdığım ilk gün nasıl bir sonsuz aşkla sevgiyle
bağlıysam sana gözlerimi kapatacağım şu son dakikada’da aynı aşkla
aynı duyguyla bağlıyım oğlumuz kaan dünya tatlısı onuda çok seviyorum
aslında babasınıda çok merak ediyorum ama ençok merak ettiğim
beni niye aldattığın? hani ölünceye dek bir birimizi sevicek
ve beraber ölücektik,
neyse artık bu yükü daha fazla taşıyabileceğimi zannetmiyorum
yanlızaca şunu bilmeni isterim
seni çok seviyorum aşkım hoşçakal!
murat artık yoktur hayatına son vermiştir,
sibel mektubu okur ve bir mektup’ta o yazar
ağlayarak aşkım daima seni sevdim
gözlerimi kapatacağım şu dakikada bile
seni seviyorum ölüncede seveceğim
sadece şunu bilmeni isterim
daha önceki kan veripte göreve
gittiğin o gün tahlilleri ben almıştım
senin çocuğunun olmayacağını öğrenmiştim
ama sen çocuk çok istiyordun çok düşündüm
ve senin uzun bir yolculuğa çıktığında sana
hamile olduğumu söyleyip bir evlatlık
çocuk alıp mutlu bir hayatımız olucaktı
olduda aşkım ben kaanı evlatlık aldım
sana cocuğunun olmayacağını söyleyemezdim
sadece seni sevdiğim için yaptım ama asla sana
ihanet etmedim o yüzden sana hoşçakal demiyeceğim
çünkü seni çok seviyor ve yanına geliyorum
sana gelince kaan belki gerçek annen gibi olamayız ama
baban murat ve ben seni çok sevdik sen bizim aşkımızın
meyvesi oldun bizi gerçek annen gerçek baban olarak
hatırlarsan sana minnettar kalırız
seni sevdiğimizi unutma....der ve hayatına son verir
kaan hatıra defterine şunları yazar!
belki gerçek annem ve gerçek babam olmayabilirsiniz
ama benim için gerçek annem ve babamsınız
sizin yaşadığınız şu yaşamda bu sonsuz aşk’ta
banada yer verdiğiniz için asıl ben sizlere
teşekkür ederim ve sizler gibi bir ailem
olduğu için kendimle gurur duyuyorum.
sizleri çok seviyorum.
suat demirbaşa