ÖDÜL SAAT
ÖDÜL SAAT
Antakya Ticaret Lisesi 2.nci sınıfta okuyordum ve Edebiyat öğretmenimiz Abidin Atlay’ın son andaki teşviki ile, Verem Savaş Derneği’nin düzenlediği “ Veremi yok etmek için alınacak ekonomik ve sosyal tedbirler “ konulu kompozisyon yarışmasına katılmıştım.
Şimdi 03.mart.1971 Çarşamba öğleni. Okuldan öğretmenle birlikte gidecektik fakat olmadı, Abidin Bey’in işi çıkınca yalnız gittim ve son anda yetişebildim ödül törenine. Jüri başkanının elinden o çürük binada, evet koskoca bir verem savaş derneğinin çürük ahşap binasında, hediyem olan kol saatini büyük bir heyecan ve sevinç içinde almıştım. Bu benim aldığım ilk maddi ödül idi ve teşekkür ettikten sonra ayrıldım.
Neticeyi bekleyen hocalarımın yanına gitmiştim doğruca. Hepsi tebrik etti ama, en derin ve içten olanı fen hocamız Hasan Olalı ile okul katibinin ki geldi bana...
Hasan hoca beni en mutlu eden cümleleri söylemişti: “hayırlı olsun Yalçın, daha büyük başarılarını bekleriz. İnşallah göreceğiz de..” demişti, ben de inşallah hocam demiştim.
Abidin hoca takılmadan edemedi: “Yalçın, bu saat senin mi, yoksa benim mi hakkım!” Büyük bir içtenlikle sizin hocam dedim. Evet gerçekten de son anda beni kulağımdan tutup ilan tahtasının yanına getirmiş ve ümidini yalnız bana bağlamış gibi “ bak burada konusu yazılı, akşam uğraş ve yarın da bana getir, gönderelim.” demişti.
Sonra, sevinçten doğruca hemşehrime gittim, Vali konağının ahçısı Ahmet Usta’ya. Daha kışlaya Asker Muzaffer’in yanına gidecektim, müjdelemek istiyordu herkese... Ama artık sevinç beni yorgun düşürmüştü. Eve gittiğim de hemencecik keyifli ve derin bir ikindi uykusuna dalmıştım bile.
Azmin tükenmediği ve başarının sonunun olmadığına dair rüyalar görüyordum uykumda...
03.mart.1971, Çarşamba
Antakya
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.