Doğuştan devrimci
O kadar hızlı devrimci idi ki sabredememişti annesinin karnında yedi aylıkken doğmuş,doğarken göbek bağını kesen hemşireyi apansız bırakan bir çığlık atmış, kuvöze girmeyi reddetmişti; ee nede olsa devrimcilikte büyük reddediş vardı.
Çocukluğu sanki devrimciliğine hazırlık aşamasıydı; devrimci adaleti sağlamak adına komşusunun bahçesinden meyveleri aşırıyor arkadaşlarına dağıtıyor, misketleri bir torbada toplayıp sonra eşit şekilde dağıtıyor du arkadaşlarına. (iyi misket oynaya madığı için sürekli misketlerini arkadaşlarına kaptırıyordu) birtek şeyi hazmedemiyor du oyunlarda sürekli yenilmeyi ki, yenildikçe arkadaşlarıyla kavga ediyordu, böylece devrimciliğinin alt yapısını hazırlıyordu. daha beş yaşında annesine hergün ekmek almaya gönderdiği için posta koyuyor reddediyordu.babasına posta koyma zamanına daha vardı onbeş yaşına gelmesi gerekiyordu.
Devrimciliğini artık okula taşımıştı sürekli öğretmenlerine itiraz ediyor, ilkokulda sosyal bilgiler dersini kaynatması için arkasdaşları destekliyordu,ortaokulda din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeniyle tartışıyordu.
devamı bir sonraki yazıda......
YORUMLAR
Devrimlerin yerini delirmeler alır gece devriyeleriyle
onun içindir ki Devrimci olmak zor iş dostum
Kutlarım güzel bir yazı olmuş sevgi ile selamlar
erkam kul
DEVRİMCİLER BU ÜLKENİN TAM BAĞIMSIZLIĞI ,EMEKÇİNİN ,KÖYLÜNÜN ,MEMURUN DAR GELİRLİNİN ,KISACASI EZİLENLERİN YANINDA OLUP,HER DEVİRDE GÜNEBAKAN ÇİÇEKLERİ GİBİ HEP GÜNEŞE AYDINLIĞA BAKTIKLARI İÇİN SUÇLUDURLAR SEVİLMEZLER ÇETİN BEY .ÇÜNKÜ BU ÜLKEYİ HEP KARAGÖZLER YÖNETTİ YILLARDIR .HALA DA YÖNETİYORLAR.
erkam kul
size kısa ve net bir cevap vereyim ; ne kadar masumane duygularla girerse girsin ön kapıyı bırakıp arka kapıdan yada camdan eve girene hırsız diyorlar türkçede, anlamadınızsa daha açayım; bu ülkenin ön kapısı halktır, eleştirilerinizle halkımızı ve tercihini hakir görüyorsunuz dikkat ediniz.
saygılarımla.
Değerlerin hoyratça erezyona uğratarak,köşe kapmacılığı,adamsendeciliği ve biresyelciliği pompalayarak sömürü düzenini sağlamlaştırmak isteyen sistem efendileri,doğrusu devrimcilerden çok çekmişti.İnsana ve insan için olan herşeye tutku ile bağlı,doğrudan,güzelden yana,zalimlerin korkulu rüyası devrimciler,Pentagonda hazırlanan ve 12 Cuntası ile hayata geçirilen bir imha operasyonuna mahzur kalan devrimciler,çalmadılar çırpmadılar.Onların güçlü olduğu dönemler sömürücü ve tefecilerin kabusu idi.Eğer tiye alacaksan,önce ne yaptıklarını öğren.Bu herşeyden evel senin kendine karşı bir saygınlığın olur.Bizim bir ata sözümüz var derki,'köpeksiz köyde değneksiz gezenler korkaklardır' bu anlamda meydanı boş bulup saygısızca bu ülkenin bağımsızlığı ve özgürlüğü için hiç bir menfat gözetmeden dar ağaçlarına gidenlerle alay etme.Bugün içinde yaşadığımız günlere bakınca düne olan özlem çok daha iyi anlaşılır.Lütfen birazda edebi yazı yazmaya gayret et.Yoksa,kendin okur,kendin beğenirsin.Benim son sözümde şudur,Bir yerde cücelerin gölgesi uzuyorsa,orda güneş batıyordur.
erkam kul
sizi tanımıyorum tanımış olsaydım daha net cevaplar yazardım daha can acıtıcı sorular sorardım ama insan olmanıza saygım dolayısıyla bu kadar kifayet eder diyorum.
hiçbir devrimci bu ülke için darağacına gitmemiştir, bu bir! olsa olsa kuzeydeki efendilerinin seçilmiş kurbanlarıdır.
köpeksiz köyde değneksiz gezmiyorum ,yıllarca devrimcilik adına bu ülkenin insanlarının kutsalıyla alay edenlere daha hafif sayılabilecek bir üslupla cevap verip eleştiriyorum, bu iki!
güneşin kimler için battığını yakın tarih hepimize göstermiştir, sadece bu ülkede göremeyen kelaynak devrimcilerdir.