- 1270 Okunma
- 10 Yorum
- 0 Beğeni
'Demokrat' olmak
‘DEMOKRAT’ OLMAK
Kavramları yerli yerine oturturken,subjektif bakış açımızla içini doldurarak,kendi kimliğimiz yansıtan bir olgu haline getirmemek,dirayet ve uzak görüşlülük gerektiren bir meziyettir.Hepimizin günlük yaşam içinde çokça karşılaştığı ‘ Bize özgü’lüklerle sorunlara doğru teşhis koyamadığımız gibi,yarattığımız dar döngünün karmaşası içinde debelenip boğulmak kaçınılmaz bir son olmaktadır.Deve kuşu anlayışı ile günü bile kurtaramayan bir haleti-ruhiye içinde,’evet genel anlamda doğru’ deyip ‘ama’larla sonlandırdığımız jargonla kendimizi ‘haklı’ çıkarmaya çalışıyoruz.Tarihsel sürecin şu veya bu kesitinde,kitleleri yönlendirmek ve aydınlatmakla yükümlü kimi kesimlerinde bu tortudan ayıklanmadığı,bu topraklarda yaşayan herkesin yaşamında gördüğü bir realitedir.Türkiye halkı,cuntaların liderlerine ‘doktora’ ünvanı vermek için sıraya giren bugünün ‘demokrat’ rektörlerinide tanıdı,köşelerinde Kenan Evrenleri yere göğe sığdıramayan ‘araştırmacı’ yazarlarıda.Öyle anlaşılıyorki,yılan eğrisi bir rotada ilerleyen takiyeci belkemiksizlerin mayalandığı bu coğrafyada at izini it izinden ayırmayı bir türlü beceremeyeceğiz.Egoların egemen olduğu toplumlarda zübük ‘liderler’in kıymeti-harbiyesi her zaman var olacaktır.Şakşakçı kültürlerin yarattığı ortamlarda gün batımında gölgesi uzayan cücelerin öğünmesi pek yadırganmaz.Bizim aydınlarımızda bu tanımlamaların dışında değildir.Toplumda kariyer payesi imiş gibi dost cemaatlerinde demokratçılık oynamak,TV kanallarında oturduğu baş köşede,kah Kürt halkının geleciğini ‘belirlemek’ kah,bir günde ülkede ‘ileri demokrasi’ yi kurmak bu zati-muhteremlerin en önemli görevlerinden bir kaçıdır.’Sözde’lerle hasır altı edilen sorunların müsabibide aynı anlayıştır..Demokrat olmak,Serapları sahiplenmek kadar,Ceylanlara ve Uğurlarada sahip çıkmadır.Çifte standartın imbiğinden süzülen niyetlerle kimse gerçeklere ulaşamaz.Savcı kapıya dayanınca ‘adaleti’ hatırlarken,kelepçelenmiş seçilenlere karşı sağır ve ama olmak çeyrek aydın olmanın dayanılmaz hafifliğidir.Riyakarca evrensel alanda içeriği dolu değer yargılarını boşaltarak,’kanat önderliğine’ soyunmak bir tek bizim ülkedeki ‘demokrat’larımıza özgüdür.Yıllarca,Latin-Amerika’daki kilise papazları kadar hak ve özgürlüklere sahip çıkamayanlar , bu ülkede süren ‘düşük yoğunluklu’ savaşın tahribatı karşısında bile sus pus kalabilmişken,.Oturduğu Arenanın en yüksek Locasında Gladyatörlerin yaşamını parmaklarının ucunda gören Roma imparatorlarının ruh haliyle kitlelerin kaderini belirleme hakını kendinde bulmaktadırlar.Oy uğruna toplumu manüpüle etmekte ne yazık ki demokratlığın görevlerinden sayılmıştır. Bu ülkede Papaz Sendaro’nun öldürülmesi ve Malatya’daki katliama suspus,İsviçre’deki minare sorununda ‘ Demokrat’lığının verdiği hezeyanla mangalda kül bırakmama en hafif deyimle samimiyetsizliktir..Bizde polise taş atan çocuklara ‘Terörist’,Filistinli çocuklara ‘General’ yakıştırmasıda bu cenahınson zanamlarda revaçtaki ‘enternasyonalizmi’ dir.Çekincelerle,ön koşulla ne kadar sağlıklı bir yargıya varılabilinir koca bir soru işareti.
Herkese eşit mesafeli,önyargılarını gerçeklerin yerine koymadan tavır belirleme,evrensel manada demokrat olmanın kriterlerine uygun davranma,eşitsizliğe,zulme karşı sesini yükseltebilme,demokratlığın olmaz sa olmazlarıdır.Bu öyle,’benim ülkeme özgü’ denerek gözden kaçırılacak bir olgu değildir,olmamalıdır.Sistemin efendilerini ürkütmeden,dimdik ayakta kalabilmenin ve olayları doğru okuyabilmenin zorluklar gerektirdiğide peşinen kabullenilmelidir.Bütün bunlar göz önüne alındığında,bu coğrafyada DEMOKRAT ve ona uygun davranmak,bedeller ödemeyi gerektiren bir mücedeledir.
YORUMLAR
Elbette ki tabuları olan toplumlarda demoktarolmak zordur.Surları yıkılmayan bir zihniyet nasıl demokrat olabilir.Keni dünya görüşünü dikta yoluyla topluma benimsetip toplumda teşekkül oluşturmaya çalışanların demokrasiyle ne kadar alakadar olabilecekleri manidardır.Yazık ki ülkenin her iki kutbuda bir diğer farklılığı kabullenememekte toplumu somutlaştırıp tek çatı altında modellemeye uğraşmaktadır.Çoğulculuğu bir garabet,çok sesliliği rejim tehlikesi olarak görenler,fikirlerin dünyasında kimlik sahiplerinin birer yurttaş ve daha vahimi birer insan olduklarını unutmuşlardır.İnsanlara kendi diledikleri kadar demokrasi ve sınırlarını kendilerinin belirledikleri ölçüde özgürlüğü reva görenler bilinmelidir ki bunu yaparken demokrasi ve muasır medeniyet yaftalarını referans olarak kullanmaktadır.Demokrasi bu ülke evladının en çok hasretini duyduğu özlemdir.(tam hür bir demokrasi olmayacaktı da saltanat neden kaldırıldı o halde demezler mi adama?)Benim demokrasi anlayışım şudur;"KENDİSİ İÇİN İSTEDİĞİNİ,KARDEŞİ İÇİN İSTEMEYEN BİZDEN DEĞİLDİR".Acizane fikirlerimi paylaştım sizinle.Sürç-i lisan ettim ise affola.Kalın sağlıcakla...
cetinayranci
Kendine DEMOKRAT olma hali... Büyüklerin söylediği bir söz var '' bana dokunmayan yılan bin yaşasın''... Yani zararlı sayılabilecek bir şey dokunmuyorsa kendisine çok iyi ama ya bu zarar başka birilerine dokunuyorsa (ki muhakkak dokunacaktır) hiç önemli olmamakta hatta çoğu zaman ''sokan yılan'' bile haklı bulunmakta... İşte içerisinde yaşamış olduğumuz toplumun bazı demokratların karekteristik özellikleri ne acıdır ki böyle acımasız da olabilmekte...
Çifte standartvari DEMOKRAT olma hali... Örneğin Filistin halkı için sokaklara dökülüp Filistin halkının ulusal bağımsızlığı için onlardan bile ileri düşüncelere sahip olup kendi ülkesindeki ulusları inkar etme handikaplığa sahip olma durumu...
Kafatasçı DEMOKRAT olma hali... Karşısındaki ne kadar demokrat olursa olsun düşüncesine ters olsa da olmasa da hiçe sayması hatta bütün demokratik haklarını da elinden alması durumu...
Çarpık demokrasinin ve demokratların halleri aslında saymakla bitmez ama ben sadece bir kaç örnek eklemek istedim bu güzel yazınıza...
Sevgilerimle cetinayranci...
cetinayranci
Ülkemiz gerçekleri dile getirilmiş.
Güzeldi beğeniyle okudum. ttakdir eder, sevgiler saygılar sunarım.
Bu konuyla ilgili bir şiirimden bir bölümü, Müsadenizle ekliyorum. Düşüncelerimi yansıtması açısından.
ADALET
Suikast muikast diye
Vekillere bir laf edilse
Adreslerine yan gözle bakılsa
Zaten ekiple korunan adama
Kol kanat gerer dünya
Ve yer yerinden oynatılır
Adından bile söz edilemezin
Kozmetik odasına girilir
Ve dökülür eski çamaşırlar birer birer
Dolaşır mektuplarda kurşunlar
Sayın hakimler
Devlet kim?
Sırrı ne?
Anlayan mı var?
Bir yazar ne yazar
Birde yazar
Abdi ipekçiler
Hırant dinkler var
Katilleri birer kahraman edilirler
cetinayranci
Aslında mesele müslümanlıkla demokratlıkla alakalı birşey değil .mesele insan olmak ve kendi ülkenin insanlarına insani bir gözle bakmak .Mesele doğu ile batı daki insanlara aynı mesafede ve adaletli davranmak işte herşey bütün sorun burda.
Başka ülkelerin halkları için mücadele ediyorsan kendin ülkenin halkarı içinde aynı duyarlılığı göstermelisiniz,Yoksa kim inanır size.Kutlarım arkadaşım çok güzel duyarlı bir çalışma olmuş sevgiyle selamlar.
cetinayranci
sevgili cetinayranci kardeşim
öncelikle böyle güzel bir yazıyı kaleme alıp bizimle paylaştığınız için teşekkür ediyorum
konuyla ilgili daha önce şöyle bir şiir kaleme almıştım:
ÇAĞDAŞLAR(!) ÖYKÜSÜ
Avrupa’da Enternasyonaller üyesi
Anakara’da faşizm delisi
Ekonomide IMF’nin kölesi
Kapımda halk emekçisi
Barların emektar dansçısı
Seçimlerin hezimetçisi
Vampirlerin dayısı
Anayasanın daimi yolcusu
Enteller solcusu
Matineler oyuncusu
Halk öcüsü
Cuntacıların sözcüsü
Yazmakla bitmez
Bu çağdaşlar(!) öyküsü
cetinayranci
tarih bizi birgün bu savaşın ne kadar anlamsız olduğunu gösterecektir, tıpkı 1980 öncesi olaylarının bugün senaryo olduğunu öğrendiğimiz gibi. yanlış şahıslar etrafında aldatılarak toplanmış insanların beyhude eyvahları kalacaktır geriye.silahlar susunca kara perçemlilerin aslında kel olduğu ,sırma gibi şahısların aslında fodul olduğu görülecektir. haa bide ahirete kıyılmış canların hesabı kalacak.
cetinayranci
*****************************************************
"Herkese eşit mesafeli,önyargılarını gerçeklerin yerine koymadan tavır belirleme,evrensel manada demokrat olmanın kriterlerine uygun davranma,eşitsizliğe,zulme karşı sesini yükseltebilme,demokratlığın olmaz sa olmazlarıdır."
***************************************************
Sonuç paragrafına kadar ki anlatımlarınız,nihayetindeki "demokrat" tanımınız, adım adım getirdiğiniz mesajınızı anlamlı kılmış. Devamında:
"Sistemin efendilerini ürkütmeden,dimdik ayakta kalabilmenin ve olayları doğru okuyabilmenin zorluklar gerektirdiğide peşinen kabullenilmelidir." deyişiniz yanlış yöne götürmüş sanki.
Sanırım,"sistemin efendilerini ürkütmemek" kaygısıyla demokrat olunamayacağını,demokrat olmanın "bedel ödetecek zorlukta olduğunu" ifade etmek istediniz.
Duyarlı,doğru bir siyasi yazı okudum.
Selam,saygı.
cetinayranci
cetinayranci
yazınızı büyük bir zevkle okudum haklısınız
seraplara sahip çıkmak hepimizin görevi tabiki ceylanlara uğurlara insan olan herkesin görevi olmalı
ve bu savaşa bir son denmeli
zenginlerin saldırısına savaş deniliyor
yoksullarınkine terörizm
hepimizin isteği demokrat bir türkiye
sevgiyle kal