- 817 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
al yazmalım
küçüçük şirin’mi şirin yemyeşil bir köydü
oradan geçiyorduk ahmet,muarat,ali,ve ben
bir bidon su alıp birazını sileceklere
doldurup diğer yarısıda yolda lazım olur
maksadı ile bagaj’da bırakacaktık
çeşmeye yakın bir yerde durduk
ali ile çeşmeye doğru muhabbet ederek
yürümeye başladık çok güzel bir havası vardı
nefes alırken insanın oksijenden genleri yanıyordu
çeşmeye beş adım kaldı üç dört köy kızı sırada
ellerinde testi kimi su dolduruyor kimi bekliyordu
trakya insanının mütavaziliği hemen belli oluyordu
üzerlerinde şalvar,kendi ördükleri hırka,çetik,ferece
selamün aleyküm diyerek bizde ali ile sıraya girdik
altmış almış beş yaşalarında bir teyze aleyküm selem oğul dedi
siz misafirsiniz yola gideceksiniz galiba sıra beklemeyin
buyrun doldurun suyunuzu dedi.ben hemen olurmu teyzeciğim
biz bekeleriz siz bu yaşta beklerken bizim doldurup gitmemiz
yakışık alırmı hiç dedim, tayze gülerek sağ elini yanağıma
uzatarak hafif bir okşama ile adın ne yavrum dedi?suat dedim
arkadaşımda hemen atılarak benimde ali dedi,dünya güzeli
bir teyze’idi teyzeciğim sizin adınız ne diye sordum?fatma dedi
sıra fatma teyzeye gelmiş hem muhabbet ediyorduk hemde bir yandan suyunu
dolduruyordu nerelisin yavrum diye surdu fatma teyze?
istanbul’luyum fatma teyze dedim enes’e kampa gidiyoruz arkadaşlarla
arkadaşlarım her sene gider ben ilk defe katılıyorum işlerimin
yoğunluğundan dolayı ayrıca iyikide gelmişim sizin gibi dünya tatlısı
bir teyze tanımış oldum bu arada su güğüm’leri dolmuş fakat kenara çekmekten
zorlanıyordu hemen dur fatma teyzeciğim sen zorlama kendini deyip
bir anda atılıp elindeki güğüm’leri alarak kenara taşıdım
fatma teyze dedim!buyur yavrum dedi sen bu güğümleri nasıl taşıyıp
eve götüreceksin çok ağır bunlar dedim,torunum gelicek yavrum dedi
peki dedim bu arada sıra bizede gelmişti ali bidonu doldurmaya başlamıştı
biraz bekledikten sonra neyse bizim kız gelmiyecek galiba diyerek güğümleri
kavradığı gibi oğul sizlere hayırlı yolculuklar dedi dur teyze dedim
çok ağır bunlar ben sana yardım edeyim oğul sen yola gidiceksin desede
gönlüm razı olmamıitı fatma teyzenin o ağır güğümleri yaşlı bedeninle
taşımasına derenemedi benim ısrarlarıma ve peki oğul dedi hem evin bahçesinde
kendi sütümüzden yapmış olduğum yoğurttan bir bardak ayran ikram eder birazda
soluklanırsınız olur fatma teyze dedim.yolda konuşa konuşa gidiyoruz
eskileri anlatıyor fatma teyze ah keke genç olsam diyor gençlik gibisi
yok diyor bir gün benim’de yaşlanacağım aklıma geliyor biraz hüzünleniyorum
ama genede fatma teyzeyi üzmemek için tebessüm ediyorum derken bir ses
geliyor nine,nine diye fatma teyze işte torunum geliyor diyor.
geriye dönüp baktığımda masmavi gözler al yazmasından sarkan siyah saçlar
allahım bana neler oluyor kalp atışalarımın değiştiğini hissediyorum.
nineciğim,nineciğim çok özür dilerim uyuya kalmışım evde fatma teyze
bak yavrum bu suat buda ali sen uyudun ay yüzlü torunum ama allah bana
bunları gönderdi allah razı olsun onlardan ay yüzlü al yazmalı kız
bana doğru dönerek adım zeynep dedi güzelliğinden dilim tutulmuştu
ben suat arkadaşımda ali memnun olduk zeynep hanım dedim.fatma teyze
oğul dedi artık biz taşırız torunumda geldi siz zahmet etmeyin.
güğümleri bırakmalı yola devem’mı etmeliydim?
tabikide hayır!!!
kalbimin sesini dinlemem gerekir.
aşk
üç harften oluşan kısacık bir sözcük,bu denli küçük olmasına rahmen
uğrunda ölünen,öldürülen,aç kalınan,ağlanılan,ağlatılan,
aşk!ta sen ben yok aşk’ta tek biz varız duygularda beden’de hep o teki yaşarız.
hemen bir kurnazlıkla fatma teyze biz bu güğümleri bırakır isek
senin bize söz verdiğin ayran’ları nasıl içeriz?dedim fatma teyze gülerek
olurmu oğul şimdi size kendi ellerimle ayran yapıcam içirmeden bırakırmıyım
hiç dedi.
gözlerimi al yazmalımdan alamıyordum nasıl yapmalıydım’da gene al yazmalımı
görebileyim diye!derin!derin düşünüyordum mutlaka bir çare bulmak zorundaydım
duygulara gem vurulmadığını anlamış aşk’ı yeni yeni hissetmeye başlamıştım.
bu arada eve geldik..
küçüçük bir ev etrafı ağaç’lar güller’le dolu yemyeşil,kuşlar ötüyor,
bahçede ağaçtan yapılmış bir sedir buyrun evladım oturun dedi fatma teyze
al yazmalım ben ayranları yapayım dedi,fatma teyze dur kızım ben söz verdim
kendi ellerimle yapıcam ayranları dedi ve içeriye gitti al yazmalımın bakışları
bana biraz cesaret veriyordu onunda kalbinde’de bana karşı
bir şeyler olduğunu hissettim.
içimden haykırmak geliyordu seni seviyorum,seni seviyorum demeyi
kara sevdamıydı bu yoksa bir anlık hevesmiydi?
zeynep!siz ne iş yapıyorsunuz diye sordu bana!bende bir fabrikada çalışıyorum
boş zamanlarımda şiirkolik.com’da şiir yazıyorum dedim ya dedi zeynep
demek şair’siniz daha olamadım ama edebiyat defteri’de dostlarımızdan
bir şeyler öğrenmeye çabalıyorum onlarda mütevazi bir şekilde bana
yardımcı oluyorlar sağ olsunlar siz nelerle meşkulsünüz? zeynep,ben ninemle
yaşıyorum bahçemiz var domates,marul,falan ekeriz ve ineklerimiz var
sarıkız,benekli,bahtsız,bahtsızmı niye bahtsız diyorsunuz zeynep!
annesi doğururken öldü aynı benim annem gibi çok özür dilerim
yaranı deşmek istemezdim zeynep!önemli değil kader işte babamda onun açısına
dayanamamış ve üç yıl sonra solmaz tepeden kendini atarak çanına kıymış
çok üzüldüm zeynep bu konuları açtım senide üzdüm aslında bende çok üzülmüştüm
dünya güzeli bir kız altmış yaşlarında ninesi peki ninesi ölürse ne yapar
diye bir anda aklımdan geçiverdi.
bu arada fatma teyze ayranları getirdi..
ohhhh mis gibi üzerinde bir karış köpürk allahım bu güne kadar içtiğim
en güzel ayrandı fatma teyzeyede söylemem lazımdı fatma teyze bu güne kadar
içtiğim en güzel ayran,ali evet,evet çok güzel gerçekten dedi afiyet olsun dedi
fatma teyze,ayranlarımızıda içtikten sonra ali gözleri ile işaret yaparak
gitmemiz gerektiğini anlatmaya çalışıyordu bana ama ben bir ömür burada
kalabilirdim al yazmalımın yanında ama gitmamiz gerekiyordu
keza arkadaşlarımız ali ve beni aramaya koyulmuşlardır köyde diyerek.
fatma teyze bize müsade arkadaşlarımız bizi merak etmişlerdir
ve fatma teyzenin ellerini öpüp helallik aldıktan sonra
zeynep’e dönerek tekrar görüşmek üzere al yazmalı dedim ve arkadaşlarımızın
yanına gittik.
zeynep’te bakışlarında benim gitmemi istemiyorcasına bir bakış vardı
aynı hüznü bende yaşıyordum lütfen tekrar gelin demesi buna işaretti.
aşkımı ilan etsemiydim ?
diye düşündüm yolda giderken aklımdan bir an bile çıkmıyordu
o masmavi gözleri sadece gözleri değil bütünüyle aşık olmuştum
dünya güzeliydi tebessümünde yanaklarında çıkan gamzeleri
al yazmasından taşan siyah saçları ah al yazmalım ah
aradan dört yıl geçti!!
hala aklımda ali hafta sonu çatalcaya gideceklerini ve benimde gelmemi istedi
ne yapıp hafta sonu benimde gitmem lazımdı işler yoğun olduğu halde
bir yalan uydurup patronumdan iki gün izin almayı başarmıştım.
çok heyecanlıydım daha yoldayız ama kalp atışlarımın değiştiğini
hissediyorum beni görünce yada ben onu görünce daha doğrusu
birbirimizi görünce neler olucak çok heyecanlıyım arkadaşlarım bile fark etti
niye oğlum bukadar heyecanlısın al yazmalı zeynep içinmi dediler
her nekadar yok desemde zeynep ismini al yazmalımın ismini duyunca
istemeyerekte olsa yüzümde bir debessüm oluyor.
murat!oğlum sen aşık olmuşsun yokya ne aşığı dedim aslında evet,evet
aşığım diye haykırmak geliyordu.
köye vardık çok heyecanlıyım..
ali ile fatma teyzenin evinin önündeyiz.fatma teyze,fatma teyze diye bağırmaya
başladım ses yok ali’de fatma teyze,fatma teyze diye bağırıyordu
yan bahçeden bir ses!oğul fatma teyze iki yıl sizlere ömür dedi yıkılmıştım
ya,ya,ya zeynep? zeynep’te ninesi öldükten sonra evlendi buraları terk ettiler
kocasıyla birlikte köyü.
yıkılmıştım gözlerimdeki yaş tanelerini zor tutuyorum kirpiklerimde
ama al yazmalım haklıydı kim beklerdi dört yıl sonra ninesi ölünce
yanlız kalmıştı tek başına .
hata kimde?
çok düşündüm hata bende idi insan oğluna allah tarafından her organ ikişer tane
verilmiş göz,kulak,el,ayak,çiğer.vs ama en değerli olan organımız tek başına
yani kalbimiz, neden diye düşündüm mejnun bile kendini dağlara taşlara vurdu
leyla’sını ararken neden diye sordum kendime?tek sebebi vardı
kalbinin diğer yarısını arıyordu aslında kalbimizde çift yaratılmış
diğer yarısı sevdiğimizde idi onu bulduğumuzda tek kalp,tek yürek,olunuyordu
ben bunu anlayamamıştım ayağıma bir fısat gelmişti ve kalbimin yarısını
zeynep’i al yazmalımı bulmuştum siz kapınıza gelen fırsatları
kaçırmayın acele edin beğendiğiniz hoşlandığınız birisi varsa koşarak gidin
seni seviyorum seni seviyorum diye haykırın hayalinizdeki hayallerinizi
ertelemeyin koşun sevdiğinize
-----------------------------al yazmalınıza..
suat demirbaşa