- 3918 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Beşeri Aşk İlahi Aşka Denk Düşer Mi Hiç ?
Bir gün Hoca Dehhani dertli dertli oturur. Derin derin düşüncelere dalmıştır. Yunus Emre, Hoca Dehhani’yi bu hâlde görünce hakim olamaz kendisine sorar işte şöyle;
YUNUS : Ey, Mübarek insan ne düşünürsün, böyle derin derin anlat bizde bilelim.
DEHHANİ : Gözleri elâ, aşkının acısı fena mı fena bir ceylan gördüm. Onu
düşünmekten bir hâl oldum
YUNUS : Yaradan’ın göndermiş olduğu, bu ceylan bu kadar mı yaraladı yüreğini…
DEHHANİ : O gözler üstadım. Bir ateş gibi bakarken, bir güneş gibi doğdu içime…
Yaradan aşkı gibi yıktı geçti beni
YUNUS :Ey kardeşim, aşk güzeldir. Ama iradene hakim olabildiğince, sevgi insanı
büyütür, gördürür, ağlatır. Ama hakim olmalı yoksa öldürür. Yaradan aşkı bambaşkadır. O ölüme mahkum bir sümbülü bile güldürür. O öyle bir aşktır ki insanı yedi göğe yükseltir. O öyle bir aşktır ki değil bir çift ceylan göz, kusursuz Peygamber’in bile yüreğini ne şiddetle sızlatır.
DEHHANİ : Üstadım, bana bu aşkı veren Yaradan değil midir? Benim böyle deli divane, şair olmamı sağlayan, beni böyle şaşkın eden, çıkmaz yola doğru yürüten Yaradan değil midir? Anlayabilir misin beni bu duyguyu yaşamadıkça, görebilir misin benim gözlerimden aşkı, sevebilir misin toprağın güneşle konuşması gibi, her şeyi usta bir şairlikle anlatırken tek kelime bile edemememi anlayabilir misin?
YUNUS : Kardeşim ne bilirsin sen Yaradan’ın aklından geçeni de böyle kesin konuşursun. Bu kadar verdiği nimete bir anlam biçemezken sen nasıl karşılaştırırsın İlahi aşkla, beşeri aşkı..! Sen bilir misin görmeden, duymadan, koklamadan, tatmadan, sonsuz bir aşka sahip olmayı, sen bilir misin bir filizi ışıkla Büyütenin bunu nasıl yaptığını bilmeden sevmeyi, sen bilir misin yokluğunda her gün erimeyi, sen katlanabilir misin bu sonsuz acıya, sonunun ne olacağını bilemeden yine de diretebilir misin? Sen satırlara sığdıramamak nedir, Gönlünden taşan aşkın şelalesini sürekli akıtabilmenin şevkini bilebilir misin sen ey kardeşim.
DEHHANİ : Üstadım, beni anlayamazsın. Onun gözlerine bakmak benim için Allah’a bakmaktır. Adını aklımdan geçirmek bir beyaz kağıt gibi hafızamı bomboş bırakıp onunla doldurmaktır. Onu sevmek, benim için bir bahçıvanın solmuş bir çiçeğe baktığı çaresizliği anlatır. Ona benzetecek heybemde hiçbir şeyim yok, sen dersin ki böyle şeyler olur çok. Biz dost değil miyiz bakarsın gözlerime gözlerin sanki ateşten birer ok. Bu nasıl bir bağ üstadım bunun mantığı yok…
YUNUS : Kardeşim sen düşmüşsün kör bir ateşe, kurtulmak için açacaksın ellerini Yaradan’a bunu anlamamak niye. Allah’a bakmaya benzettiğin yine Yaradan’ın yarattığı değil midir de bir tutarsın. Allah’ın gül cemalini gördün mü ki böyle kıyaslarsın. Nurunun ışığında yandın mı ki, karşılaştırma yaparsın. Kardeşliğimizi sorgularsın. Bense sana ancak şu sözlerimi söyleyebiliyorum Allah’ın izniyle
Ben yaratılanı severim Yaradan’dan ötürü sen ki sevme sebebimi sorgularısın
Dost mu ararsın ?
Aradım aradım dost illerinde
Kefenimden başka dost bulamadım
Nice beyler gördüm nice ağalar
Allah’ımdan başka dost bulamadım
Yaradan’dan başka dost bulamadım
Mevlam boyum büktüm bel bağladım
Affet beni Yarab dedim ağladım
Damla iken ırmak oldum çağladım
Allah’ımdan başka dost bulamadım
Ne bir vefa gördüm ne bir sefa sürdüm
Mekansız baykuşum yok benim yurdum
Arayı arayı ben deli oldum
Yaradan’dan başka dost bulamadım
Sen daha ne dost arasın . .? (Der ve yoluna devam eder)
DEHHANİ : Ben ki eyledim bir suç Yarab sen gönderdin muhterem bir zat Yarab sen bu aciz kulu af eyle Yarab
Hilal YILMAZ
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.