- 808 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
GÖZLERİN GECELERDE PARLIYOR
Seni ilk gördüğüm yerdeyim.Aynı esvablarım ve sürdüğüm aynı koku var üzerim de.Yalnız başıma dolaşıyorum bu caddelerde.Hatırlarmısın sizin evin arka pencerenin kenarın da sevgimizle uzayan bir ağaç vardı.Şimdi de oradayım.İlk ve son kez buluştuğumuz yerdeyim.Her akşam gizlice ora da buluşurduk.Annen görmesin diye koca gövdesinin arkasına gizlenirdik.Sen konuşunca ben hep gözlerinin içine bakar o rayihanı içime çekerdim.Gözlerin her gecede olduğu gibi o gece de parlıyordu.Sanki geceye ikinci bir ay doğuyordu.Her zaman olduğu gibi sevgi sözcükleri en zirvedeydi.Ellerim ellerin de yanıyordu.Sanki tutsak olmuştum ellerine.Hiç ayrılmıycak gibiydik.O gün son kez dünyanın en güzel rengi ve resmi olan dudaklarından öpmüştüm.Vuslat zamanı hicran vaktiyle sonuçlanmıştı.Ayrılacağımız da ellerini bırakamamıştım.Sanki Azrail canımı almaya gelmişti.Ama o da bir melekti sevgili.Sen o kadar çok ağlıyordun ki göz yaşların ağacın kenarını doldurmuştu.Ben göz yaşlarını sildiğimde sen bana son kez bakmıştın.O kadar derin ve nükteli bakmıştın ki,Sanki bana abıhayat sunuyordun.Bu bakış aşkın bakışıydı,bu bakış gitmemelerde kalmanın bakışıydı sevgili,gitmelerde değildi yani.Sevgilim,seni her gece ziyaret ediyorum.Ziyaret derken;hani sen ağlarken,bende göz yalarımı göz kapaklarımın arkasına biriktirdiğim de,göz yaşlarınla ağacın yanını doldurmuştunya hani,ayrıldığımızın ertesi günü oraya gittim ve elime aldığım ilk gülü diktim.Her gece onu göz yaşlarımla suladım.İçim deki vaz geçilmez bir sevgiyle,tutkuyla büyüttüm onu.Hani sevgililer gününde kapında bir gül bulmuştunya sevgilim,işte o sendin.Kendini buldun.O senin göz yaşlarındı.Tekrar sana getirdim.Bir daha kalamazdım o şehirde.Seni sana verdiğim zamanın akşamında senden yoksun,senden uzak güneşsiz bir ülkeye gittim.O güle iyi bak sevgilim.O gül de ikimizin de göz yaşları var.Sen benim yanım da değilsin ama hiç olmazsa ben senin yanındayım.Onu kapından alınca hani nemliydiya işte onlardı göz yaşlarımız.Kokusunu kokundan,güzelliğini güzelliğinden,pürüssüzlüğünü teninden ve parlaklığını da göz yaşlarından almıştı.Evet,başka bir ülkedeyim artık.Güneş yok,her zaman gece ve karanlık burası.Ne zaman dolaşmaya kalksam bir ışık arıyorum.Ne zaman bir yerde bir ışık görsem,hemen gözlerine doğru koşuyorum.