- 3090 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
Dost’ a Giden Yolda Yürek Üşümez
Saygıdeğer büyüğüm, dost yürekli Nuri Can ‘ a …
Güllerin, lalelerin, karanfilli çiçeklerin solduğu bahçe de...Demirin kırılıp çeliğin büküldüğü gerçekte, tek solmayanım; kırılıp bükülmeksizin, canımla can verip kanımla dirilttiğim tek solmayanım; dostluğum, dostlarımdır, gönül bahçemde.
Hep dokundum güllere, okşadım, sevdim ve tutup yüreğime koydum, koparmaya kıyamadan.Yüreğime koydum ki; orada buram buram hasret koksun, aşk koksun ve en çok da dost...Dost koksun, dostluk koksun yürek dalımda asılı, öylece...
Gül yaprağında ki çığ damlaları bana hep göz yaşını anımsatır. Bazı sevinçten bazı kederden ama; en çok da sevdiğim can’ larımın yokluğuna, insanın vefasızlığına döktüğüm gözyaşını...
Nedense, canımı yakanlar -sizin de dediğiniz gibi- ’hayatında bir güle dokunamamış katı yürekliler oldu hep. Bir güle dokunamamış...Bir gülün dokunulduğu anda el yakan sıcaklığıyla elini ısıtamamış, yüreğini o sıcaklıkla dolduramamış katı yürekliler...
Yüreğimin her kanayışında başımı kaldırıp baktım, umutla gögerttiğim semaya; sevecenlikle dolu olarak, serçe kuşların özgürce kanat çırptığı semaya...
Bir serçe kuş nedir ki, el kadar bir şey? Ama kocaman yüreği var! Seven, hisseden, kırılan...Sevdiğine yanan, ağlayan ve ölen serçe kuş...İşte o serçenin sevecen sıcaklığıdır, avuçlarımı yakıp yüreğime akan..Sevince, mutlu kanat çırpışlarına beni de ortak eden ve yüreğime güç veren serçe...
Yaşamım boyunca ne bir gül ne başka bir çiçek koparmadım dalından. Onları dalında sevdim, okşadım, canıma sardım sevgimle çoğaltarak. Belki de avuçlarımda ki bu gül kokusu ondan!
Dostluğun en belirgin özelliği vefa, deriz de hep...Nedense , vefalı dostlukları iyi kötü günde , varlıkta yoklukta yürütemez, başaramaz, tutturamayız bu ölçeği bir türlü! Oysa dostluk, vefa duygusu olmadan yaşatılabilir mi? Beklentisiz, yürekten gelen sevginin gereğidir vefa. Ve yaşam içinde karşılıksız uzatılan bir dost eli; döner, geri sana gelir umulmadık bir anda. Zira sıcacıktırdar günde sana uzanan o el.
Ne çok dostluklar gördüm beni yerden yere vuran, vefasızlıklarıyle ölmeden öldüren..
Ne kadar azdı çıkarsız dostlarım, can’ larım! Yerden kaldırıp beni, yüreğine saran...
Yitirdiğim dostlar bitimli ömrün benden kopardıklarıydı; fâni dünyanın yolcuları; güllerle donanmış sevgi bahçemde gömülü onlar.
Ben de balıklar gibi çırpındım yaşamın nice kalleşlikleri karşısında. Dostun, dostluğun kıymetini bilerek ’ dost dos t ’ diye, yana yakıla, sıcacık bir dost eli bekledim, bekledim de; bilemedim insanoğlunun nankörlüğünü! Yüreklerde can suyunu kurutan, sevgi ateşini söndüren nankörlüğü...Yine de dost dedim, dostluk dedim de, vurdum yüreğimi yüreksiz çöllere derviş misali, yüreğimi...
Hep sordum yüreğime: ’ Neden seni incitene, vefasıza, nanköre bile güzelsin, derinsin, incelikli, anlamlısın...İçtenlikli, sevecensin..Bir güneş kadar sıcak, toprak kadar bereketli, su gibi durusun? ’
Dedi ki: “ sevgi, dostluk zaten vefadır, duygudur, yürek işidir... Bütün bunların sarmalanışıdır! “ ..Sustum ve içimde açan dostluk gülünü bir kez daha şevkatle, aşkla, dostça okşadım, sevdim, suladım, güneşlendirdim ve ’ Yaşamak ne güzel, dostluk ne güzel! ’ dedim.
Bilirim ki, düşmeden düşürmeden, şaşmadan, şaşırmadan, yürekte garez taşımadan yaşamın kıyısına tutunup sevmek, dost olmak, dostça yaşamak ne büyük erdem!
Gün oldu, yüreğime karlar yağdı, eridi bahar gelince.
Gün oldu, ilk yazını yaşadı yüreğim, tomurcuklandı çiçeği, baharın dalında...Coştu, taştı, bereketlendi vefalı toprağım.
Ve yaz geldi yüreğime, ısıttı güneş içimi, sımsıcacık...Kanatlandım masmavi gökyüzünde, özgürlük şarkıları söyledim kuşların eşliğinde, uzakta ki dostlara...Karanlık geceler de ay ışığı, sarı yıldız oldum; fener gibi ışıttım dostun yüreğini. Hele hele o yakamozların eşsiz parıltısında söylediğim dostluk şarkıları...
Derken;
Hazan düştü yüreğime, baharıma, yazıma...Sarardı yaprağım, titrek...Deli poyraza yenilmemek adına, bahara gebe sevdasına umutla, tutundu kıyısına yaşamın; ıslansa da, yağmurlarından dolup taşsa da pınarları, olması gerektiği gibi yaşadı hayatı; dostu, dostluğu ıskalamadan.
Ben avuçladıkça dostluk gülünü, dikeniyle; canım yandı, yüreğim kanadı, yinede vaz geçmedi dosttan, dostluktan yüreğim; sarıp sarmaladı.
İki elim vardı. Biri yüreğimin üstünde, diğeri kalemimde. Biri vicdanımın sesini dinledi, diğeri yazdı duyduklarını.
Öyle çok kırıldım ki... Yine de kıramadım kıranları. Öyle çok ağladım ki... Ağlatmadım ağlatanları! Hep bu vicdan, bu yürektir başımı dik tutan, alnımı açık...Sevgiyle sarmaş dolaş; dosta, dostluğa koşan yürek...
üşüme yüreğim!
mevsim hazan olsa da...
baharı düşün; hani mavi gökyüzünde
sonsuza kanat çırpan kelebekleri...
Üşürsen; batar gün, döner geceye
Yıl döner, aylar da… Bir bilmeceye
Yeşil döner, sarı… Sığmaz heceye
Umuda ihanet sesi karışır…
üşüme yüreğim;
nadastaki toprağın
umut yüklü tohumunu düşün!
barışa ve dostluğa sürgün verecek tohumu...
Üşürsen; buzlanır damarı, çatlar
Yutar umutları fay geçen hatlar
Tohum ağlayınca, yoksulluk patlar
Hezeran toprağın âhı karışır…
üşüme yüreğim;
yemyeşil ormanda çağıldayan
su sesini...
berrak akan pınarı
yeşiline su taşıyan bulutları
güneşin yedi rengini...
özgürlüğü ve
yaşamın diriliğini düşün!
düşün ve üşüme,
seni ısıtan budur!
Üşürsen; çekilir kumu pınarın
Özgürlük türküsü duyulmaz yarın
Yedi renkli kemer sıkarsa karın
Çığlığa ilk koşan şeytan karışır...
üşüme…
Refika Doğan-Antalya 2006 not: yazı içindeki şiir (Gülce/Buluşma) nazım türünde yazılmıştır.
YORUMLAR
Sevgili Refika hanım. Böylesine özel yazımış bir yazıyı okuyup da gözleri buğulanmayan kaldı mı acaba diye sormaktan alamadım kendimi.
Hani demişsiniz ya "üşüme yüreğim" diye, Üşütüyorlar yüreğimiz, çıkar ve menfaat için dost olanlar, üşütüyorlar bedenimizi ve ruhumuzu sahte tebessümleri görfükçe gözlerimiz, Üşüyor düştüğümüzde, kaldırı diye beklediğimiz dostların bir tekme de kendilerinin vurduğunu anladıça yüreğimiz ve biz yine de düşmeden, dimdik, alnımız açık kalabilmek için ayakta tüm sahteliklerle savaşacağız.
Çok özeldi paylaşımınız. Kutluyorum kaleminizi ve sevgiler yüreğinize
insana hayat, can veren, yol gösteren çok güzel .. su gibi, durul bir anlatim, harika bir dil ...
seçkin kaleminize saygilarimi sunuyorum... varolunuz.
bu güzel hisleri, yazip, yasattiginiz için gönülden tesekkür ediyorum.
kutluyorum güzelligi can dostum.
saygi ve sevgiyle hep
.......
YAŞAYANKELİME tarafından 1/14/2010 11:01:33 AM zamanında düzenlenmiştir.
RefikaDoğan
Aslolan ben değil bu hisleri, anlatılanı yahutta anlatılmak isteneni dosdoğru algılayan derin algınızdır, kıymetlenen...
Çok teşekkür ediyorum değerli dost. Dost yüreğinizden öpüyorum dost sıcaklığında...
Emeğinize saygılar.Süslü ve yapmacık olmayan dilinizden dolayı kutluyorum :).Evet dost vardır.Ama dostun başka anlamları kötü zamanlarda tanımlar kendisini.Kötü zamanda tanımlayan dost da belki bir çıkarı vardır senden belki de gerçekten de iyidir.Dost dostluğunu dost gibi yapsa ne güzel olur Birlikte ölmenin...
Saygılar :) Tekrardan sizi kutluyorum
RefikaDoğan
Bu içtenlik dolu yalın yorumunuza aynı içtenlikle teşekkür ediyor dostça erinç kalınız diyorum.
Sevgili Refika, dostluk adına yazılmış güzel bir yazı. İçinde çok fazla emek var.
Dostluğun daim olsun. Yüreğin her zaman sevgiyle dolsun.
Bu güzel yazıyı yazan yüreği kutluyorum... sevgiler...