- 522 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
KULAKSIZ ADEM AĞA
4 Eylül 1922, Salihli kapkara günlerinden birini daha yaşıyor.
Salihli, Yunan Yangın Mangaları tarafından insafsızca yakılıyor. İstasyon civarındaki Rum ve Yahudi evlerinin dışında kalan, bütün evler ve işyerleri ateşe veriliyor, yangını söndürmeye çalışanlar ve evlerinden kaçanlar da kurşunlanıyorlardı. Yaklaşık 40 saat süren yangınlarda, 200 kişiden fazla Salihlili hayatını kaybetmiştir. Pek çok kişi dağlara kaçmış, şehirde yağmacılık başlamış, şiddetli işkenceler yapılmış, ırza geçme ve uzuv kesme olayları yaşanmıştır Uzvu kesilenlerden birisi de Adem Ağa idi. Adem Ağa, bugünkü Kız meslek Lisesi civarındaki bahçesinde gül yetiştirir, gül yağı çıkarır, onunla geçimini sağlardı. Komşusu Durmuş, onu kan revan içinde buldu.
- Vah Adem Ağa, vah! Ne oldu sana böyle, sana ne yaptı bu gavur tohumları? Geç içeri geç hele, yaralarını temizleyelim!
- Sen yarayı boş ver be Durmuşum, kulağım nerde, kulağım? Hancı Mustafa, Hacı Arif ile İsmail Efendi’den haber var mı?
- Hacı Arif’i Kırveli’ye doğru kaçarken gördüm, diğerlerini bilmiyorum ne oldu!
Adem Ağa, Türk ordusu Salihli’ye girince, almış baltasını eline, kulağını kesen Yunan askerlerini bulmak ve intikamını almak için hayli zaman dolaşmış ama bulamamıştı. Bir silah sesi duyuldu, ardından Adem Ağa bağırdı.
- Allah! Yandım anam, yandım dostlar, yetişin!
Elinde balta ile düşmanlarının arayan Adem Ağa (Kayaalp) ’ya, nereden geldiği anlaşılamayan kör bir düşman kurşunu gelerek şehit etmişti. Komşuları koştular ama onu kurtaramamışlardı.
Kaynak: Ali Aksakal.Salihli Hikâyeleri-Salihli: Sanayi ve Ticaret Odası,2008.96 s.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.