HAYAT STANDARDI 25+7 = 32

• 12 Ocak 2010 Salı 23:39:51

Yağmur sularına kapılan yaprak, çalı çırpı birkaç engele takılıp durur ama mutlaka kurtularak sürüklenerek yüzer kapıldığı suyla birlikte sonsuzluğa doğru diyoruz ama onun da bir sonu vardır. Her son gibi....?
Derin devlet, geniş millet genç nesil, devlet otoritesi,
İçten içe devlete yapışmış asalaklar, devletin yürüyen işlerini tökezleten taşlar gibi, vatandaşı ağlatan gözyaşları ve yıllanmış şarapla birlikte o yıkılmayan devleti kaşarlanmış peynir gibi sinsi sinsi kemiren fareler ( hep bu kümenin elemanlarıdır) Devlet kamburu, 18+25= 43 + 7 = 50 +25 = 75 yaşları arası zaten Türkiye’ deki yaşam standardı 70 - 80 olarak gözükmektedir. Bırakın
18’inde işsizlikten, okumaktan, sürünmekten yaşayamadığı ömür sultasında insan en azından emekliliğinde yukarıdaki formül eşitliğinde 25 yıl da huzur içinde yaşayabilsin.
Devlet deniz değil aynı zamanda bitip tükenmeyen bir yoldur. İnsan yürüdükçe bu yolun izi ortaya çıkar. Ancak bu yol artık yürüyemeyip devlet içinde dinlenmeye çekilenler için değil yürüyenler/yürütenler içindir. Bu kıvrılıp giden yolda genç nesiller yerini alsın ki yol aşına dursun bu yolun esas unsuru olan devletin bütçesini yaşam standardına göre 10-15 yıl fazladan başkanlarının ekmeğini yiyenlere bırakmamalıdır. Devlet gerçek otoritesini kullanmalı ki yenilenen hücreler sayesinde genç kadrolarla görevlerini ifa edebilsin.
Devlet sırtından çekilenler isterse politikayla, isterse diğer meşguliyetlerle uğraşsın yeter ki devletin yakasını artık bıraksın, emekli maaşı yetmiyorsa memlekette birçok özel sektör iş alanları bağ bahçe mevcuttur. Asli sicil özetinin içeriğiyle devlete ve çalıştığı kuruma verdiği hizmete göre bu sektörler dört gözle nitelikli ve tecrübeli eleman beklemekle beraber onlara iş
imkanı sağlayarak kendilerine bazı devantajlar sağlarken kişiye de avantaj sağlamış olmaktadır.
Ölüm boşuna değildir. İlahi düzen öyle gösteriyor ki, bu evrende sadece sen yaşıyorsun demiyor Sırası gelen yerini almaktadır.
Oluşum yönünden şu an ;TBMM ideal bir çatı oluşturmaktadır, devlet töresi en iyi şekilde işletilen bir kurumdur. 30 – 80 arası bir çok fikrin birleştiği ortamın yaratıldığı yer ancak burada da bir sınır 1 – 2 dönem gibi bir kota uygulanarak kan değişimi sağlanarak otoritenin zedelenmesi önlenmelidir. Keza valiler de ABD’ de olduğu gibi halk tarafından seçilmelidir. Ancak seçilenler uzun dönem görevde bulunmaması o bölgenin yararına olur. Ayrıca, belediye başkanları, köy muhtarları, okul yöneticileri ile devletin temel taşlarını oluşturan tüm yöneticiler periyodik olarak değişmeli ve zaman çizelgesindeki yerini doldurduktan sonra merdivenin ya üstüne ya da dibine icabet etmelidirler. Üniversite yönetimleri gibi,

Bu gün, bazı devlet kurumları SSK, BAĞ-KUR, EMEKLİ sandığı gibi çalışana, emekliye hizmet veren kurumlar zaman zaman belirli bir limitten sonra ödeme/nakit sıkıntısı içine girdiği ve bu sıkıntılar sonucu hem çalışanların hem de artık yaşamsal boyutta devlete, çalıştığı kuruma veya kendi işinde çalışmalarını tamamlayarak emekli olan fertlere dolaysıyla bu fertlerin geçiminden sorumlu olduğu aile fertlerine yansımaktadır.
Yaşamsal olguda girmek istediğimiz Avrupa’ nın standartlarına erebilmemiz için bazı şeylerden feraget edeceğimiz muhakkaktır. Bu fedakarlıklar neler olmalıdır.? Hem fert hem de devlet olarak bu konuda iyice düşünerek karar vermemiz gerekir.
Fert olarak;
Ben artık devlet işinde veya çalıştığım kurumda yiyeceğim ekmeği yedim çocuklarımı büyüttüm, okuttum ve bir iş sahibi yaptım, kendime bir düzen kurdum diyerek emekliliğini istemeli ve gelecek nesillere yerini bırakmalıdır.
Devlet olarak;
Çalışana koymuş olduğu kotaya yani 25 yıllık çalışma emeğine bir artı olarak yedi yıl daha ekleyip 25+7 formülü çerçevesinde veya belirlenmiş olan standart prim uygulamasıyla çalışanını emekliye ayırmalıdır. Bunun yanında madem ki şu anda 25+7 = 32 üzeri çalışan var buna karşılık yukarıda değindiğimiz formüller çerçevesinde zamanını doldurarak emeklilik yaşı sınırında belli bir yaşa gelmiş
veya ulusal kimlik olarak işinden gücünden yoksun kalmış insanların bazı imtiyazlarla emekli olmalarını sağlayarak vatandaşlarını hayat standardına ulaştırmalıdır.
Bu ortam nasıl sağlanabilir.
-Kurumlarda onlarca ya iş bulamadığından ya da eğitimini zamanında tamamlayamadığından veya çeşitli nedenlerle işe geç girenler vardır. Bunun yanında bir işe girmiş ancak zamanla muhtelif nedenlerle işi bırakmak zorunda kalan nice insanlarımız vardır. Bu insanlarımızı göz ardı etmek mümkün değildir. Bu insanlara tanınacak en küçük fırsat gelecek için hazırlanmış/kazanılmış en güzel temel varsayım olarak devletin dolayısıyla milletin mutluluk içinde yaşayacağı berrak akan suyun akseden saf renginin gerçekliğinin olguları dahilinde insanlarımızın bazı mutlak sorunları çözümlenerek ferah içinde yaşamaları sağlanmış olur ki ne hastanelerde sızlayan, ne de sokaklarda alışa geldiğimiz avuç açanlarımız ile kahve köşelerinde zaman öldüren boş gezen gençlerimiz kalır.
Düzce,27.12.2002
Zekeriya ÇAVUŞ
Şair - Araştırmacı yazar