İNSAN MI?
İnsan çok karmaşık bir varlıktır. Bu sebeple de insanları tanımak çok zor olur. Çocuk dersin çocuk değil, yetişkin dersin yetişkin değil. Bazen kötü bazen de iyi. Çıkaramazsın kimliğini. Karar veremezsin insan hakkında. Bana kalırsa insanın kendiside kendisi hakkında tam bir fikir sahibi değildir. Onlarda tanımaz kendilerini.
Öyleyse kimdir insan? Gerçekten iyi midir, gerçekten kötü mü, yetişkin midir, çocuk mu? Ben insanların durumlara, olaylara, muhataplara göre değiştiğini düşünüyorum. Yaşantılarına bağlıyorum tavırlarını. Yaşantılarıma dayanarak. Hiç kimse tam anlamıyla ne iyidir ne de kötü. Çocuk da değildir, belki yetişkinde. Bazen çevresinin kendisine sunduklarıyla ara sırada benliğinin derinliklerinden gelen dürtülerin açığa çıkmasıyla iyi veya kötü -ki kötü, sadece ben düşüncesidir bu çıkar çatışmasıdır- olarak farklılıklar gösterir ruh-i haleti. Bu yüzden insanlar hakkında peşin hükümlü olmamak gerekir. Çünkü ne yapacağı belli olmaz insanın. “An” dediğimiz küçücük zaman dilimine bağlıdır insan davranışları belki de hayatı. Kabullenmek gerekir kendimizi nasıl davrandığımızı ya da nasıl davranacağımızı bilmek için.
Peki, tüm bunlar kızmak, kin tutmak, nefret etmek, hatta intikam almak ya da sevmek, inanmak, iyi olmak, af etmek için yeterli bir sebep midir varlıkların en şereflisine? Belki evet, belki de hayır. Bilemiyorum. Ancak şunu biliyorum kendisini tanıyan ruh daha tutarlı davranır. Daha az iyi veya daha az kötü olur. Hem büyür hem de küçülür. Her şeye rağmen bir şans vermek gerekir insanlara çünkü her şans yeni bir başlangıç, her yeni başlangıç ise yeni bir hayattır. Küçük bir detay herkes için “kim bilir belki biz de insanız olamaz mı?”
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.