KİTAP
MÜZİK
ATÖLYE
- 561 Okunma
- 7 Yorum
- 0 Beğeni
BUGÜN VE CEZAEVLERİ
Seçimler geçti ama ardında parti başkanlarının soru işaretleriyle.Kimi birbirine yüklendi kimi ise yapacaklarını söyleyip fakat işinde fazla deriliğine inmeden(yüzeysel)geçti.Ve sonuç belli.Peki biz seçim meydanlarında cezaevleri hakkında bir şey duyduk mu?Kim ben cezaevlerine el atacağım dedi.Medyada popüler kültür partileri gösterdi.İnsanlar bu söylenenlere ne kadar inandı?Ve şuan bir Cumhurbaşkanlığı seçimi var.Hizmet ve değişim bekleniyor.Ama bu Cumhur başkanlığı seçimide bizi bekletecek.
Ölüm oruçları ve tecrit.Bundan 6-7 sene önce ‘Hayata Dönüş Operasyonu’ adıyla cezaevlerine buldozerlerle kepçelerle girip mahkum kouşlarına gaz bombaları,ağır silahlarla dalınmıştı.Sokak köpeklerinin ağzından mahkum kolları alınacak kadar vahşi olan bu operasyon cezaevlerindeki koğuş sistemine son verip onları F tiplerine tıkmakla nihayete ermişti.Ancak mahkumları her türlü işkenceyi ’de barındıran bu insanlık dışı uygulamaya karşı insanlık tarihinin kaydettiği en büyük ölüm orucu direnişide bundan sonra başladı.Gazeteler televizyonlar göstermiyor yokmuş gibi davranıyordu.İğrenç yayınlarıyla zehirlenmiş iradesi,haysiyeti,rehin alınmış halk kıpırdayamaz halde.Ve 40 yaşında bir Avukat Behiç Aşçı oda dışarıdan ölüm orucunda direnişteydi.Fakat o ölmedi Arkadaşları(aydın,yazar,sanatçı)onun sesini duyurdular.CHP İstanbul milletvekili Mehmet Sevigen sonunda mecliste Behiç Aşçı ismini ve direnişini duyurmuştu.Aslında hepimizin sesini duyurmuştu.Behiç Aşçı 294 gün sonra eylemine son verdi.Ya diğerleri..Ege Üniversitesi öğrencisi Canan Kulaksız.Yine arkadaşlarıyla birlikte ölüm orucunda olan Sultan ve bir sabah polis muhabiri bir gazetecinin kışkırtıcı yazısından sonra polislerin evi taramalı tüfeklerle tarayıp içeridekilerin ölmesi.Gebze M tipi .hapishanesinde Serpil Cabadan.İki çocuk annesi Gürcan Görüroğlu ve diğerleri...
Bir yanlışın düzeltilmesi insana verilen değere sahip çıkmak.Dört duvar arasındasınız ve kimse yok.Nasıl bir ceza işlemişsiniz ki buraya atılıyorsunuz.Önceleri kouşlarda herkes bir yanlışlık gördüğünde toplanıp isyan ederlerdi.Tek kişilik hücrelere konulduktan sonra kimsenin sesi duyulmaz oldu.İşte bizide kimsesiz bırakmaya çalışıyorlar.Bu yanlıştan dönelim.Bizi yönlendiren aydın,yazar,sanatçı kişileri anlayıp ve sorgulayıp doğruya ulaşmalıyız.Yurt dışında bu tarz bir şey olduğu zaman hepimiz o insanlar için üzülmüyormuyuz.Ya kendi insanımız.Bir genç olarak bende size soruyorum...?Bu saydıklarım ve niceleri istemezlermiydi güzel bir hayatlarının olmalarını.Ama insanlık için savaştılar.Biz onları bir kenara bırakıyoruz ne yazıkki.Büyüklerimizi bekliyoruz.bekliyoruz...
YORUMLAR
sevgili bülen kardeş öncelikle bu duyarlı yazından dolayı seni kutluyorum.
keşke güzide medyamız ve bilinci kendini aşmış yurdum insanımız da senin kadar duyarlı ola<bilseydi... yukarıdaki yorumlarda okudum maalesef insanımız mafyanın ölüm orucuna ihtiyacı olmadığını ve cezaevinde bile krallar gibi ağırlandığından habersiz.
hatta bu davanın insanlık onuruyla ilgili bir dava olduğunun bile farkında değil ki gaspçılarla aynı kefeye koyuyor...
sesimiz şimdilik cılız... ama inanıyorum demek zor olsa da inanmak istiyorum ya da umutluyum diyelim ki bir gün insanım bu derin uykusundan uyanacak ve birşeylerin farkına varacak...şimdilik ütopya gibi görünse de kimbilir belki birgün...
refahyol hükümeti zamanında başlamış olan bu düşünce suçlularını tecrit zulmü bülent ersoyun yaptığı evlilikten daha az önemli ki medyamızın dikkatinden kaçıyor...
duyarlı yüreğine selam olsun
sevgilerimle,
nurhaka selam yola devam...
ve bazı ınsanlar ıcnde o yer yanlıs ama bu duzen oldugu surece pek bısı degsecegını sanmıyorummmm
yazın cok guzel olmus bülent ben hic bu konuyu dusunmemestım ama bazı insanlarda bazı seylerı hakedyor sen de bılırsın bazılarına bazı cezalrda az gelyor konu ve yazı olar cok guzel tartısma konusu gercekten begendım
begüm
istemezlermiydi güzel bir hayatlarının olmalarını.Ama insanlık için savaştılar.Biz onları bir kenara bırakıyoruz ne yazıkki..........................................................
Bu saydıklarım ve niceleri ..........DERKEN CEZAEVLERİNDE SUÇSUZ YERE YATANLARIN DA OLDUĞU BİR GERÇEK AMA MEHMETCİĞE KURŞUN SIKANLARDA BU CEZA EVLERİNDE OLDUGUNU UNUTMAMAK GEREK..
özel msj daki yaptığın acıklama sonrası önceki yorumumu düzeltmek geregi duydum böyle yazılar yazarken yalnış anlaşılmalara mahal vermemek gerekir.
baki ceylan tarafından 8/15/2007 9:20:45 AM zamanında düzenlenmiştir.
baki ceylan tarafından 8/15/2007 9:24:48 AM zamanında düzenlenmiştir.
(Bu saydıklarım ve niceleri istemezlermiydi güzel bir hayatlarının olmalarını.Ama insanlık için savaştılar.Biz onları bir kenara bırakıyoruz ne yazıkki...)
BIRAKMAKTAN ÖTE UNUTTUK. BİR KENARA ATTIK SANKİ ONLARI..HEPSİ BİZ ONLARIN...
DUYARLI YAZI..KUTLARIM...
suçluların cezalandırılması adaletin gereğidir...
ve mağdurların en doğal hakıdır...
aksi takdirde toplumda bir kaos olur..
adalet mahkeme koridorlarında ne kadar gerçekleşiyor işte o tartışılır..
cezaevlerinde yalnışlıkla yatanlar olduğu gibi...
orda sultanlar gibi yaşayanları da unutmamak lazım..
Zamanında büyüklerimiz el attılar insanlık adına.Fakat sonrasında görüldüki içerden çıkan bir çok mahkumun aynı suçları işlemeye devam etttiğine.
Ülkemizin sanki her müessesesi düzgün bir tek cazaevleri bozuk.
Bence önyargılı bir bakış açısı.Sen masum insanları öldür.mallarını gaspet sonra seni bey gibi bakalım.bu mantık bence yanlış.
Zaten bu kadar yoksulluk yaşayan bir ülkede cezaevleri senin dedğin gibi lüks içinde olsa eminl ki yaşamakta zorluk çeken insanlar bile suç işleme yoluna gider.
