- 426 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
önemsenmesorunsalı
önemsenmesorunsalı
İklimlerime olan uyumsuzluktandı,özür dilerim,seni evimden kovmam.
Seni sevmediğim için çok içmiştim hatta sana ‘’git’’ dedikten sonra,otlanmıştım da..
Aynı böyle bir havaydı,yağmur rüzgarın sırtına binmiş beynimde cigaralar söndürüyordu.
Dolunay bir sanrıydı sanki bulutların ardında,kusarken bileklerimi kesiyordum bir yandan.Seni neden sevmediğimi düşünüyordum,bir cin rakımın içerisinde dans etmeye başlıyordu.Yarım yamalak dualar okuyarak rakımı kurtarıyordum ondan.Bana yazdığın kötü şiirleri hatim etmeye başlıyordum ardından.
-Seni evimden kovduğum için ‘otlanmayı’ özledim ben bu gece.
Hepsini bu yüzden yazıyorum.Beni önemseyişini mesela.! İçine sokuşunu özlüyorum düşüncelerimi.Bukowski okurdun ben Camus okuyorum diye.Ne zaman Sartre’ye bulaşsam Nietzsche okumaya başlardın sen de.Öylesine önemserdin beni yani.Beni önemseyişini özlüyorum.
‘’Uykumu bölsene bu gece’’ derdim. Gider Mısır’daki bir rüyama girerdin.Ben geceye bir piramidin tepesinde başlarken,sen ne çabuk varırdın oraya.? Sen beni Mısır’a gidip orada uyandıracak kadar çok önemserdin.Bir gece Paris’te Uzakdoğuluların olduğu bir genelevde denk gelmiştik.Utanmıştım çokça.Uykumu bölmeni de istememiştim.Ben istemeden bile olsa taa Paris’e gelecek kadar önemsiyordun beni.Alıp bir orospunun kucağından,dürüst memelerine yatırıyordun.Buz kokulu memelerin vardı!Hiç öpmediğim dürüst memelerin.!
-Memelerini hiç öpemeden seyretmeyi özledim ben bu gece.
Evet evet.. Hepsini bu yüzden yazıyorum.Beni nasıl karşılıksız sevdiğini mesela.!Seni seviyorum demememe rağmen-ve hatta seni sevmememe rağmen- sen hep beni seviyordun.Benim için ağlıyordun bile.Hıçkırıklarından utanıyordum,büzüşüyordum,küçülüyordum ama sen beni yüceltmek için ağladığını söylüyordun.Ben senin ibadetindim.Beni sevap kadar seviyordun.Beni günahlarımla sevişini özlüyorum! Mektuplarında ‘Herşeyim’ yazan yeri defalarca karalayıp,sevgili Çağatay yazışını mesela!
Sesimi özleyişini özlüyorum.Telefonda sadece basit bir felsefe terimini sormak için benimle dakikalarca konuşuyordun.Penelope diyordum her sorunun cevabına,Penelope demek SADAKAT TEMSALİ demektir diyordum!! Bazen de Fides demek,SÖZÜNDE DURMA TANRIÇASI!Bana tertemiz mitolojik aşklar anlatarak telefonda zaman kazanıyordun,zafer kazanmışçasına şen,zafer kazanmışçasına coşkulu! Beni oyalarken duyduğun heyecanın enkazını özlüyorum.!Telefon rehberini özlüyorum!! Sana sarılırken kulağına masallar mırıldanırdım,ölürdün kollarımda.Pamuk cüceler yedi prensesi kaçırırdı ‘Sevgisizlik Adasına’.Yedi prenses bir kraliçe eder (üstün matematik zekamızı da özlemişim,fark ettim!) ve bir prense amfetamin içirip ırzına geçerdi hep.’’Sen o prens olacaksın,bir kraliçe öldürecek seni’’ derdin.Ben ölmeyeyim diye her masalımda,kollarımda ölürdün.’Ölüşünü özlüyorum!’’
İklimime olan uyumsuzluktandı,özür dilerim,seni evimden kovmam.
Otlanıyorum ve bileklerimi kesiyorum bu gece.
Bir cin satın almıştım Postshop’tan,büyüttüm onu.Artık rakımda buz niyetine onu kullanıyorum.
Bir de o prens oldum çıktım,iyi mi!
Ben sanırım seni değil,senin içindeki ‘beni’ özlüyorum.Bir daha hiç kimse almadı beni öyle içine,yüksek ihtimalle..Öylesine önemsenilen biri değil,dağınık kafaların es geçtiği sorularda ikircikli ve çelişkili bir şık olmuş bile olabilirim hatta!Bir mantık sorusu belki de,önemsenmeyen bir önerme!
Hayır! Seni hiç özlemedim,sadece bu yazıyı yazmak için bir bahanesin!
Ben sadece önemsenişler altında,senin yaptığın gibi,Ölmeyi Özledim..
Ben sadece sevilen bir kahraman olarak,Ölmeyi Özledim bir filmde.
En çok da ölmeden de önemsenebilmeyi..
Özür dilerim,ben seni sadece bir bahane olarak önemsediğim için yazmış olabilirim bunları.
Ama yine de sen,kesme bileklerini!
Çağatay OLGUN (Vica Pota,09)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.