- 668 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
BİR TÜRLÜ DİLİMİZDEN ATILAMAYAN KELİMELERDEN BİRKAÇI..
Senelerdir, seve seve kullandığımız bâzı kelimeler dilimizden atılmak isteniyor. Sözgelimi
"İMKÂN" kelimesi de atılmak istenen kelimelerin başında yer alıyor. Bu köklü kelimenin
yerine de uydurukça "OLANAK" kelimesi getirilmek isteniyor. İkincisi de, severek
kullandığımız "MESELÂ" kelimesi.. Arapça asıllı olması bahanesiyle dilimizden atılmak; yerine de Ermenice olan "ÖRNEĞİN" kelimesi getirilmek isteniyor.
Bu mevzunun bir başka en acı tarafı da şu:
Bin senedir kullandığımız "MESELÂ" kelimesi niçin değiştirilmek isteniyor?
Tek sebep, bu kelime Arapça menşeli olması.. Bu sebepten dolayı dilimizden atılmak isteniyor.
Peki, "ÖRNEĞİN" de Ermenice bir kelime.
Bana göre ise: Evet, "MESELÂ" Arapça menşeli bir kelime.. Ancak başka bir deyişle, bu,
Müslümanca bir kelime.. açıkcası "MESELÂ", Allah’ı ve İslâm’ı hatırlatıyor. Uydurukçacılara göre bu kelime ve benzerleri acilen imha edilmeliydi. Tek sebep; bu ve benzeri kelimelerin
Arapça menşeli olmaları olsaydı, "MESELÂ"nın yerine; Ermenice "ÖRNEĞİN" kelimesi getirilmek istenir miydi?
Arap kardeşlerimizle senelerce beraber yaşamışız; Onlar da, biz de Elhamdülillah
Müslümanız. Peki, Ermenilerle müşterek neyimiz var?
Bütün bu yıkıcı gayretlere rağmen, bâzı kelimelerin yerlerine uydurukçaları konulamadı. Bu
da güzel bir netice. Meselâ "İŞTİRAK", "İNTİHAR", "ÂLEM".. kelimeleri hâlâ yaşıyor. "TEHDİT",
"İRTİBAT", "İZDİHAM", "VATANDAŞ", "RET", "İTİRAZ".. kelimeleri ne mutlu ki, yaşamaya devam
ediyor. "ARBEDE", "MÜDAHALE", "TELÂŞ", "TEYAKKUZ", "EVRAK", "KARARGÂH".. gibi kelimeler
dimdik ayaktalar. "ZEMİN", "ŞİFRE", "MEŞ’ALE", "KÂZÂ", "KÂR, "ZARAR", "ASKERÎ", "LÂKİN",
"ISSIZ", "TENHA", "MEŞHUR".. ve benzeri kelimelerin yerlerine, zaman zaman yenileri
konulsa bile bu eski denilen kelimelerin zenginliği bir başka. "NİCE", "HEKİM", "SÂRÂ",
"TABLET", "TAB", "İŞTİRAK", "HAKİKÂT", "MÜTEŞEBBİS", "MÂTEM", "KADER", "ŞARKI",
"BERHUDAR", "MÜŞAHEDE", "ESARET", "HARİKA", "ARBEDE".. bu kelimerine de ne mutlu ki,
el atılmadı. "MEZAR", "AZAP", "KABİR", "AFFETMEK", "CENNET", "CEHENNEM".. gibi kelimeleri
Allah’a şükür her duamız sırasında telaffuz ediyoruz.
Ve daha binlerce kelimemiz, Allah’a sonsuz şükürler olsun ki, hayattalar.
Allah’a Emânet Olunuz.
Selâmlar.
Bilgi:
Kıymetli Ülkü Bahçesi,
Bahsettiğiniz kelime, yanlış yerde de olsa , maalesef çok kişi tarafından kullanılıyor ve
bunun önüne geçilemiyor.
Allah’a Emânet Olunuz.
Selâmlar.
YORUMLAR
G,şu Farsça.. diyerek her kelimeyi atıp yerine öz Türkçesini koymaya çalışırsak dilimizde kelime kalmaz.Bir kelime dilimize yerleşmişse ve yeni konuşmaya başlayan bir bebek bile rahatlıkla söyleyip anlayabiliyorsa illa değiştirmenin gereği yok.Kalem yerine bu Arapça,Türkçesi yazgaç bunu kullanalım demek sadece laf camnazlığı yapmak olur.Bumun yanında çok eski olan ölü kelimeler diyebileceğimiz kelimeleri günlük dile kazandırmak da gerekiyor.''Muvaffakiyet yerine başarı,''.muvazene''yerine denge gibi .Türkçe yaşayan bir dildir,her çağda dilimize yeni kelimeler,deyimler girmiş,Ama asıl önemli olan siyaset yapmak,başkalarına yaranmak adına illa da Türkçeleştirelim derken gülünç durumlara düşmemek.Yumurta yerine,''tavuksal fırlangaç'',''radyoya' ünalgı,''televizyona''sınalgı''gibi kelimeler yakıştımak da içler acısı bir durum bence.Önemli olan önce ülkemiz,sonra kültürümüzü ve dilimizi sevmek,sevdirmek,bu bilinci aşılamak,iş aileye,eğitimciler düşüyor.Devletin,Kültür Bakanlığının da önlem alması gerekiyor.Dil konusundaki hassasiyetiniz ve yazınızdaki bilgiler hepimize ışık oldu,teşekkürler.
Vehbi Okur
Yazdıklarım, inşallah Müslüman Türk Milleti'ne faydalı oluyordur.
Allah'a Emânet Olunuz.
Selâmlar.
Dil konu olunca en hassas yüreklerden birisiniz.
Hem bu açıdan hem de güzel yazınızdan ötürü kutlarım.
Belkide 30 yılı aşkındır meseleleri var dilimizin. Düşmanları da.
İnşallah hayırlara vesile olur bu uyanış. Bazen uyanmak için dürtülmek gerekir.
Sizi kutlarım. Kaygılarınızda haklısınız.
Saygı ve selamlar.
Vehbi Okur
Ne kadar iyi niyetli bir insansınız.
Türkçe, sâdece yetmiş iki milyonun değil, üç yüz milyonluk Türk Dünyası'nın
dilidir. Durmadan kelimeleri değiştirirsek Reşat Nuri gibi, Peyami Safa gibi,
Orhan Kemâl gibi.. yazarlarımızı lügâtle okumak macburiyetinde
kalabiliriz
Türk Milleti, inşallah dil mevzuunda muvaffak olur.
Allah'a Emânet Olunuz.
Selâmlar