şiir için yazılmış en doğru sözler tamamına aynen katılıyorum..okunan yaşanılan görünen ve hissedilenin dizelere dönüşmüş haliir..şiir...bir yaşam sağlamasıdır..bir duygu buketidir..okuyan insanda bir şeyler hissettirebiliyorsa şiirdir..duygulandırabiliyorsa şiirdir..
saygın ve değerli kalemi kutluyorum...paylaşımınıza çok teşekkürler..

ilgiyle ve merakla okudum....emek ve yetenek diyelim biz en iyisi.....teşekkürler paylaşımınıza.....

Güzel tespitlerdi şiir üzerine.

Yürekten kutluyorum

Sevgilerimle

Değerli yazar arkadaşım yazınız çok anlamlı ve güzeldi bana göre..Ben şiirle değerli bir arkadaşım vesilesi ile tanıştım ve çok hoşuma gitti..Birşeyler karalamaya çalışmanın yanında siz gibi bu konuya değinen kişileri okuyarak kendi eksik yönlerimi bulmaya çalışıyorum...

Birde en güzeli size yapılan yorumlar..Nasıl mı hepsi yorum yazmak için değil gerçek paylaşımlarını güzel bir öz eleştiri olarak yapmışlar.Hepsini ayrı ayrı okumak çok hoş idi..Genellikle yazılar ve yorumlar böyle olabilmeli..Güzel bir panel havasında kavgadan uzak bilgi paylaşımı şeklinde mübalağasız,şakşaksız özü ile...

Tüm buraya konuk olan aydınlarımıza ve bu konu hakkında paylaşımlara yön veren yazarımıza çok teşekkür ederim..Kalemleriniz daim olsun...

neyseki şiirden para kazanılmıyor ülkemizde:)


aksi halde birazcık sivrilmeye kalksa birisi al aşağı edilirdi mazallah...


yazının bir çok yerine katılmıyorum...

özelliklede duyguları kaleme döken birinin yazdıklarını "laf salatası" diye adlandırmanız sanki sizin yazdıklarınızın mükemmel olduğu kanaati uyandırdı bende...

çalıntı alıntı meselesi ise işin şiir yazma boyutundan farklı bir şeydir...


tasvip edilmez kimse tarafından...

katıldığım tek şey ise bazı sık kullanılan imgeler ki hele de "sol yanım " bir şiirde gördüğümde gerisini okumuyorum şiirin...


şiir otoriteleri yazdığınız bu açıklamalrı daha iyi çözümlüyecektir mutlaka zira ben fazla anlamıyorum...sanırım bu konuda bir eğitimim olmamasından...

bu konuda başka açıklamalrınız olduğunda takip edeceğim yazılarınızı...


saygılar...

Şiirle ilgili bir yazı görürsem mutlaka okurum; doğru ve yanlışı görmek için...
Yazdıklarınızın kimisine doğru kimisine yalnız dediğim gibi...

Sonra bu denli şiiri, imgeyi iyi bilen bir yazarın bir de şiirlerine bakayım dedim...
Aslında siz en çok eski dilde kullanılan kelimelere karşısınız sanırım.

Yanlış anlamayın bütün şiirlerinizi didik didik aramadım. Yalnızca iki şiirinizi okudum.
Ve gördüm ki şiirde kullanmak için seçtiğimiz, kullandığımız sözcüklerde yok aslında birbirimizden farkımız...

Zamanla daha iyi yazarız herhalde... yeter ki çalıntı yazmayalım... Duygular bizim duygumuz olsun

Yazınız için teşekkürler

Saygı ile

"Şairlik zor sanat vesselam"

Dokuz kitap karıştırarak şiir yazmaya çalışanların
mutlaka okuması gereken tespitler var.
Aslında bu tespitler de yeni sayılmaz.
Yüzlerce şiir otoritesi tarafından hemen hemen benzer değerlendirmeler yapılmıştır.

Şiirde en sevmediğim klişe söz; "yaraların kabuk bağlaması"dır.
Bir de; mo-derin şiirlerde ortalık cam /can kırıklarından geçilmiyor;
düşlerin düşürülmesi ise hızla devam etmekte.

Deneme yazınızı; şiir yarışında ve gündemde kalma telaşında olanların
düşebileceği zaafiyetlere karşı bir uyarı niteliğinde de sayabiliriz.

Kutluyorum
Saygılarla...

Özellikle Güler hanimin eleştirisinizi çok kirici buldum. Aslinda eserde birilerini yerden yere vurma gayreti görmüş olsam müdahil olmazdim. Ama böyle bir kaygi yok dogrusu yazi boyunca. Kimi tesbitler yapilmis, şiir yazanlarin bilmesi ya da hatirlamasi gereken konularda. Bunda alınacak bir durum görmüyorum.

Bir denemenin güne seçilmesi bir siirin güne seçilmesi ilgiyi o noktaya çeken bir itici güç. Kimsenin o gün en şahane siiri yazma kaygısı içinde olmadigina inaniyorum sonuna kadar. Neden bunu güzel bir hatirlatma olarak alamiyoruz asil burasi tartisma konusu.

Tarik Bey'i tesbitlerini kaleme almasindan ve yayinlamasindan dolayi tebrik ediyorum. Önemli bir noktanin altini kalinca çizmiş.

Eleştirimse bu derece şiiri taniyan insanların hiç degilse güne düşen siirleri enine boyuna eleştirmemeleri.

Bu konudan şikayetçi olan herkes için eleştirim ortak. Çok abartıyoruz eleştirilmeyi ya da çok çekingeniz eleştirilmek konusunda. Edep sahibi insanlar hiç degilse ümit vaadeden adaylari yönlendirmeli eleştirileriyle.

Kalani için bişey söylemeye hacet yok, böyle mutluyuz diyolarsa ne söylenebilir başka. Mutlu olmalari yazdiklari şiirlerden daha önemli. Bende mutlu olmalari daha önemli bu noktada ...

Saygımla...

Yazı okunması gereken bir yazı idi diye düşünüyorum.



Tamamıyla şiir tekniğine dayalı vurgu var idi . İlk düşündüğümde benim şiir anlayışıma tamamıyla ters düştüğünü gördüm ama sonra aklıma geldi ki kalemi elime yeni aldığım zaman saatlerinin çanlarında değilim ve ortalık böylesine bulanmışken evet bunu söylemeliydi biri. Ama böyle eksikli, kesikli olmamalı idi ya da ne demeli bundan ibaret midir acaba düşünce …

Zaman vermeli herkes kendine..


Katılmadığım noktalardan sadece birine değineceğim. Yahya Kemal demişsiniz , emek demişsiniz evet bu şart ki Necip Fazıl ne demiş " şiirin onda biri yetenektir onda dokuzu emektir" eyvallah ama bunu yemek yapmak ile karıştırmamak gerektiğini düşünüyorum. Çok farklı kelimeleri bulup da kullanmalıyız ne bileyim demode olmuş kelimeler olmamalı gibi ifadeler bana “ şiirsiz olunduğunu işaret ediyor”..


Ayrıca,


kimse bana kelime bilgisiyle, az biraz olayları izleme ve yorumlama gücü ile , salt harf-alfabe üzerindeki çalışma ile ;


"şiir yazılır demesin"..

Ve iki kelimeyi bir araya getirebilmek ne kalemi şair yapar ne de yazılanı şiir yapar .



Yaşamak lazım evvela . Bunu derken her yaşanılanı kast etmiyorum ciddi ciddi yaşamak gerekiyor. Daha doğrusu yaşamayı yaşamak gerekiyor. Hissetmeyi bilmek gerekiyor tabi bunlar da ha deyince de olmuyor ya da ısmarlama olmuyor ki bakarsak tek kelime ;


"yetenek"...


İnsan yüreğinde istem dışı istekler olacak . Ah şiir yazmalıyım biraz da çalışırsam çok iyi yazarım demekle olmaz dense bile boşa zaman harcanır derim. Zira öyle durumlarda çok rahat görülüyor kalemin oyunları. Bilmeyen evet okur ah ne güzel yazmış der ama bir tarafta ;


" yemezler"


diyenler de olacaktır.



Kelimelere çok dikkat edin demişsiniz buna da hayır diyorum her kelime her asır her zaman var olan güzelliği ile yaşayabilir. Her gülüm diyende o kelime aynı durur mu sanıyorsunuz.


-bence değil.


Kelime gibi durumlara takılmak acemiliğin ömrünü uzatmaktır derim. Böyle düşünmeye sebep olan ise kullanan kalemlerin başarısızlıklarıdır.


Bu mevzuda konuşulacak çok şey var aslında ama vakit sınırlı . Yazıda dikkat edildiğinde, emekle, çalışma ile şiirde başarının olacağını söylüyor kalem ben buna tamamıyla tezat bir düşünce taşıyorum. Bu dedikleriniz olmak zorundadır , bu mecburiliktir ama ;


" KALPTE, İÇTE YOK İSE İSTEDİĞİNİZ KADAR ÖĞRENİN DUYGUSUZLUK KENDİNİ HER HARFTE İHBAR EDECEKTİR OKURA"...


Kalemin tespitleri çok çok etraflıca ve haklı olarak yerinde bir nitelik kazandırmış çalışmaya diyemesem de yine de değindiği önemli noktalar vardı. En azından her kalemi ele alan şiir yazıyorum dememeli demek güzel. Ama bu dedikleriniz hani sadece şeklen olan özelliklerden oluşuyorlar. Bu dediklerinize uyması gereken evvela yetenekli olandır. Yeteneği yok ise asırca çalışsın inanmıyorum şiir denilecek çalışmayı sunacağına. İstediğiniz kadar örnek verin yine de inanmam ;


“ aruzun babası deriz o âlime evet bize bunu öğütler ama bir gidin o çağa hele kuru kafa ile yaşamak mümkün olacak mıdır” …


Yüreğinizden sadece sizin duyabildiğiniz bir ses varsa yetenekli olduğunuzu söyleyebilir ve de azim, emek ile yazabilirsiniz. Ama ben neden yazamayacakmışım, alt tarafı kimsenin bilmediği, kullanmadığı kelimeler keşfedip iki-üç sıra yazacağım bu mu zor olacak denirse ;



“ yazık edilir kalbe”



İmge derken tılsımdan uzak tutalım bu ifadeyi lütfen. Öyle kalemler biliyorum ki bilmediğim kelimeleri eseri okurken öğretmiyorlar adeta yaşatıyorlar. Aynı şekilde en çok bildiğim kelimeleri bile ilk kez görmüş gibi hissettiriyorlar.


Yazıyı yolun başındakilerin dikkat etmeleri gereken hususlar için kabul görebilirim ancak -ve yanına eklemeli içinizde istem yoksa , yeti yoksa ne aklınızı ne de kalbinizi yorup kalabalık etmeyin- zira


“şiir dediğiniz harf ve alfabe ötesi; şiir dediğiniz gözümüz kapalı okuyup hissetmenin ötesinde yaşayabildiğimizdir …”





Sevgiyle.

Çok faydalı bilgilerle donatılmış bir yazıydı, emeğinize sağlık.
Şehidi olan şehidini yazar, sevdiği olan sevdiğini, aşkı olan aşkını, hasreti olan hasretini...
Kısacası insan kendisini en fazla ne etkiliyorsa onun şiirini ya da yazısını yazar.
Bırakın depresyonu olan da hastalığını yazsın, ne var bunda.
İnsanın bazen kelimeler beyninde kelebek gibi uçuşur ve yazmayınca rahat edemez, yazınca içini dökünce ferahlar, rahat bir soluk alır. O tür şiirleri ya da yazıları öyle kabul etmek lâzım.
Edebiyat kitaplarında yer kaplama gibi bir kaygımız yok nasıl olsa.
Tekrar günün yazısını kutluyorum. Teşekkürler, esenlikler...

Bu klişeleşme kavramı üzerinde durmak istiyorum; Sürekli tekrarlanan, bıktırıcı hale gelen imge, ifade ve ibareler okuyucu üzerinde bıkkınlık oluşturur. İmgenin ilk sahibi kimse onun tapusunda kalır. Sonradan taklit ise havada kalır.
Öncelikle;
Siir nedir kavramini hep birlikte ögrendigimiz de bu konu eni boyu aranmaksizin tartisilir,
görüyorum ki yazilanlar yapilanlarla alis veris icine girmis ne alininca ne verilecegi bilinmemektedir.

Sahsimdan kisa bir yorumla günün yazisini kutlamak istiyorum.
Siirin yerini düz yazi aldi demiyorum cünkü serbest yazim anlayisi icinde nice yürekler dizelerde can bulmus ve nice anlatimlar ardinda okuyan yürekler kendinden cok sey bulmustur, o yüzdendir ki;
Siir denince kural aranmamamli, siir haddi asmayacak sekilde yüregin caglayanlarini okuyana ya da okumayana sunmaktir, okumak, anlamak siire cok sey katar.
Ve sizin de dediginiz gibi moda kelimelerle oyun oynamak kimligi zaten kisa zamanda yipratacaktir ki cok örnegi var edeb-iyat sayfasinda bunlardan
Affiniza siginarak yazdigim her yorumdan sorumluyum bu yazi da dahil olmak üzere..
Ben ki hece siirleri hayrani bir insan olarak yaziyorum yorumumu,
hece hece serbest yüreklere yelken acilmadimi zaten?

sevgimle, KutluYorum, alinmasi gereken mesaj (eger ki okunupda yorum yapildi ise alinmistir) okuyanlar tarafindan.

Nice güzel "siir"ler diyarinda bulusmak dilegi ile.

Merhaba.

Öncelikle kutluyorum.Şiirle ilgili açıklamalarınız yerinde ve tadındaydı.

Sitede yazan kişilerin tamamını ya da çoğunluğunu aynı kefeye koymak, herkesi "şair" ya da "şaire" olarak adlandırmak ne kadar doğrudur? tartışılır.

Şiir elbette emek ister. Bilgi muhakkak ki gereklidir. Ancak tek başına yetmediği açıktır. Yetenek de gerekir. Sıralamayı yetenek, bilgi ve emek diye yapmak isterim. Sadece bilgi ve emekle olsaydı sanat; resim öğretmenlerinin iyi bir ressam, müzik öğretmenlerinin iyi bir müzisyen, edebiyat öğretmenlerinin de iyi bir şair ve yazar olması gerekirdi.

Sadece bilgi ve emek yeterli olmuyor demek ki. Yeteneği birinci sıraya koymam bu yüzden.

Şiir yolunda ilerlemek isteyen, sanat adına bir şeyler üretmek isteyen kişiler sürekli kendini geliştirme çabası içinde olmalı, yüzlerce, binlerce kez okumalı, okumaladır. Sadece okumakla kalmamalı, okuduğunu çok iyi anlamalı ve manasını çözebilmelidir.

Yazarken de güzel Türkçemizi kulanmaya özen gösterdiği gibi, yazım kurallarına da uymaldır. Ben yazdım oldu, anlayışı çok doğru değildir.

Günün yazısın kaleme alan Tarık beyi kutlarken, eleştiri ve yorumlarıyla şiir yolunda bize ışık olan herkese teşekkürlerimi sunuyor, Mersin'den yurdumun her köşesine sevgi, saygı ve selamlarımı gönderiyorum.

ben yazıda katılmadığım yerleri
"yazıyı anlamamışlar kategorisi" ne sokulma hakkımı kullanarak yazmak istiyorum.

özgün imge ?
ben kullandığım bir imgenin özgün olup olmadığını nasıl anlayacağım...binlerce yıldır şiir yazılıyor.birileri bu imgeyi daha önce defalarca kullanmış ise ve ben bunun farkında değilsem...
kaldı ki
bir imgeyi birileri kullandı diye o imge o kişinin özgün imgesi,malı da olmaz ki
ya ondan önce yine birileri o imgeyi kullanmış ise...

tabi bu arada özgün !!! bir imge bulan/bulduğunu düşünen bir şairin başka şairlerce o imge kullanıldığında kendisini küçük dağları ben yarattım havasına sokması da aptallığının bir gösterisi olur...

ayrıca bir imge (ki biz ona özgün imge diyelim )
kullanan şairince tat vermez şekilde kullanılmış da olabilir
bir başkası yada onlarca şair o imgeyi çok daha güzel ve yerli yerinde kullanabilir.
(peygamber veda hutbesini verirken: burada bulunanlar bulunmayanlara duyduklarını anlatsın olabilir ki sonradan duyan burada bulunandan daha iyi anlayabilir anlatılanları... diyor )

ben bir kelimenin moda olup olmamasına değil anlatmak istediğim duyguyu anlatıp anlatamamasına bakarak kullanırım kelimeyi
modaysa modadır bu beni pek alakadar etmez.ben cümlenin kendi rengini kendisinden öğrenirim,bunu severim.bu yüzden kullandığım her kelime bir anlamda moda değil özgündür bende.


"- Mutlaka ne yazdığın, niçin yazdığın farkındalığında olmak; Kişi kendi yazdığından habersiz, insanlardan intikam alırcasına, kendi yaşadığı travmayı,defresyonu şiir saymamalı..."

neden ?
her yazdığım dizeyi kelimeyi vs.tüm genişliğiyle bilmek zorunda değilim ki (bilmediğim kelimeyi şiirde kullanmaktan söz etmiyorum) o kelime içimde tam olarak ne kadar bir derinliğe sahip bilmek zorunda değilim her zaman.
bazen ben kelimelerin elinden tutarım ve o kelimeyi istediğim yere götürürüm bazen kelime benim elimden tutar ve beni götürür.
şiir içimi dökmem,rahatlamam,ve bunu paylaşmam için de yazılır tarafımca. illa ki edebi kaygılar güderek satırlar ekmem kağıda her oturduğumda masaya.şiirden önce tüm duygularımın farkında olmayı beklemem.bazen yazarken tanırım, rahatlarım,dağılırım,toplanırım...

sanat biraz kuralsız olmaktır(tam anlamıyla kuralsızlık değil tabiki..)


"kendi yaşadığı travmayı,defresyonu şiir saymamalı haddini bilmeli" nedir had burada ??? kim karar verecek ???



affa sığınarak...






Râzı tarafından 1/10/2010 3:56:41 PM zamanında düzenlenmiştir.

Sevgili arkadaş, yazınız iyi ve yararlı bir yazı.
İsteyen istediğini alır.
Şiirde put ve putlaştırmaya karşıyım.
Büyük Şair Küçük Şair filan diyoruz ya...
Şairi Azamlar da Şiiri mükemmelleştirme sancısından kurtulamamışlardır.
Yani mükemmellik sonu olmayan bir yoldur vesselam.
Fakat sizin tarifinize giren Şiirlerden ben de rahatsızım.

Bir de alınmazsanız Yahya Kemalin Şiirin adının "Süleymaniye’de Sabah” değil "SÜLEYMANİYEDE BAYRAM SABAHI" olduğunu söylemeliyim.

Bir de sayın Yazar; Yahya Kemalin "SÜLEYMANİYEDE BAYRAM SABAHI"nı bir rivayete göre otuz altı, bir rivayete göre kırk altı senede yazmış olduğu da yine bir rivayettir.

Böylesine emek verilmiş yazıların sitemizde çok olmasını dileyerek, saygılarımı sunarım.


deniz_tayanç tarafından 1/10/2010 3:10:18 PM zamanında düzenlenmiştir.

- Mutlaka ne yazdığın, niçin yazdığın farkındalığında olmak; Kişi kendi yazdığından habersiz, insanlardan intikam alırcasına, kendi yaşadığı travmayı,defresyonu şiir saymamalı...

evet kisi nicin ve ne yazdiginin kesinlikle farkinda olmali
kisinin kendi yazdigindan habersiz olmasi dengesiz bir siire sebep verir bence.
ve en kücük bir etkiside olmaz ne göze hitab eder ne de kalbe.
intikam alircasina yazilan siirler kisinin kendi ruhunu daha olumsuz yönde etkileyecegi gibi
okuyucuya da etki yapar diye düsünüyorum olumsuz yönde.

ünlü sairlerden alinti yapmak hic hos bir sey degil ve bana göre türk edebiyatina önemli eserler birakan
ünlü sairlerimize acikca bir saygisizliktir.
her insan farkli bir dünya insan düsüncesi ve duygusuna sinir konamaz.
sair toplumu da konu edebilir dogayi da konu edebilir,inancini dahi konu edebilir siirine.
tabiiki uygun ve duyarli bir dil ile.
her sey asktan yada ayriliktan ihanetten ibaret degildir.

sunu da unutmamali ki bizler profesyonel sairler degiliz,amatörce birseyler paylasilan bir yerde
elestirmen yada büyük bir sairlik havasina bürünmek te oldukca sasirtici bir durumdur benim icin.

ve sanal alemde haydi hopp ünlü sair oldum inancinda birileri gercekten varmidir
varsa bu da akla mantiga sigmayan bir durumdur benim icin.


yaziniz güzeldi emeginize yüreginize saglik.
tebrik ediyorum günün yazisini.
saygilarimla

Böyle bir siteye bu yazı doktorun yazdığı reçete kadar iyi gelecek.İnşallah herkes okusun isterim.Ben kendi adıma faydalandım.Zaten genel olarak çok bilgi sahibi olmadığım için bu tip yazılara ilgim her zaman var.Bence bir kaç gün bu yazı yerinde , ana sayfada kalmalı ki , okumayan kalmasın isterim.

Teşekkür ediyorum böyle bir yazıyı gündeme getiren seçki kuruluna ve siz yazı sahibine.

Saygılarımla.

şiir bilgisini tam olarak sindirmiş bir insan bile şiir yazamayabilir.

NEDEN?

öyle olsaydı edebiyatçılar en iyi yazar / şair ; felsefeciler ise en iyi filozof olurdu!

Bilgi tek başına yazmaya yetmez!

Elbette bilgi çok önemlidir. Hatta şarttır. Ama edebiyat tarihine baktığımızda, tahsili olmayan bir çok şair ve yazar görürüz.

Aslolan şudur; EMEK ve YETENEK

Yeteneğiniz yoksa emekle birkaç adım gidersiniz. Ama şair olamazsınız. Tersi durumda, yani, emek çok yeteneklisiniz diyelim; emek vermiyorsanız yine şair olamazsınız.

Demek ki OLMAK yetmiyor YAPMAK gerekiyor…

Değerli yazar, yukarıda çok önemli maddelere değinmişsiniz. İlgiyle okuyup çok şey öğrendim. Son günlerde şiir kalitesi üzerine bir çok yazı okuyorum sitede, bu çok hoşuma gidiyor. Çok da gerekli görüyorum.

Özgün, etrafa yeni bir ışık tutabilen şiirler yazan arkadaşlarımı buradan kutluyorum.

Saygılar.

Kutlarım başarınızı!

Kesinlikle okunması gereken bir deneme yazısı.

Teşekkür ediyorum sayın hocam.Değerli birikimlerinizle donanımlı paylaşımınız çok değerliydi.

Haklı başarınızı candan kutlarım.

Selam ve saygılarımla.

Günün yazısını kutlarım
Sadece fikrinize aynen katıldığım mısraların tekrarı
Sol yanım, bitimsiz gibi sözcüklerin cılkı çıktığı çok dogru. Fakat bir şiir yazmanın belirli bir süreye tabi bırakılması ne kadar dogru helede serbes yazan için hece şiiri yazmadığım için belkide süre sınır ona tanınmalı demek ihtiyacı duydum.

Aslında benim bu konuya fazla bulaşmamam daha hayırlı olur kanısındayım. Çünkü eleştiri tarafında olabilirim zira bana cılkı çıkmışlıktan başka hiç bir serzeniş haklı gelmedi.

Sadce bir açıklama daha geregi duydum Bursalı şair Ahmet hamdi tampınar profösörmüş, ne mutlu oldum
Fakat bu ülkenin en önemli aşığı Aşık veysel gözleri görmeyen okul bilmeyen sadece sazıyla sözüyle var olmuş efsanedir.
Degilmi Şaire arkadaşım Pardon Şair...Edebiyata artık bu önemli ödül almış yazınızla haklı boyuta ulaşan amacınızı kutlarım
Ben her gece şiir yazıyorum şaire gibi
...Ah bir bilseniz ne çok imla hatalarım var
Cılkı çıkmış sözler gibi , bir tarafım çok acır
Proföser degilim ya ondandır...

Çok saygılar

Tebrik ederim öncelikle.

Göstermiş olduğunuz hassasiyet ve şiire olan ciddi yaklaşımınız adına da kaleminize saygı duyuyorum. Katılmamak mümkün değil düşüncelerinize.

Bahsetmiş olduğunuz hususlara ek olarak, eklemek istediğim bir durum var benimde rahatsızlık duyduğum.
Şiir okumayı her zaman için dinlemeye yeğ tutarım tabiki bazı eserler daha bir anlam kazanır ama her şiirde seslendirilmemeli, hele ki ses tonunuz şiir okumaya müsait değilse düşünülenin aksine esere itici bir hava katıyor. Buda şiirlerin yazım aşamasından sonra başka bir yönden klişeleşmesi zannımca.


Saygılarımla .

Son derece faydalandigim bir yazi okudum Sayin Torun'un kaleminden.
Siirde ozgunluk cok onemli bunu basaranlar da sair oluyor zaten.

Gunun yazisini kutluyorum.
Saygilarimla...

İyi niyetle yazılmış, hiçbir şey bilmeyen ve kendi poetikasını oluşturamamışlara yararlı olsun diye kaleme alınmış bir yazı.
Böyle bir güzel düşünceyi yazma gereği duyan yazarını kutlarım.

Ancak iyi niyetlere rağmen içinde bir çok yanlışları bulunan bu yazıyı "günün yazısı" seçenleri anlamam olası değil...
Demek ki sitemizde yazılar seçilirken doğruların eğrilere karıştırılması doğal sayılıyor. Oysa konu bir seçme eylemidir.

Seçicilere sesleniyorum:
- Yazarın belirttiği gibi mazmun imge demek değildir. (Edebiyat sözlüğüne bakınız)
- Strüktür diye bir sözcüğün kullanılması doğru değildir. Türkçesi vardır.
- "Zan ederler" diye bir yazım yanlıştır.
- Halbuki yerine oysa ki olmalıydı.
- Görmemezlik değil, görmezlik olmalıydı.
- Klişe yerine basmakalıp, şaheser yerine başyapıt (yani anadil) olmalıydı.
- Arapça, Farsça sözcüklerin anlamını bilmeden kullanmamalı fikri açıklanmış. Oysa anlamını bilsek dahi
onları kullanmamayı önermeliyiz. Şairin malzemesi kendi özkültürünün sözcükleri olmalı.
- "Şair pardon şaire arkadaş..." diye südürülen tümcede erkek şairlerin değil de bayan şairlein hata yapmakta olduğu
belirtiliyor. Bu haksız tümce seçilmiş bir yazıda yer alamaz.
- "Kendi yazdığından bir haber..." değil, "...bihaber..." olarak yazılır. Yazımını bilememek normal, çünkü Türkçe değil.
O zaman "habersiz" sözcüğü kullanılmalı.
- "Kendi yaşadığı tramvayı..." derken sanırım harfler karışmiş ve tramvay olmuş. Gülümsetiyor. Travma demek istenildiği
anlaşılıyor. Yine yabancı bir sözcük. Usta duvarını yaparken farklı renkten bir taş katmış araya, sırıtıyor. Kendi öz
taşlarını kullansa da "ezilmişlik/vurgun/üzücü durum" gibi sözcüklere başvursaydı daha doğru olurdu sanırım.

Yazarını gerçekten kutlarım. Bu kadar eleştiriyi belki haketmiyor ama eleştirenin de sorumluluğu yazdıklarıyla bu belgeye düşüyor. Yazar çok güzel konulara değinmiş. Basmakalıp sözlerle tekrarcılıktan öteye gitmeyen ve insanlara şiir diye yutturulan kötü mala karşı çıkmak güzel bir sorumluluk duygusudur.

Kendi dilimizden olmayan bir sözcüğü kullandığımızda, onun Türkçe karşılığı sözcüğü öldürmüş oluruz (F.H.Dağlarca).
Dilimiz bayrağımızdır. Yazar ve şairlerin olmazsa olmazıdır. Biz ne yazarsak, bilgilenmek isteyenleri öyle alıştırır, yönlendiririz. Kırk kere "mevzubahis" dersek kulaklara yapışır... Sonra da "sözkonusu" demek aklımıza bile gelmez.

Nice güzel yazılarda buluşmak dileklerimle... selam ve sevgiler.

Güzeldi yazınızın konusu aynı zamanda bilgilendirici idide tebrikler ..Selam ve dua ile..

açıklanması gerekli bir yazıydı, sizden okumak daha iyiydi. başarınızı kutlarım.

Ciddi bir gözlem,tesbitler belli ki birer birer not alınmış...Emeğinizi her sözün özenle seçilişinde gördüm...Serbest şiiri seviyorum;bununla birlikte söylediklerinize de yürekten katılıyorum.
Galiba sitenin eleştirmen yardımı alması zamanı geldi geçiyor.
Çünkü kendini tekrar etmek kadar,dilini üretememek,geliştirememek ...ciddi bir tehlike,farkına varmak zor.

Şizofren üniversite öğrencisini komşuarı ihbar etmiş.Evden her gece gelen bitmeyen çekiş sesleri şikayetin konusu. Polisler yaptıkları baskında görmüşler ki anne,kızkardeş,şizofren kardeşin etkisinde kalıp duvarları kazarak dinleme cihazı arıyorlar.Kız kendisini takip ettiklerine ailesini ikna etmiş.Hastayı, ondan ayrı olarak anne ve kızkardeşi de tedaviye almışlar."Psikiyatristten dinlemiştim."
Körler ve sağırlar birbirini ağırlar"ya da "algıda körleşme" "algıda seçiçiliğin kaybolması"gibi.
Sık sık kendi dizelerimde dahil olmak üzere deneme yazısı olabilecek olan şiirimsilerin-sizin tanımınızla-şiir olarak sunulduğunu görüyorum.Yeni şiir bu mudur?Bilmiyorum.
Bilen,anlayan bir gözün yorumu değerli benim için.
Bu arada şiir denemeyecek kadar çok kötü olan dizelerin onlarca "yüreğe sağlık..mükemmel" yorumu alması,yazılı anlatımla karşılaşma,değerlendirme konusunda ne kadar geri kaldığımızın göstergesidir.
Beğeni düzeyi bu kadar aşağıda olan,sayısı azımsanmayacak kadar bir çok yorumcuyu neredeyse bütün şiirlerde görüyorum.Güzel şiirlere de aynı övgü...O zaman ister istemez hiç okumadıklarını düşünüyorum.
Bir de kusursuz 5'ler var ki..sanırsınız ki dünya şairleri burada toplanmış.Bir ara Issık gölü'nde toplanıyorlardı.C.Aytmatov zamanında Kırgızistan'da..Ne çok imrenirdim o ortama.Orada olup dinlemek için elbette...
Değerli yorumcu verdiğiniz destek için teşekkürler.Umarım ben de nasiplenirim.
Selamlar...saygılar..



turkan_t tarafından 1/10/2010 12:42:07 AM zamanında düzenlenmiştir.

turkan_t tarafından 1/10/2010 12:45:10 AM zamanında düzenlenmiştir.

Günde görmesem kaçıracağım bir yazı olacakmış.Çok üzülürdüm .

ellerinize sağlık hocam
selam ve dua ile

Şu an bu yazınızı okuyordum bir de baktım ki günün yazısı olmuş. Yazınıza baştan aşağı tüm kalbimle katılıyorum. Bir şiir bir saatte, ya da bir günde bitiyorsa, yazan kişi oturup düşünmelidir. Nasıl oluyor? diye. Çünkü, ben hiç bir şiirimi bir günde, ya da on günde bitirememişimdir. Bir olgunlaşma evresi vardır şiirlerin bana göre.

Açtığınız konu gerçekten çok güzel. Her okuyan kendi payına düşeni alacaktır emin olun.

Saygılar yüreğinize

..

sahra tarafından 12/10/2016 1:12:38 AM zamanında düzenlenmiştir.

Öncelikle bu güzel emek için çok teşekkür ederim. Bizler şiiri arayanlar gurubunda kendimizi saydığımızdan çokta üstümüze alınmadık. Tespitlere katılıyorum,ancak;şiir iklimininde bu tür yollardan,deneme*yanılma da diyebiliriz geçtiğini unutmadan. Bu anlamda bu siteler güzel birer eğitim yeridir isteyene. Bir dergiye şiir gönderip,aylarca bekleyenler bu nimetleri iyi bilir.Zaman zaten elimine eder ve değerli olanı ayırır hocam.Çokta dert etmemeli.

Yürekten kutladım.Selam,saygı...

her satırına imza atarım ve payıma düşen kısmıyla dersimi aldım...selam saygı ve dua ile hocam..