TARİHE BAKIŞ
Tarih denince aklımıza hemen lisede öğrendiğimiz o kalıpsal tanımlar geliyor. Tarih biliminin çeşit çeşit, birçok tanımı vardır. Tabi bunların içinde en inandırıcı, en tatminkâr ve en uygun olanı bence kendi öz tanımımızdır. Bugün bile kaynaklara baktığımızda her tarihçi –ben bilim adamı olarak tanımlıyorum- tecrübe ve edindikleri bilgilerle tarihe kendi üsluplarıyla tanım yüklerler. Tarihi nasıl algılıyorsak öyle tanımlarız. Basmakalıp tanımlar sadece bizim yerimizde saymamıza sebep olur. Belki böylece tarih adı verilen bu gerekli ilme, hareketlilik ve yeni düşünceler getirebiliriz.
Bence Tarihin tanımına iki yönlü olarak bakmalıyız. Birincisi; toplulukların geleceklerini garantiye alabilmeleri için geçmişi kaydedip ders alma yetisiyle ortaya çıkmış ihtiyaçtan doğan gerekli bir bilim dalıdır. Geçmişe baktığımızda Hititler böyle yapmışlardır. İkincisi ise tamamen kişilere haz veren geçmişteki olayları gün yüzüne çıkarma isteği ve aktarma yeterliliğidir. Tabi bu da kişisel bir eğilimdir.
Tarihe sadece geçmiş gitmiş bir olay gibi bakmak yanlıştır. Doğrusu kaydetmektir. Böylece gelecek nesiller eksikleri, yanlışları algılayabilir ve nasıl davranabileceklerine karar verebilirler.
Tarihi öğrenmek-öğretmek hem gerekliliktir hem de bilgi aktarımından doğan hazdır.
Saaygılarımla...
YORUMLAR
Tarihe sadece geçmiş gitmiş bir olay gibi bakmak yanlıştır. Doğrusu kaydetmektir. Böylece gelecek nesiller eksikleri, yanlışları algılayabilir ve nasıl davranabileceklerine karar verebilirler.
Tarihi öğrenmek-öğretmek hem gerekliliktir hem de bilgi aktarımından doğan hazdır.
Düşüncelerinize katılmakla beraber şu düşüncelerimi de eklemek istiyorum.Tarih;karanlıkta önümüzü aydınlatan fener ışığı gibi geleceğimize ışık tutmaktadır.Her milletin bilinen veya unutulan tarihleri vardır .Ama şanlı bir tarihe sahip olmak her millete nasip olmamıştır.
SAYGILARIMLA.