- 1015 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
se(n)ssizlik...
yaktıkça acıtan, kendini daha belli eden hasretin karşısında savasıyorum gözümü açtığım hergün.
saat, zaman mekan ne farkeder? sonuçta çektiğim her acı benimle baki değilmi?
zor inan ki çok zor. bir adım ötemde, nefes kadar yakınımdasın ama benliğimle uzanmak istesemde sana kahretsin! yinede beceremiyorum.
solgun bir sabah karşılıyor beni her gün. bazen bir önceki geceden kalma rüyamı hatırlayıp güne güzel uyanmak için dua ediyorum. bunların hiç birinden haberin yok. yazmasam belki hiç ruhun duymayacak. oysa bunlar dilime gelen en hafif sancılarım.
nöbetlerimi bilmiyorsun mesela, haykırışlarımı duymuyor. bezginliklerimi bilmiyorsun. herkesin ve senin gözünde cicikızım hala.
ama ben biliyorum içinden neler geçtiğini, her geceni nasıl geçirdiğini hatta uyurken kaç kere döndüğünü bile. yada hiç dönmediğini... uykunu kaç kere böldüğünü biliyorum mesela.ne düşündüğünü canının ne istediğini. adımlarını sayıyorum dolastığın her yerde. hapsırırken iyi yaşa diyor uykusuz geçelerde tavana baktığın her an uyu diye ninniler söylüyorum sessizliğin sesiyle...
bir yazar söyle demişti.’yuva seni düşerken tutan yerdir, ve bir gün hepimiz düşeriz’
sende düştün belki o yüzden sana en iyi gelen yerde yani yuvandasın. kanayan dizlerinin iyileşmesini bekliyorsun sabırla. en çokda yüreğinin iyileşmesini bekliyorsun bilirim. senin tabirinle başa döndü herşey sen, ben , o hepimiz başa döndük. ve şimdi tek dileğim baştan başladığın hayatında yanında olabilmek ruhumla kendimle...
yine yazdım dayanamayıp. ama sende biliyorsun en iyi yapabildiğim sey bu şimdilik.
<< "Yarin dudağından getirilmiş /Bir katre alevdir bu karanfil, /Ruhum acısından bunu bildi. /Düştükçe vurulmuş gibi, yer yer /Kızgın kokusundan kelebekler, /Gönlüm ona pervane kesildi..." Ahmet Haşim>>
özledim...
YORUMLAR
Hep kendine dökülüşlerin ve kendine seslenişlerin ırmaklarıyla yürürüz göğsümüzün o elim ağrılarına. Kendi ipek yollarımızı aramaktan yorgun, kendi aşk ovalarımızın kıraçlarında mevsimleri çağırmaktan durgun kalırız. Bir şarkı gibi sokulur bir gün yüreğimize aşk, çığlıklarla büyür ve sarar elim bir ağrı gibi göğsümüzün o hüzün mabedini...
Kutladım yürek damlalarınızı...
Hüzünün kısa insan hayatında bu denli gönüllü olarak yer alması, bu denli hayatı etkilemesine üzülüyorum.
Yazı çok güzeldi...
Selamlar...
yağmur_çiçeği
gülüşlerde olacak elbek ve tabii yanışlarda... sevgimle...
güzel.gerçekten doyumlu...saqglıcakla
yağmur_çiçeği
sevgimle...
Acı tıpkı acı biber gibi yürek acısıda...Yedikçe iştahlandırır insanı acıdıkça dilin ucu yüreğinin kuytuluğu,sadistce bir haz verir insana...Ellerin dert,gölerin ihanet görmesin Yağmur hanım
yağmur_çiçeği
sevgimle.