- 1509 Okunma
- 7 Yorum
- 0 Beğeni
Şiir soytarılık mı
Konuya şöyle bakmak gerekir!
Şiir nedir?
Her şiir yazan kendine göre bir tarif yapmıştır.
Borges de “şiir keyif halidir,” diye buyurmuştur.
Halt ettiğini çeşitli yerlerde yazdım.(tezimdir)
Peki,
Nesir olmayan her yazı şiir midir?
Artık bana göre şiirdir!
Okey!
İyi şiir nasıl olur?
Haa! Orda durmak gerekir!
Bakın, asla imla kuralları önemli değildir; anlatım bozukluğu ya da yazım düzeni mi?
Kafanıza taktığınız şeye bakın!
Bunlar detaydır şiirde.
Önce şiir yazanların cinsiyetine bakmalı bence.
Bir… Hatun kişi olmalı eğer bazı sitelerde yazıyorsa!
İki… Güzel olmalı biraz! (Yani güzel olmayanın güzel şiirle işi ne!)
Üç… Hiç şiirden anlamasanız da iltifatlar yapılmalı şaire (tabi güzelse şaire!)
Dört… Er kişiyse şiirin sahibi, yalaka olmalı bulunduğu yerde.
İşte bu dört madde şiirin yazıldığı defterin dört köşe kenarıdır… Bu karenin bazen bazı köşelerinin açıları değişir; amma her zaman iç açılarının toplamı aynıdır.
Asıl önemli olanı daha sonra söyleyeceğim. Ancak, şiir yazıyorsanız eğer, şiirde bir fraksiyonunuz, hiç değilse bir klikiniz olmalı. Karşılıklı övmelisiniz! Arada bir sövmelisiniz ki kimse uyanmasın!
Asıl önemli olanı da diyelim bari.
Amacınız asla şiir olmayacaktır. Bu çok ayıptır sözde şairler aleminde.
Mesele yönetimde öyle değerli kişiler olacak ki; erkekse yalaka, hatun kişiyse güzel olmalı bunlar… Şiirden anlaması önemli değil ki!
Çünkü şiir bilgisi önemli değildir bazı sitelerde; önemli olan başka şeylerdir.
Denenmiş bir şeyi söylemekte asla sakınca görmem.
Mesela, Nazım Hikmet’in ve N.F. Kısakürek’in bilinmeyen bir şiirini gönderirsin o siteye, bırakın yönetimin dikkatini çekmesini, es geçilir o muhteşem şiir, kimse anlamaz bile!
Sen de kıs kıs gülersin işte.
Şiir ve şiir sevenler budur diye!
Yazık mı?
Asla!
Çünkü, kocaman küçükler de birgün büyüyecektir oynaya güle!
Şiir soytarılık mıdır?
Siz söyleyin, bana ne!
YORUMLAR
(-Şairin sessizliği, şiirini yazmadığı anda başlar...)
İnsanın direndiği noktada şiir de insan adına direnmek zorundadır...
Çölde vaaz vermek bir tür çağdaş dervişliktir ve bir şaire yakışır.Fakat bu ülkenin çöllerinde kimse bulunmuyor, herkes tribünlere bakıyor ve bu yüzden bu cümleyi söyleyenler bile yazık ki tirübünlere oynuyor. Belki bu yüzden çölde yalnız vaaz vermek yerine, tirübünlerde yanlış imamların insafına kalmışları çöle, orada bir bedevi olmaya çağırmak gerekiyor…Önce tiribünlere gidip oradakileri çöle çağırmak gerekiyor…
Çünkü, Kelimeler herkese aittir. Kimsenin tekelinde değildir, kimsenin mülkiyetinde değildir, kelimeler ihtiyacı olana aittir.
İsteyen istediği şekilde kullanabilir. Ancak edebiyatçıların diğer insanlardan farkı şudur ; daha önce yan yana gelmemiş kelimeleri bir araya getirmek.
(-ŞİİR,İNSAN'N UÇURUM GİBİ GİDEREK İRİLEŞEN YALNIZLIĞINA BİR PANZEHİRDİR-)
Herkes kendi içindeki yanardağ lavlarının dozajına göre yazar dizelerini.
Yabancılaşma olgusunun boyutlanacağı bu yeni çağda, heba edilenin, yitenin çürümeye terk edilen cesetlerine baka baka, hayatı ve insanı savunacak ve insanın direndiği noktada şiir de insan için direnmek zorundadır.çünkü,şiir bizim en insan yanımızdır ve bizi ortak paydalarda,ortak yaşamlarda buluşturan ve kavuşturandır...
(''BİLGİ GEZEGENİNE FIRLATILAN SEVGİ FÜZELERİDİR ŞİİRLER'' HEPİMİZİN BU GEZEGENDE BULUŞABİLMESİNİ,
UMARIM.SAYGILARIMLA...)
(Birdal ERDOĞMUŞ)
Birdal ERDOĞMUŞ tarafından 8/19/2010 5:30:29 PM zamanında düzenlenmiştir.
Şiir soytarılık mı
Şiirin tanımını soruyorsunuz
Bu sorunun cevabını bulmak için, estetikçiye, şaire, yazara, eleştirmene, ya da delikanlı kimliğine bürünene
Ya da, çağın gizemli lalelerine, başvurmaya gerek yok sanırım
birileri kendi çapında biryerlerden fırladı ve eğlenmeye başladı
Önce gruplaştılar, puanlamalarla güne yazılar getirip, koltuğu kimseye kaptırmamalar, sonra gidip göklere çıkararak yorumlamalar
Annesi, babası, kızı, teyzesi, dayısı, ağabeyi, MAŞA_ALLAH koca bir aile kuruldu
bu ailede kazara birinin kuyruğuna basılmaya görsün
ortalık anında kan gölüne döner
ŞİİR SOYTARILIK mı .... şiir bir dil etkinliğidir sanırım, ama burada, kişilik etkinliği sanırım, çünkü
Şiir duygu ve düşüncelerin, aşıktan aşığa bir aktarım şekli haline geldi
Kadın veya erkek olsun, içindeki zehri ve ya şerbeti, dökmek adına
bir araç olarak kullanıldı
Göndermeler,
Ismarlamalar
Karşılıklı sataşmalar
Atışmalar
Kovalama-ca-lar
Yakalama-ca-lar
kafaya almalar, kafaya takmalar, kayırmalar, ayırmalar vs...
Ve altında nöbetçi yalakalar
(kız arkadaşları-erkek arkadaşları, namuslu, şerefli, dörtdörtlük görünen yandaşları)
Bu güzelim siteyle oyuncak gibi oynayan birkaç bayan ve erkek, istediği gibi at koşturuyor
Oynasınlar bakalım
Şimdi meydanı onlara bıraktık
Elbet birgün ne kadar gülünç olduklarını anlayacaklardır
biz de böyle bir sapkınlığın (içini kusanların) içerisinde, bir de o alanın, şiirini, dilini, kişiliğini, tartışmak, hele de dilci ve bilimci değilsek, sorunuza cevap vermek ne derece doğru olur bilemem
bir insan olarak ve burada gördüğüm ve öğrendiğim kadarıyla, konuyu açımlamaya çalıştım o kadar...
ben sadece bunlara hem acıyorum
hem de
tavırlarından tik-si-ni-yo-rum
çok anlamlı ve isabetli bir yazıydı, teşekkürler sn: ömernazmi
saygılar
Müsadenizle tarafından 4/13/2010 6:58:30 PM zamanında düzenlenmiştir.
merhaba;
bir süre önceydi, nitelikli şiir, üzerine bir yazı da sayın kardanadam yazmıştı. yazı, epey ilgi görmüş ve ortak görüş bildirenler olmuştu. ben de bunlardan biriydim. gerçekten de şiirde nitelik istiyorsak herkes bu konuda emek sarf etmeli.
sadece şiir değil, diğer yazı türleri de kaliteli olmalı. nedense burada yazılan düz yazı türlerinin sanki hiç önemi yokmuş gibi davranılıyor. oysaki, yazmak her alanıyla biribiriyle beslenir ve çoğalır. iyi öykü yazmak , iyi şiir yazmayı besler.
gördüğüm o ki, rastgele bir yazı makale diye karşımıza çıkıyor. ve daha da garibi, makale ile uzaktan yakından ilgisi olmayan bu yazının altında bir yığın övgü yorumları görüyoruz.
eleştiri öncelikle, ÖZELEŞTİRİ ile başlar. yani, iğneyi kendimize çuvaldızını başkasına***yazdığımız övgü yorumları, gerçekten beğendiğimiz için mi, yoksa ahbap çavuş ilişkileri kurmak iiçin mi? bunu boturup bir iyi düşünmek gerekir.
ancak, sayın yazara bir konuda katılmıyorum. burada iyi şiirlerin sahipleri güzel ve yalaka**görüşü abartılı. zira, hiç yorum almamış ve fotoğrafı olmayan birçok şiir seçkiye kalıyor. bu da gösteriyor ki, seçki kurulu şiire dikkat etmiş, kişiye değil.
şiir dostlarına çok iş düşüyor. bir şeyler yanlış gidiyorsa, sorunun bir kısmı da bizde demektir. kaliteyi biz belirliyoruz. neye alkış tuttuğumuzu bilemliyiz.
sitenin bu konuda yeni atılımları olmalı. edebiyata değer veriyorsak bu şarttır diyorum.
önemli bir konuya değindiğiniz için teşiekkür ederim..saygılar...
Şiir soytarılıksa ; İnsanların duygu ve düşüncüleri etkili bir dille anlatılmasına soytarılık sanatı denirdi.Yazılan herşeyde o soytarının yüzündeki malzeme olarak algılayın.Şiirdeki herşey şairine göre canlanır.O kalemi oynatmazsa dünya dönmez..Şiirdeki ölçü,muhteva ve konusunu şair belirler.Okuyucu da bundan ya feyz alır ya da sadece okumakla yetinir. Güzel yazı paylaşımınız için teşekkürler
Erdincsidat tarafından 1/9/2010 1:51:44 AM zamanında düzenlenmiştir.
Değil Efendi!
Şiir soytarılık değil, soytarı edenler olsa da şiir her zaman aynı zerafeti ile edebiyatta yerini alır ve aynı vakarını korur.
Şiiri kendince değerlerle bölenler kendince değerleri ile süsleyenler de olacak bunlar şiire zarer vermez, mesele şiirdir şair değil.
Hiç adı sanı olmayan kalem yazar ve gerçek şiir yankılanır, anlamak gerek...
ÖmerNazmi
Amma gerçek şiiri yazmak için gerçekten iki kelimeyi bilmek gerek!
Not:
"Değil Efendi!" diye başlayan hitabınızdan bell ki edebiyatı çok iyi biliyorsunuz!. Bu hitabın karşılığını ben size yazmak istemem.