4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
614
Okunma
Nihal’in evinden ayrılarak, arkadaşına gitmek üzere yola çıktı. Bindiği taksinin şoförüne adresi verdi. Taksiden indikten sonra apartmanın dış kapısına geldi. Zili çaldı ve beklemeye başladı. Biraz bekledikten sonra kapının açılmasıyla içeriye girdi.
Onu, kapıda bekleyen arkadaşıyla kapıda hasretle kucaklaştı. İçeriye girdikten sonra uzunca bir süre sohbet ettiler. Uzun süredir görüşmemişlerdi. Aralarındaki mesafe ve süre aralarındaki bağı kuvvetlendirmişti sanki. Eski günlerini andılar, güldüler ve hüzünlendiler.
Tarık, gayri ihtiyari saatine baktığında neredeyse 02.00’ yi geçiyordu. Nihal’ in ailesiyle tanışması çok sıcak bir ortamda gerçekleşmişti. Endişelerinin yersiz olduğunu düşündü o anda. Şimdi ise içinde huzur vardı.
Uykusunun geldiğini anlayan Serdar, Tarık’a ,
“ Tarık, uykun geldi sanırım. Odanı hazırlamıştım. Yorgunsundur. Gerçi, yüzündeki mutluluk ifadesiyle uyuyabileceğini sanmıyorum ama.
“ Evet, çok mutluyum. Sevdiğim kızın ailesiyle tanıştım. Onlar da Nihal gibi çok iyiler. Onunla çok mutlu olacağıma inanıyorum. Bazen de içimi bir korku kaplıyor. Sanki bir rüyadayım. O rüyayı bir cadı bozacakmış gibi hissediyorum. “
“ Vesvese yapma Tarık. Allah’ ın izniyle, düğününüzde göbek atacağız. Öyle şeyler düşünme. İyi düşün, iyi olsun. “
“ Tamam, dediğin gibi olsun. “
Salondan çıktıktan sonra koridorun sonundaki odayı hazırlamıştı Serdar ona. Küçük bir odaydı. Bekar evi olmasına rağmen çok düzenliydi. Tek kişilik vir karyola ve tam karşısında bir çalışma masası vardı. Duvara monte edilmiş raflarda ise bir sürü kitap yerleştirilmişti.
Serdar gittikten sonra bir süre kitapları inceledi. Kitapların çoğunluğunu Dünya klasikleri oluşturmuştu. Camın önüne geldi. Perdeyi araladı. Karanlıkta şehri seyretti. Gecenin ilerleyen saatinde, çoğu ışık sönmüştü. Yananlar ise karanlığın içinde cılızlaşmıştı.
Uzaklara bakarak, sessizce,
“ İyi geceler sevgilim. Tatlı rüyalar !
Üzerini değiştirerek, yatağa girdi. Gözlerini kapattı. Nihal’i gözlerinin önüne getirdi. Gözleri uykunun tesiriyle kapanmak üzere iken sol boşluğunda müthiş bir ağrı hissetti. Acıyla kıvranmaya başladı. Terlemeye başlamıştı. Başı dönüyor ve ağrının etkisi ile ikiye katlanmıştı vücudu. Gücünü toplayarak, var gücüyle seslendi arkadaşına,
“ Serdar ! Serdar ! “
Gözlerinin karardığını hissediyor ve hayatla ilgisinin tamamen kesildiğini düşünüyordu o anda.
DEVAM EDECEK !