KUKLA
İnsanoğlunun yaradılışının mayasında mı? Yoksa sonradan gelen olgu mu? Bilinmez…
Yaşayış tarzımız.- APART - İMAN
İnsanların yaşayış tarzları, iş hayatları, aşk meşk ve parasal dengeleri gün geçtikçe değişmektedir. Teknolojik terimler ve gelişmeler çoğaldıkça insanlık değerleri de git gide azalmakta, insana verilen değerler de haliyle yavaş yavaş ortadan kaybolmaktadır. Böylece insan ilişkileri çerçevesinde insanlık duyguları da yok olmaktadır. Son yüz yılda yükselen gökdelenlerle apart- imanlarla günümüz siyasal olgularıyla teknoloji ile birleştiğinde insanoğlunun değeri tamamen ortadan kalkmaktadır. Bunlara birkaç örnek vermek mümkündür. Örneğin eskiden babasını asan bürokrat ve günümüz değerleri ışığında babasının oy’u ile kendi oyu’nu bir tutmayan sanatçılar gibi niceleri mevcuttur. Bunun yanında öz kızına tecavüz edebilen cani babalarla öz kızına sarkıntılık yapan üvey babası için annesinin dedikleri dikkat çekicidir ki anne öz kızına sarkıntılık yapan üvey babası için, “babası değil mi? Severde döverde” demesi insanlık çığırının nereden nereye fırladığı ortaya çıkmaktadır.
Dünya hayatı.. Kadın erkek olsun fark etmez. Bir bencilik ve uçkur uğruna ve politik devinim içinde siyasi erk olarak kazanılan paralar uğruna insanların girmiş olduğu haller insanlık adına artık utanç verici bir tablo oluşturmaya başlamıştır. Artık günümüz insanları eski değerlerle ahlaki değerleri bir kenara itip dünyayı sahiplenebilmek için yapmadığı şeyler kalmamakta bin bir türlü düzenbazlık çareleri ile hilebazlık desiselerinin akla gelmeyen sırlarını ortaya koymaktadırlar. Bilinen şey dünya hayatının geçici ve asla değişikliğe uğramayacağı gerçeği ışığında çeşitli yerleri olmadık duyulmadık yolları aşındırarak karşılarına çıkan engelleri de aşabilmek için katlanmadıkları insanlık değerleri dışında kalan insanlık değerlerini de unutup şöhret ve makam sahibi olabilmek için Zamanla bu aşamaları da aşıp bir mevkileri sahiplenenler artık orası sanki doğal olarak kendilerine tahsis edilmiş gibi bu yerleri işgal ettikçe oraya sahiplenebilme gayretleriyle sarıldıkça sarılmaktadırlar.
Devlet ve milletin refahı
Devletin temelini oluşturan aile bireyleri elbette iyi bir konumda olmasını arzular. Ancak, oturulan koltuk ne bu bireyin ne de başkasınındır. Bu makamla bu koltuklar daim olan devletindir.
Makam ve mevkilere haklarıyla gelenler kurumlarının dolayısıyla devletinin her zaman ilerlemesini refah düzeyinin yükselmesini arzular. Milletinin refah içinde olması onları mutlu eder. Ancak, bin bir türlü desiselerle buralara tırmananlarsa bırakın kurumlarının gelişip geleceğe ışık saçmasını hainlikleriyle devletini nasıl parçalayabileceklerinin hesabını yaparlar. Unuttukları şey ise kendilerinin birer KUKLA olduğu ve başkalarının maşası olduklarıdır.
Yaşadığımız evrende gerçek demokratik düzende memleketimizin kalkınması ve refah düzeyinin en üst sıralarda yerini alması için bu kukla ve maşaların bir an önce temizlenmesi gerektiğinin inancındayım.
Değerlerimize sahip çıkabilmek,
Biz millet olarak değerlerimize sahip çıkmazsak sonumuzun LÜT kavmine benzemesi işten bile değildir.
Geleceğimizin ve nesillerimizin sonlarının hayırlı olması dileklerimizle ne mutlu bize ki bu memleketin öz evlatları olmamızın gururunu yaşamak.
Zekeriya Çavuş
Araştırmacı Yazar
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.